ABD’nin en büyük final gecesi

ABD’nin en büyük final gecesi

gezginÜlkemizde spor denince akla ilk gelen kuşkusuz futbol. Herşeyi eski dünyadan farklı yapmaya/yaşamaya alışmış ABD’de ise durum biraz farklı. Hepinizin de bildiği gibi burada da en popüler sporun ismi futbol ama bizim tabirimizle Amerikan Futbolu. ABD’de ise bizim ‘futbol’ olarak bildiğimiz oyunun adı ‘soccer’.

ABD’de takım oyunları içinde öne çıkan üç oyun; futbol, basketbol ve buz hokeyidir. Bizim ‘soccer’ ise bu 3 spor dalından sonra kendine yer bulmaya çalışır. Aslında burada ilkokuldan başlayarak lise sona kadar okullarda gayet güzel ‘soccer’ takımları kurulur, epey oynayan da bulunur. Hatta okul sonrası çocuklarını ‘soccer’ kursuna götürüp saha kenarında onları izleyerek bekleyen annelerden yola çıkarak ‘soccer moms’ diye bir kavram bile gelişmiştir. ABD’de bizim bildiğimiz futbolu en güzel bayanlar oynar, dünya şampiyonukları bile vardır. 

Ama benim bugünkü yazımın konusu Amerikan Futbolu. Bu hafta sonu (2 Şubat 2014, Pazar) Amerikan Futbol Ligi’nin (NFL ) final karşılaşması oynanacak. Bu yıl 48. si oynanacak olan finalin kendine has adı da var; Super Bowl. Pazar günü New Jersey’deki Metlife Stadyumu’unda Seattle’ın Seahawks takımı ile Denver’ın Bronco’s takımı karşı karşıya gelecek. İkisi de batı yakası takımı olmasına rağmen final yüzlerce mil ötede, büyük ihtimalle de çok soğuk bir havada oynanacak. Her yıl finalin hangi şehirde ve stadyumunda oynanacağı çok önceden belli ediliyor. Bir şehir için Super Bowl’a ev sahipliği yapmak ciddi bir reklam geliri ve prestij demek. NFL’in finali Şubat ayına denk geldiği için genelde Miami, Orlando, Atlanta, New Orleans gibi güneydeki sıcak yerler seçilirken bu sene kuzeyden bir yer seçilmiş olması ilginç.

Super Bowl’u benim bile yazıma konu edecek şekilde ilginç kılan çok nokta var. Zaten daha önce de yazmıştım. O gün maçı stadyumdan izleyecek 80 bin kişinin yanı sıra milyonlarca kişi de bu spor şöleni için ekranları başında olacak. Bu yılki Super Bowl’un 2012’de 111,3 milyon olan izlenme rekorunu kırması bekleniyor. Superbowl yayınları Amerikan TV tarihinde çoğu zaman o yılın en çok seyredilen yayını oluyor.

Konu ile ilgili ilk yazımda ‘Nedir bu kadar insanı ekran başına çeken olay?’ diye sorarak başlamıştım. Ne zaman Amerikan futbolundan  bahsetsem herkes bana “Şu iri yarı adamların birbirini yere atıp durdukları, kavga sporu mu” türünden sorular soruyor. Amerikan futbolu ülkemizde sanıldığının aksine basketboldan daha fazla ilgi çekiyor, her maçta 70-80 binlik stadyumlar tıklım tıklım doluyor.  Bildiğimiz futbolu ölesiye seven bir milletin, sokak aralarında ‘3 korner 1 penaltı eder’ kaideli minyatür kale futbolunu oynayarak büyüyen bir evladı olarak size Amerikan futbolu çok güzeldir edebiyatı yapacak değilim. Ancak ülkemizde ODTÜ, Boğaziçi gibi üniversitelerde kurulmuş takımları, hatta küçük bir de ligi olan bu ‘erkek sporunun’ tam bizim millete göre bir oyun olduğunu düşündüğümü de itiraf edeyim. İlk atıştan sonra top sahanın öbür ucuna giderken topu tutacak karşı takımın oyuncusunu fazla ilerlemeden yere indirmek için topluca hücuma kalkan 11 oyuncunun Allah Allah nidaları ile saldırıya geçtiği bile canlandı gözümde. Bildiğimiz futbolda bile “Vur vur inlesin, Avrupa dinlesin” , “Bu stad sizlere mezar olacak” , “Buradan çıkış yok” diye tezahürat tutturan seyircilerimizin Amerikan futbolu fanatiği olsaydı tutacakları takımı nasıl destekleyeceğini düşünmek bile istemiyorum.

Ancak stada veya salona sadece maç izlemek için gidilir düşüncesini çoktan geride bırakmış Amerikan tarzı bir yaklaşımdan da bahsetmem gerekir.  Tüketim toplumuna uygun profesyonel bir pazarlama anlayışı ile yaklaşırlar konuya. Rahatı seven ve sırf zevk için, hoşça vakit geçirmek için oyun izlemeye gelen seyirciye bir çok eğlenceli aktivite ile renkli bir ortam sunulur.  Mekanlar son derece modern ve konforlu, oyun dışı aktiviteler eğlenceli, maçlar da kaliteli olunca seyirci sayısı daima yüksek olur. Superbowl maçlarında bütün bu faktörler en üst düzeye çıkar. Takımların sahaya çıkışlarından başlama vuruşuna kadar her şey şov unsuru olarak kullanılır. Başlama vuruşu ünlü birine yaptırır, devre arasında birden bire koskoca sahayı podyuma dönüştürür, müzik konseri yapılacak hale getirirler. Çok ünlü isimlerle 15 dakikalığına da olsa unutulmaz bir konser sunulur. Bu seneki finalde Amerikan Milli Marşı’nı ünlü bir opera sanatçısı söyleyecek. Devre arası şovunda ise ünlü pop şarkıcısı Bruno Mars ile birlikte The Red Hot Chili Peppers grubu yer alacak.

Biletler aylar önceden satışa çıkarıldı, finalistler belli olduktan sonra ise kalan biletlerin fiyatı yükseldi. Şu anda almak isteseniz en az ödeyeceğiniz miktar 3 bin 500 dolar.  Almak istemediğinizi biliyorum, merak etmeyin.

Sahadaki maçtan, yapılan eğlencelerden belki de çok daha ilgi çeken olay da televizyondaki canlı yayın sırasında yayınlanan reklamlar. O akşam yayınlanan reklamların hemen tamamı ilk defa seyirci yüzü gören reklamlardan oluşuyor. Sadece o gece için üretilen ve bir daha yayınlanmayan reklamlar bile mevcut. Sırf o reklamlar için ekran başına oturan veya ertesi gün internetten izleyen milyonlarca insan var. O milyonların içine bazen bendeniz de dahil oluyorum. Reklamların yayınlanma maliyeti de her sene yükseliyor. Bu seneki finali yayınlayacak Fox kanalı 30 saniyesine 4 milyon dolar istiyor.

Anlaşılacağı üzere Super Bowl tek başına büyük bir ekonomik hareket. Kumarhane eyaleti Nevada’da yasal olarak maç üzerine oynanan iddialar 100 milyon doları buluyor. Hazır yiyecek satışları da maç yayını esnasında rekor kırıyor. Thanksgiving’den sonra en fazla pizza siparişi Super Bowl esnasında veriliyor. Bu pazar günü için bütün ABD de 45 milyon adet dışarıya pizza siparişi bekleniyor. İlginç tahminlerden birini de Ulusal Tavuk Birliği yaptı. Bu hafta sonu için 1,2 milyar tavuk kanadı tüketimi olacağı hesaplanıyor.

Maçı kim mi alır? Doğru, bu kadar sayı-rakam-para arasında maçı unutuk. ‘Ne önemi var ki?’ diyebilirsiniz. Ama otoriteler Denver’ı favori gösteriyor. Futbol bu, topu oval, belli olmaz.

E-posta: gezginabi@yahoo.com

Twitter: @gezginabi

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.