Eş ve ebeveyn yetiştirme programları

‘Eş ve Ebeveyn Yetiştirme Programı’ tabirini zannediyorum öncesinde kimse kullanmış değildir.

Sizlerin ilk defa duyduğunuz ama az çok manasını tahmin ettiğiniz bu tabirle neyi ifade etmek istediğimi hayatın içinden iki misali vererek ifade etmek istiyorum. Misallerden bir tanesi bekârlardan bir tanesi de evlilerden olacak önce bekârlardan başlayalım.

Evlenmek düşüncesinde olan bir arkadaşım dünya evine girmek istediği eş adayının vasıflarını şöyle sıralıyor ve  “Mutlaka memleketime yakın bir şehirden olmalı, çalışmalı ve çok güzel olmalı.” diyordu. Belirlemiş olduğu bu anlamsız kıstaslara o kadar çok bağlanmıştı ki bu hususta kendisine yardımcı olmak isteyen dostlarının tavsiye ettiği kişiler bir hususiyetiyle bile onun kıstaslarının dışında kalsa kendisine eş olamayacağı kanaatine varıyordu. Evlilik nedir ve eş kime denir? sualleri zihninde doğru cevap bulabilmiş değildi. Kesinlikle lüzumsuz hususiyetlere yatırım yapıyor ve mutluluğa gidecek yolda daha en başta yanlış adımlar atıyordu.

Aspirin Kansere Çare Olur Mu?

İkinci misalimiz evlilerden. Karı koca her ikisi de tahsilli ve birden fazla çocuk sahibi çift evlendikleri günden bu yana mütemadiyen problem yaşamaktaydılar. Problemleri kronik hale gelmiş çoktan evin içerisinde yataklarını ayırmışlardı. En küçük kıvılcımda büyük patlamalar yaşayabilmekteydiler. Gene böyle bir kriz yaşanmış ve bey evi terk etmişti. Ailenin ortak dostlarından biri devreye girerek yuvayı terk eden beyi ikna edip tekrar evine getirip kaynaştırıcı olduğunu düşündüğü bir konuşma yaptıktan sonra çıkıp gelmişti. Ona göre problem çözülmüştü. Önemli bir hizmeti yapmış olmanın heyecanı kendisini çoktan sarmıştı. Ben bu yaşanılanları duyduğumda ilk tepkim “Aspirin kansere çare olur mu? Hiçbir işe yaramayacak, problemleri çözülebilmiş değil, mutlaka tekrar nüksedecek. Ailevi problemler kesinlikle böyle çözülmez.” şeklinde oldu. Gerçekten de kısa bir süre sonra çiftimiz bu sefer tekrar bir araya gelmemek üzere ciddi bir kavgayla ayrıldılar.

Peki, ailevi problemler nasıl çözülür veya gençlere evlenmeden önce nasıl bir eş adayının peşinde koşması gerektiği hangi şekilde öğretilir diye soracak olsaydınız bu sorunun tek bir cevabı vardır, o da insanımıza ister evli ister bekâr olsun aile şuuru kazandırmak şekliyle olacaktır derdim. Şuurun her türlüsünü toplumun her kesiminde kazandırmanın tek bir yolu vardır. O da eğitimdir.

İnsan Öğrenmeye Muhtaç

İnsan davranışları ile hayvan davranışları arasındaki en önemli fark öğrenmedir. Hayvanlar ihtiyaç duydukları davranışları daha dünyaya gelir gelmez kimsenin talim ve terbiyesine ihtiyaç duymadan hayata geçirirler. İhtiyaç duydukları tüm beceriler farklı bir âlemde kendilerine öğretilmiştir. Bu yüzden öğrenmeye hiç ihtiyaç duymazlar. Bir nevi kalifiye elaman olarak dünyaya gelirler. Biz insanlar hayvanların bu davranışlarına içgüdüsel davranışlar deriz. İçgüdüler zihinlerine doğuştan kodlanmıştır ve türün her bireyinde mevcuttur. Bütün ördek yavrularının doğar doğmaz yüzmesi, örümceğin ağını kimsenin göstermesine ihtiyaç duymadan örmesi, arının bal yapmak için polen toplaması gerektiğini bilmesi gibi.

Eş ve Ebeveyn Olmanın Sorumluluğu Aile Sohbetlerinde Anlatılmalıdır.

İnsanlarda ise durum çok farklıdır. İnsanların öyle kendi türünün her bireyinde aynen var olan içgüdüleri yoktur. İhtiyaç duyduğu şeyleri elde edebileceği davranışları kendi hemcinslerinden öğrenir. İnsanlar dünyaya bu özelliklerine bakacak olursak, birer vasıfsız elaman olarak gelirler. Her lüzumlu davranışın insan tarafından öğrenilmesi için kendisine o davranışı öğreten bir eğitmene ve eğitim metoduna ihtiyacı vardır. Nasıl yemek yiyeceğinden tutun da neleri yiyeceğine oradan nasıl konuşacağından tutun da, kimlerle konuşacağına kadar her mevzu eğitimle kazandırılır. Evlilik hayatına ait meselelerde böyledir. Evlilik hayatının incelikleri de bizim için diğer meselelerimizde olduğu gibidir. Bu sahada olumlu davranışların kazanılması iyi öğretmenler ve doğru eğitim metotları ister.

İnsanların dini hassasiyetleri geliştirdiği manevi sohbetlerin ruh dünyamızda oluşturduğu değişime bu tip programları takip eden herkes aşinadır. Pek çok insan dini hassasiyetini bu tip programlara devam ederek geliştirmiştir. Ailevi değerlerde bu toplumda aynı şekilde organize edilmiş ama eş ve ebeveyn olmanın sorumluluklarının anlatıldığı eğitim programları ile geliştirilebilir. Sivil toplum örgütleri bu önemli meselenin üzerine düşüp ailevi değerlerimizin kıymetinin bize anlatıldığı aile sohbetlerini yurt genelinde yapılandırmaları toplumsal hayatımız adına çok önemli kazanımlara vesile olacaktır. Aileyi koruma adına evlenmeden önce ve evlendikten sonra mutlaka eşlerin ve eş adaylarının bu eğitimlere devamı sağlanması önem arz etmektedir.

Aynı dini sohbetlerde olduğu gibi her hafta organize edilen ve her defasında eş ve ebeveyn olma adına ayrı bir hususun izah edildiği, konusuna göre çiftlerin bazı programlara beraber, bazılarına birbirinden ayrı katılabilecekleri bu sohbetler seminer şeklinde aile danışmanı, psikolog, sosyolog ve ilahiyatçı bay ve bayanlarca dönüşümlü olarak verilmelidir. Eğitimlerde kitap takipleri de yapılabilir. Geniş mekânlarda her bir duygunun evliliğe bakan yönü bir ders mevzuu haline getirilebilir. Mesela sevgi, saygı, güven, merhamet, vefa, cömertlik, öfke, kin nefret, kıskançlık gibi olumlu ve olumsuz duyguların evliliğe bakan yönleri bir haftanın konusu olarak yıllık müfredatta kolayca yerini alabilir.

Bunun dışında evlilikteki para kullanımı, çocukların eğitimi, duygusal ve cinsel iletişim, eşin ailesi ile olan ilişkiler gibi evlilikteki stres kaynaklarının da üzerinde durulabilir. Ya da iyi komşuluk ve toplumsal yardımlaşma gibi bir kısım insani eksikliklerde insanımızda bu eğitimlerle giderilebilir.  Meseleye bu nazarla bakıldığında yüzlerce konu meraklısına eğitimler öncesinde göz kırpmaktadır. Yaşadığım beldede bu sene toplamda on hafta devam eden bu sohbetleri organize etmiş olup insanların bu programlara çok ilgi gösterdiğine bizzat şahit oldum. İnteraktif bir şekilde icra ettiğim bu programlarda katılımcılarda yaşadıkları pek çok tecrübeyi de aktararak önemli seviyede bilgi paylaşımına vesile oldular.

Semere Çok Büyük

Bu tarz eğitimler devam ettiği takdirde sadece şuurlu eş ve ebeveyn olmayı değil şuurlu kayınpeder ve kayınvalide olmayı da insanlar öğreneceklerdir Ama bu katılımcılar vasıtasıyla toplumun asıl kazanımı zamanla birer aile misyoneri haline gelecek olan bu gönüllülerin sağlam aile yapısını oluşturma adına çevrelerindeki insanlara sürekli yapacakları olumlu tavsiyeler olacaktır.

Ailevi problemlerin doğduktan sonra izalesi hem zor hem de çok yıpratıcıdır. Problem oluştuktan sonra aile danışmanlarının yaptığı çalışmalar da istenilen sonuçları veremeyebilir. Bu yüzden bu programlara sadece sıkıntı yaşayan çiftler değil o an için ailevi problemi olmayan eşlerde çağırılmalıdır. Böylece hem katılımcılar mimlenmemiş olur hem de var olan ailevi problemlere çözüm yolları üretildiği gibi muhtemel meselelerinde oluşmadan önce önüne geçilmiş olunur. Tıptaki koruyucu hekimlik anlayışında olduğu gibi bu eğitimler pek çok sıkıntının daha doğmadan önce bilinmesine vesile olup eşleri gereksiz çatışmadan uzak tutacaktır. Semere ise çok kıymetlidir.

Şuurlu eşler ve cennetten bir köşeye dönem evler.  Bu semere organize adına çekilecek tüm sıkıntılara değmez mi?

Write a comment

1 Comment

  1. hasan h June 10, 14:19

    Guzel yazi

Only registered users can comment.