Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nda Türkiye eleştirisi

Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nda Türkiye eleştirisi

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın her yıl hazırladığı Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nda Türkiye yine eleştirilere maruz kaldı.

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Antony Blinken ve Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Dini Özgürlükler Özel Temsilcisi David Saperstein tarafından sunulan raporda, 2015 yılında yaşanan olaylar ele alındı.

Raporun yayınlanmasından sonra Washington’da gazetecilerin karşısına geçen David Saperstein, soruları cevapladı. Dünyanın 200 ülkesinde ‘dini azınlıklara yapılan kısıtlamaların’ incelendiği  raporda ABD masaya yatırılmıyor. Raporun özet bölümünde Pakistan, Afganistan, İran, Suudi Arabistan, Sudan, Moritanya gibi Müslüman ülkelerde yaşanan kısıtlamalara dikkat çekildi.

Raporda yer almamasına rağmen bir gazetecinin ABD yönetiminin Cumhuriyetçi Başkan adayı Donald Trump’un Müslümanlara karşı tutumunun sorusu üzerine Saperstein, Obama yönetiminin bu konu hakkındaki endişeleri dile getirdiğini hatırlatarak, “Müslümanların ABD’de özgür bir şekilde yaşayabileceği ve dini gerekliliklerini yerine getirebilecek”ifadelerine yer verildi.

Raporun Türkiye bölümünde hükümetin yargıtay kararına rağmen Alevi Müslümanların ibadethanelerini tanımadığı belirtildi. Anayasa’nın Türkiye’de din vicdan, inanç, kanaat, ifade ve ibadet özgürlüğünü temin ettiğine dikkat çekilen raporda, “Alevi Müslümanların ibadethanelerini tanımayı ve Alevi çocukları Sünni İslam’a dayalı zorunlu din dersinden muaf tutmayı reddetmeyi sürdürdü” ifadelerine yer verildi.

Hükümetin İslam inancını ‘alenen aşağıladığı’ gerekçesiyle bireyler hakkında dava açmayı sürdürdüğü belirtilen raporda, “Hükümet, Müslüman olmayan azınlıkların, özellikle de 1923 Lozan Antlaşması kapsamının dışında saydığı toplulukların haklarını kısıtlamayı sürdürdü” denildi.

Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılması konusunda “ilerleme” kaydedilmediğini hatırlatan ABD Dışişleri Bakanlığı,” Sünni Müslüman din adamları yetiştirmeye devam ederken, diğer dinlere mensup toplulukların ülke içinde din adamı yetiştirmesini kısıtladı. Bir Ermeni kilisesi vakfına 1971 yılında el konulan bir mezarlık için tazminat sağlamasına karşın, başka dini gruplara arazi kullanımını kısıtlamayı ve Sünni camilerin yapılmasına finansman sağlamayı sürdürdü.”

Sünni olmayan Müslümanlar fiziksel şiddet ve tehditlere maruz kaldığını belirten raporda, “Birbirinden ayrı iki olayda, kim oldukları bilinmeyen silahlı adamlar üç Alevi lidere ateş açtı. Rum Ortodoks, Yahudi ve Ermeni ibadet yerleri tahrip edildi. Alevi Müslümanlara ait yirmiden fazla ev tahrip edildi” ifadelerine yer verdi.

Yahudi karşıtlığına da raporunda yer veren raporda, “Açık bir şekilde Yahudi karşıtı olan bir ‘belgesel’ hükümet yanlısı basın kuruluşları tarafından televizyonda ve internet üzerinden yayınlandı. Belgeselde Yahudilerin ülkenin en büyük düşmanı olduğu tasvir ediliyordu” denildi.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Washington’da Türk hükümeti yetkilileri ile yaptığı görüşmelerde Heybeliada Rum Ortodoks Ruhban Okulu’nun açılması yönündeki çağrılarını sürdürdüğü kaydedildi.

Raporda öte yandan bir Alevinin, 2014 yılında polis tarafından ve Hristiyan bir askerin 2011 yılında başka bir asker tarafından öldürülmesine ilişkin davalar devam ettiği belirtildi.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.