Ercan Özdemir
Eski Yazıları
- MLS yeni bir şampiyon çıkardı
- Dev şişirmeye devam
- Portekiz kupayı Türkiye primi kaptı
- Aslında biz yenilmedik İtalyanlar yenilince yenik sayıldık!
- Hırvatlar mı çok iyi? Biz mi çok kötüydük?
- Messi milli takim tercihini Türkiye’den yana kullandı!
- Maalesef top yine ağlarımızda!
- Oklahoma da, Enes de Haketti
- Leicester City Mucizesi
- Barcelona’ya ne haller oldu?
- Daha eski yazılarını gör...
Oklahoma da, Enes de Haketti
Oklahoma Thunder – San Antonio eşleşmesinde istisnasız San Antonio kesin favori gösteriliyordu.
Bütün sezon sahasında sadece bir kere kaybetmiş San Antonio’yu evinde yenmeden bu tur geçilemezdi. Bunu iki kere yapmayı beceren Oklahoma turu geçmeyi sonuna kadar haketti.
Temsilcimiz Enes Kanter bu seride daha çok dakika aldı. İstatiskleri düşmüş olabilir ancak takıma faydasının ne kadar çok olduğunu dosta düşmana gösterdi. Savunma yapmıyor denilen Enes adeta savunma dersi verdi. Haklı olarak tüm seyircilerden ve NBA yorumcularından övgü dolu sözler aldı. Oklahoma finali, Enes de övgü dolu sözleri haketti.
Hakan Şükür faktörünü unutmamak lazım
Cok az süre almak Enes in psikolojisini bayağı yıpratmıştı. Takas olmak bile isteyecek duruma yaklaşmıştı. Her sporcu gibi ilk beş başlamamak ve istediği kadar süre almamak kafasını bayağı karıştırmıştı. Tam bu sırada müthiş abi – kardeş ilişkisine sahip olduğu Hakan Şükür devreye girdi.
Profesyonel yaşamında sayısız kez benzer durumlarla karşılaşan Hakan Şükür, tecrübelerini Enes’e aktardı. Sabırla çalışıp, her zaman hazır olup, koçuna gerekli cevabı sahada vermesi gerektiğini, Hakan Şükür her defasında dile getirdi.
Bu tavsiyelere sabırla uymaya çalışan Enes, hem basketbolunda müthiş bir gelişim, hem de düşen motivasyonuna yediği sert darbeye bile şınav çekerek cevap veren sempatik davranışlara bürünüp Oklahoma seyircisinin adeta mest eden bir oyuncuya dönüştü. Hakan Şükür’ü Hakan Şükür yapan en önemli faktörlerden biri zaten buydu.
Oklahoma Golden State serisi
Oklahoma’nın San Antonio serisinden başarıyla çıkması beklentileri yükseltti. Golden State’i geçebilir mi geçebilir. Ancak bunun için kanaatimce yedek oyunculardan daha çok faydalanmayı becerebilmeli ve Curry’i durduracak alternatifler üretip, topu daha iyi paylaşabilmeli. Tabi her şeyden önemlisi Enes’i en az 30 dakika sahada tutacak varyasyonlar üretilebilmeli. Yüzük Enes in parmağına çok yakışacaktır. Dualarımız seninle Enes Kanter.
Milli Takım meselesine gelince
Diyelim ki biri elindeki bir balyozla köprüleri yıkıyor. Şimdi siz de o konuda onun yaptığına, onun yaptığı gibi davranışta bulunursanız meseleyi tamir edilmez hale getirirsiniz. Gelecekte insanlar böyle bir pişmanlık duydukları zaman sizin yanınıza gelmeye cesaret edemeyebilirler. Bu açıdan da bu aradaki köprüleri bütün bütün yıkmamak lazım.
Bir taraf alabildiğine çok aşırı derecede düşmanlık yapıyor. Sizi yerden yere vuruyor. Öyle ki bir daha sizin yüzünüze bakamayacak hale geliyor. Siz de aynı şeyleri yaptığınız zaman bu işi katlamış geri dönüşü olmayan duruma getirmiş olursunuz. Öyle bir uzaklaşma öyle bir yıkılma olur ki sonra bütün gücünüzü bütün iyi niyetinizi kullansanız başarılı olamayabilirsiniz. Kızarken dengeli kızmalı. Bir gün çok büyük pişmanlık ile kapına gelinmek istendiği zaman keşke diyecek davranışlardan uzak durmalı
Peygamber Efendimiz;
“Kin ve nefret duygularını harekete geçiren kimseye karşı da öfkende dengeli ol, kim bilir o da bir gün sevgini celbeden bir insana dönüşebilir” demiyor mu?
Ben Ergin Ataman’ın Galatasaray’a ve Türk basketboluna kattıklarıyla başarısıyla ilgileniyorum. Dolasıyla Enes’i almayarak Milli Takımına verdiği zararla da ilgileniyorum. Asla magazin sayfalarına Ergin Ataman hakkında dökülmüş rezilliklerle değil.
Aynı şekilde Enes’in göğsümüzü kabartan başarılarıyla da ilgileniyorum, hayata bakış açısıyla değil. Ergin Ataman ve Enes’e de aynı bakış açısını tavsiye ediyorum. Sonuçta bundan zarar gören Milli Takım.
1 Comment
Only registered users can comment.
Milli takima oyuncu secerken ideolojik dusunceler nazara alinmamamli. Sporcular da politikaya fazla bulsamamali. Yani liyakat neyi gerektiriyorsa oyle secim yapilmali. Yoksa sonuc husran olur. Dusunebiliyormusunuz Enes gibi bir oyuncu Turk Milli takimda oynayamiyor, gercekten bu cok aci bir durum.