Beyaz Toroslar ve Stalin’in Rüyası

Başbakan Ahmet Davutoğlu, önceki gün Van’da yaptığı mitinginde ‘AK Parti iktidardan indirilirse buralarda Beyaz Toroslar dolaşacak’ dedi.

Davutoğlu’nun sözleri çok büyük tepki aldı. Zira bu sözler bir vaatten çok aba altından sopa göstermekti.

Bazıları Davutoğlu’nun ifadelerini “400 milletvekili verin bu iş huzur içinde çözülsün.” sözüne benzetti.

Ama hayır bu sözler çok daha farklıydı. Çünkü Davutoğlu, Erdoğan gibi muğlak ifadeleri kullanmak yerine gayet net konuşmayı tercih etmişti.

Beyaz Toroslar 90′lı yıllarda JİTEM üyelerinin kullandığı devriye araçları olarak biliniyor.

Araçlara bindirilen bölge halkı JİTEM yetkililerince karargâha götürülüp sorgulanır, işkence edilir hatta infaz edilirdi.

Sebep, sözde makul şüpheydi ama özünde Kürt olmaktan ibaretti.

Yani Beyaz Toros bölgede hukuk tanımayan devlet memurlarının bir kesime zorbalığının simgesi haline gelmişti.

Davutoğlu’nun sözlerine bir itirazım var. Beyaz Toroslar hiç gitmedi ki geri gelsin.

Sadece hedef ve kasa değiştirdi. Bugünlerde artık Kürtlerle uğraşmıyor, yeni araçlarının kapılarını ve koltuklarını camia mensuplarına açmış durumda.

Zamanında Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgeleri’nde yaşayan halkın korkulu rüyası olan araçlar bugün özellikle batıyı mesken tutmuş durumda. İşte basit bir örnek: 14 Ekim’de Uşak’ta, binlerce kişiye istihdam sağlayan, devlete her yıl milyonlarca lira vergi ödeyen iş adamları ve esnaflara yönelik ‘makul şüphe’ operasyonu düzenlendi.

Operasyon kapsamında onlarca ev ve işyerine polis baskın yaptı.

Her yerde bulunan ve tamamen yasal kitaplara el konuldu.

Operasyonda bir dönemde Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı görevinde de bulunmuş olan ve yüzlerce kişiye istihdam sağlayan, şehrin en büyük sanayicilerinden iş adamı Hazım Sesli tutuklandı.

Sebep, sözde makul şüphe ama özünde Hizmet hareketine yakın olmak.

Benzer operasyonların farklı şehirlerde de yapılacağı söyleniyor.

Bütün bu olanlar AKP’nin yokluğunda değil varlığında oldu.

Şimdi bugün batı da şu yaşananlarla, o gün doğuda o yaşananlar arasında kullanılan araçların markası dışında siz bir fark görebiliyor musunuz? Ben göremiyorum.

Bir Rus fıkrasıyla yazımı bitirmek istiyorum:

Sovyet devrimin 30. yıl dönümünde Stalin rüyasında son Rus Çarı 2. Nikolay’ı görür.

Nikolay, Stalin’e: Söyle bakalım ülkenin durumu nedir, ekmek kuyruklarını kaldırabildin mi? diye sorar.

Stalin, hayır der hala devam ediyor.

Peki, düşmanlarını sen de benim gibi Sibirya’ya sürüyor musun?

Stalin, aynen diye cevaplar.

Son bir şey daha soracağım, der Nikolay: Votkanın alkol derecesi hala yüzde 40 mı?

Stalin keyifli bir şekilde cevap verir: İşte o farklı, artık % 45’e çıkardım.

Nikolay elini Stalin’in omzuna koyup gözlerinin içine bakarak yumuşak bir sesle:

Ah be evladım hepsi hepsi beş derece için devrim yapmaya ne gerek vardı?

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.