Arif Özutku
Eski Yazıları
- Hakikate ermek için bugünleri görmek gerekiyormuş
- Takke Düştü, Kipa Göründü
- Evrensel barış artık hayal değil
- Efendimiz’in, Dindar Nesilden Anladığı
- Gözümüz aydın, paralel Türk Okulları geliyormuş
- Mevlana Yürekli Öğretmenler
- Kayyımları Eğitim Kurumlarına Gönderenler Kendilerinden Ne Bekliyorlar?
- Obama’nın Türk Okulları’nda Gördüğü
- Evdeki Yangın, Mutfaktaki Girdap
- Fehmi Koru’ya Cevap
- Daha eski yazılarını gör...
Şimdi Ben Bir Şey Soruyorum, MİT ve Emniyet Teşkilatı Nerededir?
Birkaç gün önce Türkiye, tarihinin en kanlı terör eylemine şahit oldu.
Barış Mitingi yapmak için toplanan kalabalığa yapılan bombalı saldırıda en az 95 kişi hayatını kaybetti.
Televizyonları başında saldırı sonrası görüntüleri seyreden halkta travma oluştu.
Zira saldırı Cumhuriyet’in kalbi olan Ankara’da gerçekleşmişti.
Çok sayıda insan kaybı yaşanmıştı.
Saldırıda barışı isteyen masum insanlar hedef alınmıştı.
Patlama öncesinde alanda olmayan ama sonrasında olay yerine gelen güvenlik ekipleri tuhaf bir şekilde yaralılara müdahale eden insanlara gaz sıkmış ve havaya ateş etmişti.
Ama travmanın zirve yaptığı nokta akşam saatlerinde yaşandı.
Türkiye’nin gözü kulağı saldırı sonrası yapılacak resmi açıklamalara kilitlenmişti. Acaba devlet yetkilileri ne diyeceklerdi?
Önce üç bakan çıktı halkın karşısına. Bakanlardan biri sırıtırken, diğeri yaşananlarda bizim herhangi bir kusurumuz yok diyordu.
Sorumluluk almayan bakan yaşananlardan ölenler kendileri sorumlu demek istiyordu. Zira devletin sorumluluk alanına girmeyen her mesele tabi olarak ilgili şahsın sorumluluk alanına girmekteydi.
Yani bu sözler mitinge katılmasalardı, şimdi yaşıyor olacaklardı manasına gelmekteydi.
Ardından Başbakan kameralar karşısında yerini aldı.
Tam 14 gün önce “Türkiye’ye dönük terör tehdidinin beli kırılmıştır” diyen Davutoğlu’nun yapacağı açıklamalar önem arz ediyordu.
Acaba beli kırılan terör bu kadar kısa süre içerisinde başkentimize kadar nasıl gelebilmişti.
AKP’nin değil seçim hükümetinin Başbakan’ı olduğunu özellikle belirttikten sonra Davutoğlu yaptığı
açıklamada 14 gün önceki konuşmayı hiç yapmamışçasına sözler sarf etti.
“Terör ister DEAŞ, ister PKK, ister El Kaide, ister DHKP-C şekliyle gelmiş olursa olsun, hepsi teröristtir, hepsi insanlık suçu işlemektedir.” dedi.
İlginçtir ki Başbakan’ın bu sözlerinin üzerine muhabirlerden bir tanesinin bile aklına “Efendim zaten terör örgütlerinin insani hizmet yapmak için faaliyette bulunmadığını biz de biliyoruz. Biz sizden bu kadar çok örgütün başkentin göbeğinde eylem yapabilecek kudrete nasıl geldiğini öğrenmek istiyoruz.” karşılığını vermek gelmedi
Ama muhabirlerin asıl es geçtikleri şey Efkan Ala edasıyla Başbakan’ımıza bakıp “Efendim şimdi ben bir şey soruyorum. Terör örgütleri sakız patlatır gibi başkentte bomba patlatırken MİT ve Emniyet nerededir?” sorusunu sormaktı.
Davutoğlu’na sorulamayan sorunun cevabını ben vereyim.
MİT 81 ilde aşkla şevke vazife yapıyor. Şu an Hizmet Camiası’nı fişlemekle meşgul.
O yüzden başkentte bomba patlatan terör örgütlerine ayıracak vakti yok.
Emniyet Teşkilatı’nı ise en son twit attığından dolayı Bülent Keneş’i alıp götürürken gördüm.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment