Zengin enstrümanlarla seslendirilecek

M. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin 1993’teki bir sohbetinden bir önceki yazımda bahsetmiştim. Bugün yine devam ediyoruz. Hocaefendi diyor ki:

“Şiiri okumak, yazmaktan daha zordur. Kusura bakmayacağınızı ümit ederim:

Gördüm nurlu geleceği rüyamda bir gece,

Işıklar yağıyordu her tarafa sessizce…

Ahenkle işleyen bir saat gibiydi işler;

Bir bir silinip gitmişti asırlık teşvişler…

Ve herkes birbirine yürekten bakıyordu;

Somaki musluktan kevserler akıyordu.

Tertemiz çehreleri ile geçerken kudsîler,

Ümitlerimize bir bir fer salıp geçtiler.

Yeni bir dünya kuruyorlardı; harıl harıl…

Her taraf gökle yarışır gibi… pırıl pırıl !

Geçtikçe tekmil bu şimşek bakışlı yiğitler,

Anladım; muştusu varılan zamanmış meğer.

Civanlar gördüm yüzlerinde gariplik rengi,

Hükmettim ki bunlar, o ilk kudsilerin dengi.

Dolaştım her tarafı usanmadan, bezmeden;

Ziya içenlere ulaştım erdim bir ulu çeşmeden…

Şükranla gerilip gezenler vardı kol kola…

Sonra teker teker ulaştı herkes AKYOL’a…

“Evet bu da Akyol rüyası. Büyük ölçüde gerçekleşen bir rüya.

Bakalım bu, yarısı bir yanda yarısı bir yanda, bir güfte veya bir bestenin bir parçası. Bir diğer yarısı nerde kimin elinde zuhur edecekse o zaman beste tamamlanacak, milletçe en zengin enstrümanlarla onu seslendirecek ve cihana son bir kere daha şimdiye kadar eşi az duyulmuş veya duyulmamış bir senfoni dinleteceğiz. İnşallah. Kim bilir hangi şefin yönetmenliğinde? Şefe de kurban, o iş içinde vazife alan insanlara da kurban, figürlere de kurban, başrol oynayanlara da kurban, geleceğe de kurban, ona nur saçanlara da kurban.”

Biz bu şiirin bestelenmiş hâlini dünyanın her tarafından gelen gençlerin ağzından hayret ve hayranlıkla dinliyoruz. Elbette sadece şiirin kendisini değil; bütün dünyada rengârenk güzellikleriyle gerçekleşmiş hâlini. Sulh-i umûmiyi temsil eden bu gençlerin göz kamaştıran halleri, inşaallah insanlığa bir ümit olarak bütün cihanda gerçek barışın gelişmekte olan bir fidanı olacaktır…

Maddî–mânevî cehâletlerin, tefrikaların, mukaddes çizgileri çiğnemenin, mânevî açlıkların arenasında boğuşan insanlık için bu güzel faaliyetler, şimdilik bir nefes alma şeklinde zannedilse bile, geleceğe yol gösterme, örnek olma açısından akıl almaz güzellikleri şimdiden müjdelediklerinde de şüphe yoktur.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.