GİRİŞİMCİLİK- “Kendi işinizde patron gibi misiniz yoksa çalışan gibi mi?”

Bir an işinizi ilk kurduğunuz güne geri dönün. Ne kadar heyecanlıydınız, değil mi? Niçin iş kurduğunuzu hatırlıyor musunuz? Daha çok para? Başarı? Saygınlık? Özgürlük? Kısacası daha iyi bir yaşam için. Kendinize güvenmiştiniz. Girişimciliğin beşiği Amerika’da bu iş ne kadar zor olabilirdi ki? Olsa da üstesinden gelirdiniz. Girişimcilik virüsü bulaşmıştı bir kere.

Ya sonra neler oldu? Giderek daha fazla saatler çalışmaya başladınız. Eleman problemleri umduğunuzdan daha fazlaydı. Müşteriler ise akın etmiyorlardı. İlk yıllarda özverili bir çalışmayla büyüdünüz, belki iyi para da kazandınız ama hayatınız daha iyi olmadı. Kendi işinizin esiri olup çıktınız. Çünkü işler siz başında olmadan maalesef yürümüyor…

Yöneticileriniz yönetmeyi bilmiyor…

Satıcılarınız satmayı bilmiyor…

Elemanlarınıza sürekli müdahale gerekiyor…

Kimse işini sizin kadar iyi yapmıyor…

Tatile çıkıyorsunuz, ama telefonlarınız susmuyor…

Geliştirmek istediğiniz çok şey var ama çoğu zaman vaktiniz olmuyor…

Hedeflediğiniz büyüme ise bir türlü gerçekleşmiyor…

Tüm dünyada (Amerika dahil) Kobi (small business) gerçeğine baktığımızda, yukarıdaki senaryonun çoğu iş sahibi için geçerli olduğu görülüyor. Aslında sebep çok basit: İş kuranların çoğunun gerçek girişimciler olmamaları. Aşçılar restaurant açıyor, mühendisler müteahhit oluyor, grafikerler reklam ajansı kuruyor. Çoğu kişi, başarılı bir iş kurmak için teknik çalışmanın nasıl yapılacağını bilmenin yeterli olduğu şeklindeki yanlış inanca sahip. Kendi işlerinin patronu olmaktan ziyade, sanki kendilerine maaşlı bir iş satın almış gibi hergün işyerine gidip teknik çalışma yapmaya devam ediyorlar. Oysa ki bir işletmede yapılması gereken üç iş çeşidi vardır: girişimci işi, yönetici işi, teknisyen işi. Çoğu işletmede girişimci işi hiç yapılmıyor, yönetici işi bir ofis sorumlusuna delege edilmiş durumda ve bizim profesyonel iş sahibimiz de içindeki teknisyen tarafından tüketilmekte. “Çalış, çalış, çalış”… Maalesef sonuç hiç değişmiyor. Ancak iş sahibi yaşlanıyor.

16 yıl önce 1997’de California’dan know-how alarak işletme koçu olup Özgür Kaşifler’i kurduğumdan beri Türkiye’de KOBİ sahipleriyle çalışıyoruz. Son 6 yıldır ise bir yandan Özgür Kaşifler’i New Jersey’den yönetirken bir yandan da Amerika’daki küçük işletmeleri yakından gözlemleme ve bazılarına da koçluk verme fırsatım oldu. En yakından ilgilendiğim şirket ise yine eşimle birlikte ortak olduğumuz kendi KOBİ’miz. 16 yıldır hem işletme koçu, hem de Türkiye ve Amerika’da kendi işlerini yapan biri olarak size bir iyi bir kötü haberim var. Önce kötü olanı söyleyeyim: Durmadan çalışarak işinizi büyütemezsiniz. İyi hatta çok iyi haber ise şu: İş yapma sistemleri kurarak gerçek bir “PATRON” olabilirsiniz. Siz başında olsanız da, olmasanız da işleyen iş sistemleri… Dolayısıyla işletmenizin İÇİNDE değil, ÜZERİNDE çalışmayı öğrenmeniz gerekiyor. Bütün büyük girişimcilerin yaptığı gibi. İşte o zaman işletmenizi ilk kurduğunuz zamanki hayallerinizin gerçekleşmesi mümkün olacak. Bu basit gerçeği kavradığınız anda, işinizi onu şaşırtıcı derecede orijinal ve efektif bir ticarete çevirebilirsiniz. Türkiye’nin zorluklarına rağmen 16 yıldır bunu başaran iş sahipleriyle çalışıyorum, Amerika’da bu söylediğimi yapmanız için tüm imkanlar sizlerin önünüze serilmiş desem yanlış olmaz.

Seminerlere katılıp kitaplar okumuş, hatta danışmanlık alma denemesi bile yapmış olabilirsiniz. Kurumlaşma çabaları neden kalıcı olmuyor, hedefler neden hep kâğıt üstünde kalıyor? Çünkü bir kere ofise döndüğünüzde rutin işler sizi yeniden esir alıyor, hiç bitmiyor, hızını kesmiyor ve sizin düşünme işi yapacak ne zamanınız ne de takatiniz kalıyor. Ama bir taraftan da yıllar geçiyor!

Çözüm: Bir an önce günlük rutin işleri yazılı sistemler halinde çalışanlara devretmeye başlamak. Açığa çıkan her zamanı da iş geliştirme/business development için kullanmak.

İmkânsızı mümkün olana çeviren ve sonra yeniden imkânsızın peşinde koşmaya devam edenler girişimciler! Bir düşünün, her birinizin içindeki girişimci tekrar uyansaydı kim bilir neler olurdu?

İşletmenizi büyütürken yaşadığınız sorunlarla ilgili sorularınızı aşağıdaki linkte bulunan formu kullanarak bana iletebilirsiniz:

http://www.zamanamerika.com/index.php/tr/2011-07-25-15-55-34 [1]

Subegüm Bulut

Özgür Kaşifler İşletme Koçluğu

Gnel Müdür / Baş İşletme Koçu

www.ozgurkasifler.com

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.