Maalesef top yine ağlarımızda!

Eski İngiltere maçlarını unutmak mümkün mü!

“Malesef top yine ağlarımızda” sözünü bir maçta sekiz kere spikerden duymak gerçekten acı veriyordu. O günler artık geride kaldı. Artık bariz ofsayttan yediğimiz gol ile maçı kaybediyor ve en az dört net gol pozisyonu kaçırdığımız maçta İngilizler hazırlık maçı galibiyetini bile büyük bir coşku ile kutluyorlar.

Bu maç bize gösterdi ki Türk Milli Takımı gerçekten çok kaliteli oyunculardan kurulu. Artık milli takımımız daha iyi pozisyon alabilen, topu daha iyi çevirebilen, daha kolay gol pozisyonu bulan bir yapıya sahip. İngiltere karşısında bulduğumuz dört net pozisyon bunu teyit ediyor. Özellikle Fatih Terim’in oyuncu tercihlerini 3-4 pozisyonda oynayabilen oyunculardan yana kullanması guruptan çıkmanın yanında, sonuna kadar gitmeyi planladığını gösteriyor. Ancak bu oyuncu gurubunun zaafı ise; maç boyunca kaptığımız topun üçü beşi geçmemesi, çok pozisyon vermemize ve hızlı çıkamamamıza sebep veriyor. Pres bağlantılarına ve zamanlamaya daha iyi çalışmamız gerekiyor.

Grupta oynayacağımız özellikle İspanya ve Hırvatistan takımlarının İngiltere’den daha iyi top çevirdiklerini  düşünürsek , topa daha baskılı ve agresif olmalıyız. Bu grupta milli takımımız 4.de 1.de olabilir. O halde antrenörlerin rolü daha da artıyor. İngiltere karşısında maça başlayan on biri değerlendirirsek;

Volkan Babacan: Çok iyi yer tuttuğu ve konsantresi yüksek bir kaleci olduğu malum ancak sessiz oluşu ve önündeki defansın sürekli değişmesi ile alakalı iletişim problemleri yaşaması bizi sıkıntıya sokabilir. Nitekim ikinci golde pozisyon olabilecek bir durum olmamasına rağmen İsmail ile iletişim kopukluğu yüzünden çok basit bir gol yedik.

Caner: Eski formunun çok çok ötesinde. Atak organizasyonlarına katkı yapamadığı gibi defansif anlamda karşısındaki oyuncu kendisine zor anlar yaşattı.

Hakan Balta: Tecrübesi ona büyük sakinlik kazandırıyor. Takımın belki de en iyisiydi. Onunda sıkıntısı hiçbir zaman aynı partner ile oynamamış olması.

Mehmet Topal: Profesyonelliği ile herkese örnek. Orta sahada kullanıldığı zaman Ozan’dan çok daha faydalı olacağı kanaatini taşıyorum. Defansa çekilince hem defansa, hem Mehmet’e dolayısıyla milli takıma zararı dokunuyor. Penaltı pozisyonunda yaptığı çifte hata o bölge tecrübesizliğinin bariz göstergesi. Aynı bölgede oynadığı 2008 Avrupa Şampiyonası’nda kendisinden 20 cm. küçük Klose’ye vurdurduğu kafa vuruşu halen aklımda.

Gökhan Gönül: Gökhan’ın da eski gücünde olmadığı belli. Neredeyse hiç ataklara katılamadı. Bariz hatalar yapıp karşısındaki oyuncuya üstünlük kuramadı. Şener bence çok daha tempolu.

Ozan: Sürekli bir şeyler yapmak isteyen oyunun içinde bir oyuncu. Ancak her an büyük bir hata yapacak görüntüsü var. Biraz dağınık. Mehmet Topal’dan daha gol arayışında olan bir oyuncu olsa da benim tercihim bu bölge için açık ara Mehmet Topal. Kaçırdığı golde kaleye bakmadan vurması henüz istenilen tecrübeye ulaşmadığını gösteriyor.

Selçuk: Klası tartışılmaz ama kaçak güreşten vazgeçmeli ve sorumluluk almaktan uzak durmamalı. Avrupa’nın en kolay faul alan oyuncusu muhtemelen. Bu özelliğini rakip ceza sahasına daha çok yaklaşıp oralarda faul almaya çalışarak değerlendirmesi lazım. Aksine bizim sahada aldığı fauller tempoyu yavaşlatıp rakip defansa pozisyon alma zamanı verme gibi zararları var.

Oğuzhan: Tartışmasız büyük bir yetenek. Bu sene yeteneklerini fazlasıyla sahaya yansıtmayı da başaran bir oyuncu. Volkan’a golden önce attığı pas elit gurubu oyuncu pasıydı. Milli Takımın en önemli kozu olacak. Benim Avrupa Şampiyonası’ndaki yıldız adayım.

Volkan: Şu an Arda da dahil olmak üzere en çok arayan, en kreatif kanat oyuncumuz. İsteği, arayışı ve inatçılığı goldeki katkısını sağladı. Biraz daha takım ile koordine olup sakin kalmayı başarırsa dünya çapında oyuncu olabilir.

Hakan Çalhanoğlu: Genç orta saha oyuncumuz frikik dışında arayışlarına ve oyun içinde olmaya devam etmeli. Oyuna katkı potansiyeli çok yüksek olsa da bunu belli aralıklarla kullanıp fazla dinlenen bir oyuncu. Goldeki pozisyonu ve bitiriciliği oyun zekasını gösteriyor.

Cenk Tosun: Çok beğendiğim bir oyuncu. Sürekli gol arayışında olması, kolay top kaybetmeyip hava toplarındaki hakimiyeti bu bölgedeki sorunumuza şimdilik çözüm gibi. Neden sürekli ikinci adam olarak düşünüldüğünü bilmesem de kendisinin de bunu kabullenmiş olması bir klas daha yukarı çıkmasını bence engelliyor. Burak dönünce muhtemelen gene ikinci tercih olacaktır.

Write a comment

1 Comment

  1. Cenk June 1, 20:00

    Milli takimin suan ki en buyuk sorunu kuvvetli bir pivot santroforunun olmamasi. Belki Cenk ilerde oyle bir forvet olabilir ama onun da oynadigi takimda direk oynamasi lazim. Burak daha cok Arif Erdem tarzi tamamlayici forvet ve hava hakimiyeti fazla yok uzun boylu olmasina ragmen yok.

Only registered users can comment.