Arif Özutku
Eski Yazıları
- Hakikate ermek için bugünleri görmek gerekiyormuş
- Takke Düştü, Kipa Göründü
- Evrensel barış artık hayal değil
- Efendimiz’in, Dindar Nesilden Anladığı
- Gözümüz aydın, paralel Türk Okulları geliyormuş
- Mevlana Yürekli Öğretmenler
- Kayyımları Eğitim Kurumlarına Gönderenler Kendilerinden Ne Bekliyorlar?
- Obama’nın Türk Okulları’nda Gördüğü
- Evdeki Yangın, Mutfaktaki Girdap
- Fehmi Koru’ya Cevap
- Daha eski yazılarını gör...
Eş seçimi doğru yapılamıyor
Eş adayını tespit ederken bütün dünyanın kullanmış olduğu iki ayrı usul vardır: Bunlardan eski olanına görücü usulü, sonrasında gelişenine flört deriz.
Görücü usulünde genelde eş adayını ebeveyn evladı adına belirlerken, flörtte bu seçim tam tersine evlenecek kişinin sadece kendisine bırakılmaktadır. Dünyada her ne kadar yuva kurma adına yaygın olan iki ayrı usul olsa da pratikliğiyle meşhur olan milletimiz bu iki usulün karışımı yarı görücü ve yarı flört diye nitelendirebileceğimiz bir üçüncü usulü gençlerin dünyasına kazandırmıştır. Bu usul yakınlarının veya arkadaşların tanıştırdığı kişiyle evlilik öncesinde ileride birbirlerine uygun eş olup olamayacaklarını anlayabilmek düşüncesiyle adayların oturup karşılıklı konuşmaları bu meseleyle alakalı ailelerin haberi olmadan ciddi bir şekilde evliliği görüşmeleridir.
Kafalar Karışık, Zihinler Bulanık
Gençlerin müstakbel eşlerini belirlerken yukarıda saymış olduğumuz usullerden hangisiyle eş adayını belirlerse belirlesin, büyük bir kafa karışıklığı içerisinde olduğunu maalesef görmekteyiz. Bu hususta birçok eş adayı kendi kafalarında evliliğin ve eşin ne olduğu hususundaki çarpık düşünceleriyle yola çıkmaktadır. Bazıları ben evleneceğim insanın sosyal becerisine bakarım veya sürekli kendisinden elektrik alacağım bir adayın peşindeyim gibi ne aradığını kendisinin bile izah etmekte zorlandığı ölçütlerle hayat arkadaşını belirlemeye çalışmaktadır. Bazıları da meseleyi daha içinden çıkılmaz hale getirmekte aradığı eş adayında beklediği özellikleri sayarken sarışın, yeşil gözlü, öğretmen gibi birçok gereksiz sıfatı arka arkaya sıralayıp oluşturduğu listeye göre eşini tespit etme gayreti içerisinde olmaktadır. En büyük doğrulardan bir tanesi olan evliliği daha evlilik öncesinde bu kadar yanlış yaklaşımlarla tesis etmeye çalışan gençler ister istemez evlilik sonrasında birçok muhtemel probleme evlilik öncesi tercihleriyle davetiye çıkarabilmektedirler. Yanlış insanla en büyük doğrunun temellerinin atılmaya çalışılması aile kurumu adına önemli bir gafletin habercisidir.
Eş adayını tespit etme adına sahip olunan kıstaslar evliliğe bakış açısını da yansıtır. Evlilik deyince insanlar ne anlıyorsa ona uygun adayın peşinden koşarlar. Bu hususta adres karmaşası içerisinde olan yani evlilikten beklemiş olduğu özellikleri yansıtmayan insanlarla evlilik yapan gençlere en azından günümüzde rastlamak pek mümkün değildir. Yeni nesil aradığı özelliklere sahip olan insanları aramakta, bulamadığında ise yaşının kaça geldiğine bakmadan beklemeyi tercih edebilmektedir. Yaşı otuzlara gelen genç kız ve delikanlıların dünya evine girme hususunda hiç de aceleci davranmamaları, bu hususta yüzde yüz istemiş olduğum adayı bulmadan evlenmeyeceğim düşüncesine sahip olmaları, geleceğimiz adına ürkütücü sıkıntıları bizlere habere vermektedir.
Elmasın ne olduğunu bilmeyen bir madenci yıllarca içinde bulunduğu madende kazma sallasa bile maksuduna ulaşamayacaktır. Bulduğu hakiki elmasları sanki değersiz cam parçalarıymış gibi elinin tersiyle itecek, hayalindeki sahte elması bulabilme adına yıllarca enerjisini ve ömrünü o madende tüketecektir. Belki bir kısım değersiz taşları elmas zannedip onları nakite çevirebileceği merkezlere götürecek ama orada acı hakikatle karşılaşıp büyük hayal kırıklığına uğrayacaktır. Bu hayal kırıklığı yıllardır sarf etmiş olduğu zamanı ve emeği de geri getiremeyecektir.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment