Ercan Özdemir
Eski Yazıları
- MLS yeni bir şampiyon çıkardı
- Dev şişirmeye devam
- Portekiz kupayı Türkiye primi kaptı
- Aslında biz yenilmedik İtalyanlar yenilince yenik sayıldık!
- Hırvatlar mı çok iyi? Biz mi çok kötüydük?
- Messi milli takim tercihini Türkiye’den yana kullandı!
- Maalesef top yine ağlarımızda!
- Oklahoma da, Enes de Haketti
- Leicester City Mucizesi
- Barcelona’ya ne haller oldu?
- Daha eski yazılarını gör...
Leicester City Mucizesi
Ve son ana kadar acaba denen mucize gerçekleşti.
İngiltere Premier Ligi 36. haftasında Chelsea Tothenam ile 2-2 berabere kalınca, ligin bitimine 2 hafta kala, Leicester herkesin son ana kadar acaba dediği mucizeyi gerçekleştirdi.
İngiltere’de 330.000 nüfuslu küçük bir kasaba. Geçen sene yükseldikleri Premier Ligde son anda ligde kalmayı başardılar. Bu sene takımın başına Yunanistan’da kötü bir macera yaşayan Ranieri’yı getirip ligde kalma hedefiyle sezona başladılar. Sezonun bitimine 2 hafta kala şampiyonluğu garantilediler. İnanilmazi gerçekleştirdiler. Takımın yıldızları Cezayir Milli takımının 2014 Dünya Kupası kadrosunda dahi olmayan Mahrez ve 3 sene öncesine kadar amatör futbolcu olan Vardy.
Bu üzerine bir filmi çekilmesi, doktora tez konusu olması gereken bir başarı hikayesi. Şehir, lig, hoca, oyuncular, tüm aktörler aynı anda sürprizi ve başarıyı yakalıyor. Her hafta acaba acaba derken şampiyonlukla biten öykü.Bu mucize öyle bir mucize ki tüm küçük kulüplere bir ümit, bir rüya, bir hayal kurma imkanı veriyor.
Rakiplerine göre bu kadar dar bütçeli, 330.000 nüfuslu bir kasaba takımı, nasıl olur da rakabet ettiği takımlar arasındaki uçurumu kapatabiliyor? Her şeyi maddi gerçeklerle ifade etmenin yeterli olmadığı bir kez daha ortaya çıkıyor. Bu tamamıyla takım oyununun, takım kimyasının, takım özgüveninin, takım birlikteliğinin yani manevi gerçeklerin maddi gerçekler üzerindeki yeşil zeminde ender kazanımlarından biri olarak ifade edilebilir. Bu ender kazanımlardan biri olduğu için bence kıymeti çok daha yüksektir.
Vardy’nin Lineker’i hatırlatan tarzı, Mahrez’in Figo’yu aratmayan performansı, 30 yaşına dayanmış sıradan stoperlerin kahramanlığı, sürekli babasının gölgesinde ezilen Schmeichel’ın kalede devleşen performansı ve Yunanistan’ın başında Fareo Adaları’na kaybederken dibe vuran Ranieri önderliğinde gerçekleşen bir rüya. İnancın zaferi demek istiyorum ama kendileri dahi buna ne zaman inanmaya başladılar gerçekten merak ediyorum.
Bu başarıya katkısı olan ,çok kötü yönetilen İngiliz takımlarını da unutmamak gerekir. Şampiyonlar liginde uzun zamandır yarı final bile göremeyen İngiliz Takımlarının şapkayı önlerine alıp koyma vakti zannediyorum geldi.
Zannediyorum bu başarının en önemli faktörü sürekli yükselen özgüven. Bu özgüven Cezayir Milli Takım formasını 2014 yılı Dünya Şampiyonasında dahi giyemeyen birini Premier Ligin en değerli oyuncusu yapabiliyor. 3 sene once amatör sporcu olan birini gol kralı ve İngiltere Milli Takımı’nın en önemli oyuncularından biri yapabiliyor.
Şu an merak edilen bu başarının kalıcı olup olamayacağı. Bence diğer tüm güçlü kulüplerin yaptığı gibi muhtemelen, inanılmaz transfer teklifleri ile bu takım dağıtılmaya, en azından akıllar çelinmeye çalışılacak ve biz güçlenemiyorsak rakibin gücünü kıralım mantığı işlemeye başlayacak. Bakalım Leicester daha büyük mucizeyi yani takımı koruyabilmeyi başarabilecek mi?
Bu,şampiyonluktan daha zor görünüyor.
1 Comment
Only registered users can comment.
Bu basari Bursasporun basarisindan bile buyuk bir basari. Bence hala onlar da inanamiyorlardir nasil sampiyon olduklarina.