Cildimiz içimizi dışa yansıtan bir nevi ayna gibidir. Pek çok hastalığın tanısının konulmasında cildimiz yol göstericidir. Cildimizde yeni yeni beliren, bazen kaşıntılı, bazen kızarık olan lezyonlar çoğu zaman önemsenmez. Ancak Çölyak hastalığında olduğu gibi, bazı hastalıklara cilt bulguları eşlik edebilir ve erken tanı hastalığın seyrini tamamen değiştirebilir.
Çölyak hastalığı bağırsaklardaki sindirimi sağlayan villus denilen yapıların bozulmasına sebep olan ve dolayısıyla da yiyeceklerdeki besinin emilmesini engelleyen ve ince bağırsakta hasarlar oluşturan bir sindirim sistemi hastalığıdır. Çölyak hastası olan kişiler buğdayda, arpada, çavdarda ve yulafta bulunan ve gluten olarak adlandırılan bir proteine hassasiyet gösterirler.
Çölyak hastalığına bazı cilt bulguları eşlik edebilir. Tipik olarak kol ve bacakların dış yüzeyinde ve kalçalarda simetrik kaşıntılı kabarık lezyonlar olarak başlayabilir ya da daha nadir olarak çocuklarda avuç içlerinde, erişkinlerde ise ağız içi ve genital mukozada ya da saçlı deride, ense ve yüzde de olabilir. Bazense sadece deride kalınlaşma ile kendini gösterir.
Cilt bulguları erkeklerde daha sık görülmekle birlikte, her yaşta görülebilir. Çölyak hastalığında olduğu gibi %10-15 arası ailesel geçişlilik gösterir. Bununla birlikte bazı önemli hastalıklara eşlik edebilir. Örneğin, tiroid hastalıkları, diabet, böbrek ve karaciğer hastalıkları, romatolojik hastalıklar ve lenfoma gibi.
Tanısı klinik olarak ve deri testi ile konulur. Tedavisi, ömür boyu glutensiz beslenme ve ilaçlarla sağlanır. Glutensiz besinler, hastanın sindirim sağlığının devamını, cilt lezyonlarını ve eşlik edebilecek hastalıkların önlenmesini sağladığı gibi lenfoma gelişimini de engeller. İlaç tedavisi olarak Dapson kullanılır. Belirli yan etkileri olan bu ilaç, bazı yaş gruplarında ve kişilerde kullanımı sakıncalı olmakla birlikte hastanın düzenli takip edilmesini gerektirir.
Dr. Leyla İnal
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment