Evdeki Yangın, Mutfaktaki Girdap

Modern hayat şahsi zaaflarımızla birleşince bize gerçekten evlilikte meydanı dar etmiş, artık çevresindeki insanlara sanki bir şey ispat etmek istercesine para harcatarak bizlere hayat sürmeyi tavsiye etmiştir.

Daha yeni evlenmiş insanlara bile aslında dünya standartlarına göre oldukça geniş sayılabilecek mekanlara ya da dubleks daire veya müstakil evlere çıkmayı tembihlemiş, çok az kullanacağı ve sadece misafir geldiğinde kullanıma açılacak odaları ve bu odaların donanımlarını en iyisinden olmak kaydıyla şart hale getirmiştir.

Sahip olduğumuz eşyaları kullanılabilirliği devam ettiği halde dönemsel olarak değiştirmeyi tembihlemiş, değişen her eşya da bir diğerinin değişmesine sebep olmuştur. Perde değişince ona uymayan koltuk takımı, koltuk takımı değişince ona uymayan halı, arkasından odanın boyası hepsi birden yenilenmiş hatta bu mantık gündelik giyim kuşamımıza da yansımış, bazen giydiğimiz takıma göre yeni bir ayakkabı, bazen ayakkabıya göre çanta alınır olmuştur.

Bazı eşler evdeki mutsuzluğunu alışverişle telafi etme sürecine de girip lüks hayatı bir mutluluk reçetesi olarak kabul etmiş, bazıları da para harcayıp masraf oluşturmayı eşiyle yaşadığı çatışmalı dönemlerinde intikam alma vesilesi haline getirmiştir.

Bu mantık, toplumun belli bir kesimine hâkim olduktan sonra artık insanların mesleklerine de tesir eder olmuştur. İnsanların uzun süre aynı eşyayı kullanmasının eksiklik olarak algılanması; ayakkabı, saat, mobilya tamircileri ve terziler gibi meslekleri artık müşteri bulamaz hale getirip bu meslekleri icra edenleri başka sektörlere kaymaya zorlamıştır.

İnsanların küçük bir arıza ile karşılaştığında onu tamir etmeyi düşünmeyip kullanmış olduğu eşyayı atıp hemen yenisini alma arzusu, günümüzde yaşanan boşanma oranlarının çokluğuna da tesir etmiş olabilir. Çiftler, birbirleriyle yaşamış oldukları küçük problemlerde bile çok çabuk boşanmayı seçenek olarak görebiliyorlar. İlişkilerini daha iyi seviyelere taşıma adına ortaya konacak olan gayretlerin faydasızlığına olan inançları da, işlevini bir parça olsun kaybeden eşyalarını hemen çöpe atma alışkanlıklarının, evlilik hayatındaki bir yansıması olabiliyor.

Kullanım ömrü tükenmeden sahip olunan herhangi bir eşyayı sırf yenisiyle kendisini insanlara daha şirin göstermek düşüncesiyle değiştirmek, müsrifliğin ta kendisidir. Bu konuda belki de en güzel örnek cep telefonları, televizyonlar ve laptoplardır. Karizma sahibi olacağını ve insanlara sahip olduğu bu teknolojik aletlerin pahalılığıyla kendisini ispat edeceğini düşünen bir kısım müsrifler sapasağlam aparatları yok fiyatına elinden çıkarmakta veya evini teknik alet çöplüğü haline getirip yeni modellere koşmaktadırlar. Bu sorumsuz davranış hem aile hem millet olarak ekonomimize büyük zararlar vermektedir.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.