Dünyanın yeni ‘günah keçisi’ kim olacak?

Dünyanın yeni ‘günah keçisi’ kim olacak?

BM’nin yeni genel sekreterinin kim olacağı önümüzdeki yıl içinde belirlenecek. Bazı adayların ismi ise şimdiden öne çıkmış durumda. Ban Ki-mun’un halefinin Doğu Avrupalı bir kadın olma ihtimali ağır basıyor. BM Genel Sekreteri, 7 milyar insanı temsil etse de fiili etkinliği aynı ölçüde yüksek değil.

BM’nin Güney Koreli genel sekreteri Ban Ki-mun’un görev süresi 2016 yılının sonunda doluyor. Yerine kimin geleceği ise şimdiden siyasetin koridorlarında yoğun müzakerelerin ve lobi faaliyetlerinin önemli başlıklarından. ‘Dünyanın bir numaralı diplomatı’ olarak kabul edilen BM genel sekreteri, 7 milyarlık dünya nüfusunu temsil eden tek kişi olması sebebiyle de büyük önem taşıyor. Ancak aynı ölçüde nüfuza sahip olduğunu söylemek güç. Bu görevi ilk üstlenen kişi olan Trygve Lie, işi hakkında ‘dünyanın en katlanılmaz mesleği’ demişti. Kıbrıs sorununa getirdiği çözüm teklifi münasebetiyle Türk kamuoyu tarafından da yakından tanınan eski Genel Sekreter Kofi Annan ise göreviyle ilgili; genel sekreterin (secretary general) ilk harfleri olan SG’nin aslında ‘günah keçisi’nin (scape goat) kısaltması olduğunu söyleyerek şaka yollu serzenişte bulunmuştu.

BM Sözleşmesi’nin 97. maddesine göre genel sekreter, BM Güvenlik Konseyi tarafından yapılan tavsiye üzerine Genel Kurul tarafından atanıyor. Ancak seçim süreciyle ilgili sözleşmede yer almayan teamüller de söz konusu. Buna göre, BMGK daimi üyeleri olan ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa’dan herhangi birinin vatandaşı genel sekreter olamıyor. Bir diğer teamül ise ‘bölgesel rotasyon’. Ayrıca genel sekreterlik için iki dönem kuralı da aynı şekilde kabul görüyor.

70 yıllık tarihinde bütün genel sekreterlerin erkek olduğu yönündeki eleştirilerden hareketle BM, 193 üyesini, adaylarını belirlerken cinsiyet eşitliğini gözetmeleri konusunda teşvik ediyor. Bölgesel rotasyon teamülü ise genel sekreterlik sırasının 23 ülkelik Doğu Avrupa Grubu’nda (DAG) olduğunu söylüyor. Batı dünyası ile Rusya arasındaki Ukrayna gerginliği nedeniyle bu kuralın önümüzdeki seçimde yerine getirilememe ihtimali de var. Ancak her şeye rağmen, Ban’ın halefinin Doğu Avrupalı bir kadın olma ihtimali ağır basıyor.

Peki, 2017 yılından itibaren dünyanın ‘günah keçisi’ kim olacak? Öne çıkan bazı isimler şunlar:

UNESCO Başkanı Irina Bokova: 63 yaşındaki Bulgar siyasetçi, dışişleri bakanlığı ve Fransa büyükelçiliği tecrübesine sahip. BM çatısı altında bulunan UNESCO’nun ilk kadın başkanı olma unvanını taşıyan Bokova, cinsiyet eşitliğine verdiği önemle biliniyor. ABD, Rusya, Çin ve Fransa ile iyi ilişkileri var. DAG üyelerinden Bulgaristan uyruklu oluşu somut bir avantaj. Irkçılık ve anti-Semitizm karşıtlığını aktif bir şekilde göstermesi de önemli artıları arasında. İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Rusça biliyor. Dinler arası diyalogdan yana. Hemen hemen bütün listelerde en güçlü aday olarak gösteriliyor.

BM Kalkınma Programı Başkanı Helen Clark:Ülkesi Yeni Zelanda’nın seçimle gelen ilk kadın başbakanı. Üç dönem üst üste üstlendiği başbakanlık görevinin ardından Kemal Derviş’in, BM Kalkınma Programı UNDP’nin başkanlığından ayrılmasıyla bu göreve getirildi. Tansu Çiller gibi o da evliliğinden sonra kızlık soyadını taşımaya devam ediyor. BM’nin en güçlü üçüncü kişisi olan Clark, genel sekreterlik için de favori adaylardan.

Şili Devlet Başkanı Michelle Bachelet:Sosyalist partili Bachelet, ülkesinin ilk kadın devlet başkanı. 2010 yılında kurulan BM Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi’nin (UN Women) de ilk yöneticisi. Bu kendisi için hem BM tecrübesi hem de yüksek profilli bir kadın aday imajı anlamına geliyor. Batı ile Rusya’nın DAG’lı adaylarda uzlaşamaması durumunda gözler GRULAC üyesi Latin Amerika ülkelerine kayacak. Bu durumda Bachelet’in şansı yüksek.

Hırvatistan Dışişleri Bakanı Vesna Pusic:Vesna Pusic, dört yıl önce başladığı bakanlık görevinde ateşli bir AB savunucusu oldu. Ülkesinin üyelik sürecinde de aktif rol oynadı. Kolaylıkla AB içindeki liberallerin desteğini alabilir. Ancak bu durumun Rus vetosuna neden olması da mümkün. Pusic, kadın hakları ve cinsiyet eşitliğine verdiği desteğin yanı sıra gay savunuculuğuyla da biliniyor. Ancak Hırvatistan uyruklu oluşu bölge içindeki popülaritesinin düşük olmasına neden olabilir. Ayrıca ülkesi içinde de yoğun bir desteğe sahip değil.

Slovenya’nın eski cumhurbaşkanı Danilo Türk: Türk, iki kez BM Güvenlik Konseyi başkanlığı ve Annan zamanında da genel sekreter yardımcılığı görevlerinde bulundu. Dokuz yıl boyunca ülkesinin Birleşmiş Milletler daimi temsilcisi olarak görev yapan Türk, tecrübeli ve saygın bir diplomat olarak kabul ediliyor. Columbia Üniversitesi’nde misafir öğretim üyeliği yapıyor. BM tecrübesi ve BMGK daimi üyeleriyle ülkeleriyle olumlu ilişkisi kendisi için avantaj olsa da devlet başkanlığı yapmış olması genel sekreterlik görevi için alışılmış bir kariyer değil.

Slovakya Dışişleri Bakanı Miroslav Lajcák:AB’nin Bosna-Hersek Özel Temsilciliği görevinde de bulunan Lajcák, tecrübeli bir diplomat olarak görülüyor. İyi derecede İngilizce, Almanca, Rusça Bulgarca ve Sırpça bilen Lajcák, bölgedeki krizlerde aldığı inisiyatifle ve arabuluculuğuyla biliniyor. AB üyesi ülkelerin ve ABD’nin desteğini alabilir. Ancak Pusic’te olduğu gibi bu yakınlık Rusya’nın vetosuna da neden olabilir. Ayrıca ülkesinin göçmen sorununa katı yaklaşımı da göreve gelmesinin önünde pürüz teşkil ediyor.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.