SAĞLIK- “Obezite günümüzün en yaygın epidemik hastalığıdır”

Obezite gününüzün en yaygın epidemik hastalığıdır. Şişman çocuk ve gençlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Mississippi eyaletinde her üç kişiden biri şişman kategorisindedir. Herşeyde olduğu gibi şişmanlığında dereceleri vardır. Vücut kitle endeksi(VKİ) denilen basit bir kategorilendirme yöntemi insanların boylarına ve vücut yüzeylerine göre ne kadar şişman olduklarını göstermektedir. Buna göre VKİ, 25 ve altında olanlar normal kilolu, 25-30 arası fazla kilolu, 30-35 şişman, 35-40 morbid şişman olarak tanımlanmaktadır. Sizde kendi VKİ’nızı http://www.nhlbi.nih.gov/guidelines/obesity/BMI/bmicalc.htm websitesini kullanarak öğrenebilirsiniz.

 

Şişmanlık sadece kozmetik bir problem değildir. Aslında kendi görünüşümüzü algılayışımız  asırlar içinde oldukça değişmiştir. 20. yüzyılda şişman olan insanlar varlıklı insanlar kabul edilmiş ve bu insanlar şanslı olduklarını sanmışlardır. İşçi sınıfı ve köleler ise sürekli fiziksel aktivite neticesi sağlık ve ve normal kilolu kalabilmişlerdir. Şuan içinde yaşadığımız asırda şişmanlık görünüm açısından hiç de istenilen bir durum olmamasına rağmen ‘junk food’ diye tabir edilen basit karbonhidratların son derece yaygın ve kolay ulaşılır ve ucuz olması malesef eskiden normal kilolu yada zayıf olan insanların bugün hastalık derecesinde şişmanlamasına  neden olmuştur. Şişmanlık sadece bir kozmetik problem olarak kalsa idi keşke. Bugün bilimsel olarak ispatlanmıştır ki kalp hastalığından tutun da, şeker ve kansere kadar birçok kısa yada uzun vadede ölümle sonuçlanan hastalığın en önemli sorumlusudur. Şişman insanlar hayat boyunca sağlık sorunları ile uğraşmaktan kurtulamazlar. En basit bel ağrısı bile şişman insanlarda çok daha yaygın ve kroniktir. Ayrıca insanlar bir kere kilo almaya başlayınca kısır bir döngü oluşmakta ve beyindeki iştah merkezi adeta körleşmekte ve hep daha fazla yeme arzusu gelişmektedir. Kilo almaya devam ettikçe hareketlilik de azalmakta ve gereğinden fazla yeme sonu olmayan bu şişmanlama sürecini beslemektedir. İnsanların pek çoğu her gün farkında olmadan aldıkları ekstra 100 kalorinin 1 yıl içinde 4 kilo ve 10 yıl içinde 40 kiloya dönüşeceğini düşünmezler bile. Bu yavaş şişmanlama süreci sonunda insanlar adeta geri dönüşü olmayan bir yola girmektedirler.

 

Zira farkına vardıkları gün zayıflamak için gösterecekleri çaba başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Çünkü yıllarca alışa geldikleri yiyecekleri terketmek şöyle dursun azaltmakta bile zorluk çekeceklerdir. O yüzden şişmanlığın en iyi tedavisi şişmanlamayı önlemektir. Şişmanlama yada zayıflamanın formu çok basittir. Ekstra alınan kaloriler yağ olarak depolanır ve günlük ihtiyaçtan az kalori alınır yada egzersiz yapılarak alınandan daha çok kalori harcanırsa depo yağlar yakılacaktır. Her insanın metabolizmasını devam ettirebilmek için belli miktarda kaloriye ihtiyaci vardır. Bu kaloriler solunum ve sindirim sistemi gibi vücut sistemlerince kullanılmaktadır. Bu, kişinin kilosuna, yaşına ve genetik özelliklerine göre değişmekle birlikte 1000-2500 kalorii arasında değişmektedir. 70 kg bir erkeğin günlük metabolizma enerji ihtiyacı 1800-2200 kalori arasında değişir. Bunun haricinde günlük fiziksel aktivitelerimiz günlük toplam ihtiyacımızı belirler. Yukarıda 70 kğ genç erkek örneğinin aksine menapoza girmek üzere olan bir kadının günlük metabolizma ihtiyacı 800 kaloriye kadar düşebilmekte ve bu da bu yaştaki kadınlarda diyetleri değişmemesine rağmen hızla kilo almaya neden olmaktadır.

Şişmanlığı önlemenin en önemli yolu aldığımız kalorinin farkında olmamız ve hemen her öğünde sadece karbonhidrat içeren yiyeceklerden uzak durmamızdır. Tabi öncelikle hangi gıdaların karbonhidrat, protein ve yağ içeriğinin oldugunun farkında olunması şarttır. Her öğünde mutlaka protein içeren bir gıda alınmalı ve karbonhidrat tüketimi kısıtlanmalıdır. Sağlıklı bir diyetin içeriği 50% karbonhidrat, 30% protein ve 20% yağ bulunmalıdır. Bu oran karbonhidrat için size çok gelse de aslında dikkat ederseniz birçok insan diyetlerinin %70-80 e varan oranlarda karbonhidratlardan oluştuğunu görecektir.

 

 

Dr. Ahmet Bahadır Ergin 
Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma, Cleveland Clinic
Cleveland, Ohio

 

 

Write a comment

2 Comments

  1. Sila July 4, 20:42

    Yazi gercekten enterasan! Dr. Ergin sismanligin karanlik yuzunu iyi tanimlamis.

  2. Yeliz July 4, 20:47

    Sismanligi hic bu kadar ciddi boyutlarda dusunmemistim. Farkindalik gercekten cok onemli oldugunu bu yaziyla daha iyi anladim.

Only registered users can comment.