Şemsiye açılmazsa istifade edilmez

Bir önceki yazımda PISAI’nin ellinci yılı ile ilgili bir jübileden bahsetmiştim. Bugün de devam ediyorum:

İkinci günkü konuşmacılardan birisi de Amerikalı tesettürlü Prof. Jeruha Lamptey Hanımefendi idi. Bir Müslüman olarak Amerika’daki imkanlardan ve sıkıntılardan bahsetti. New York’taki Union Theological Seminary’de ders veriyor.

Aynı gün İngiltere’deki Birmingham Üniversitesi’nden Prof. Thomas’ın konuşmasını dinledik. Kendisiyle 1999’da Birmingham Üniversitesi’nde görüşmüş ve üniversitenin kütüphanesine birtakım İngilizce Risale-i Nur Külliyatı hediye etmiştik. Daha sonra Türkiye’ye Harran Sempozyumu’na gelince, kendisine de birtakım R.N. Külliyatı hediye etmiştik… Orada master ve doktora üzerine çalışan arkadaşlarımız vardı. Onlardan övgü ile bahsetti…

Prof. Thomas Michel de bir konuşma yaptı. Barış projelerinden bahsetti. Açılım üzerinde durdu, “Şemsiye açılmazsa, istifade edilemez.” dedi. Sonra kendisiyle görüşüp 5 Mart 2015’te Frankfurt’ta yapılacak “Barış Pedegojisi Dersleri Sempozyumu”na davet ettik. UNESCO tarafından 17 çatışma bölgesinde okutulan bu dersler üzerine geçen sene arkadaşlarımız bir sempozyum organize etmişlerdi. İnşallah bu sene ikincisi yapılacak…

Ürdün Amman’dan Prof. Amer Al-Hafi, tebliğini Arapça olarak sundu. Ayetlerle, Hıristiyanlık inancı üzerine bazı izahlarda bulundu. Prof. Maurice Borrmans gibi takdir edenler olsa da, Prof. Felix Körner gibi kritiğe tabi tutanlar da oldu. Kendisi hizmeti tanıyormuş, takdirlerini ifade etti. Daha sonra Almanca yayın yapan bir radyonun programı için kendisi ile bir röportaj da yapıldı.

Son günkü konuşmacılardan İspanyol asıllı Prof. Jose Casanova, konuşmasına “Anadilim İspanyolca” diyerek başladı. Sonra tekrar İngilizceye döndü… Kendisi Amerika’da meşhur bir sosyolog… Georgetown Üniversitesi’nde hoca… Modern dünyaya açılım konusunda Hizmet Hareketi üzerine de yazıları var… Dünya ülkeleri üzerine yaptığı çalışmalarını kitaplaştırmış. Herkesi kendi konumunda kabul ederek görüşmeler yapmamız gerektiğini söyledi. Özetle “Üç boyutlu olmak gerekir: 1-Ferdin inanç özgürlüğünü kabul etmeliyiz. 2-Devlet dinlerin alanına müdahale etmemelidir. 3-Dini çoğulculuk ilke olarak kabul edilmelidir.” dedi.

Prof. Casanova “Biz çocukken, bize ‘Sadece Katolikler Cennete gidecek, Protestanlar Cehenneme gidecek. Budizm şeytanın dinidir’ diyorlardı.” dedi. Sonra geçmiş tarihe döndü. “Günahlarımızı da hatırlayalım” diyerek, 1572’de Aziz Bartelemo katliamında  Fransa’da yüz binlerce Protestan’ın öldürüldüğünü söyledi. Onun için Fransız laikliğinin dine savaş açmış bir tarafı olduğu için farklı bir sekülerlik olduğunu söyledi. Sonra sekülerliği de çeşitli taksimlerle ülkelere göre ele aldı. İtalya, İspanya ve Yunanistan gibi ülkelerde devletin belli bir dini dominant kabul edip diğerlerine de haklar tanıdığını; İngiltere’de Kraliçe Elizabet’in Angelikanlığın başı olduğunu ama diğer din mensuplarına hürriyet tanıdığını; Amerika’nın hiçbir dini eğitimi desteklemediğini ama her ferdin dini özgürlüklerini desteklediğini ifade etti…

İtalya İslam Cemaati Başkan Yardımcısı İmam Yahya Sergio Yahe Pallavicini de bir konuşma yaptı. Aslında İtalya İslam Cemaati’nin başkanı kendisinin babası. O çok yaşlı olduğu için işleri fiilen İmam Yahya yürütüyor. İmam Yahya’nın babası İtalyan, annesi Japon… Devamlı başında fese benzer bir takkesi bulunuyor. Konuşmasında kendisinin PISAI’nin ilk Müslüman öğrencisi olduğunu söyledi.

Son konuşmacılardan birisi de Kahire’deki Amerikan Üniversitesi’nden Prof. Gianluca Parolin idi. Kendisi, Mursi’nin Aralık 2012’de hazırlattığı Mısır Anayasası’nın yapıcı heyetinin fikir danıştığı bir şahsiyet. Aslen İtalyan… Konuşmasında Mısır’daki son gelişmeler üzerinde durdu.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.