Ulusçuluğun travmalarını demokrasi ile tedavi ediyoruz

Ulusçuluğun travmalarını demokrasi ile tedavi ediyoruz

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ikili bir ziyaret için geldiği Kanada’da İttihat ve Terakki zihniyetine yönelik eleştirilerini sürdürdü. Tekil bir ulus inşa etme çabasının Osmanlı toplumunu felakete sürüklediğini söyleyen Davutoğlu, “Yanlış ulusçuluk anlayışının 100 yıl içinde oluşturduğu travmaları demokrasi ile tedavi ediyoruz.” dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tekil bir ulus inşa etmeye çalışan İttihat ve Terakki zihniyetini şiddetle eleştirmeye devam ediyor. Davutoğlu, “İttihat ve Terakki’nin yanlış ulusçuluk anlayışının 100 yıl içinde oluşturduğu travmaları demokrasi ile tedavi ediyoruz.” dedi. Bakan Davutoğlu farklı inanç ve ırkların bir arada yaşadığı Osmanlı toplumunu felakete sürükleyen İttihat ve Terakki’nin tekil bir ulus inşa etme çabasının bugünkü karşılığının ulusalcılık olduğunu söyledi. Bakan, “12 Eylül hapishanelerinde marş söyleterek ulus bilincini oluşturmaya çalışan zihniyete karşıyız.” diye ekledi.

Bakan Davutoğlu ikili bir ziyaret için Kanada’ya geldi. Toronto Başkonsolosluğu’nun resmi açılışını yapan Davutoğlu “Ulusçulukla yüzleşmeliyiz.” sözleriyle başlattığı tartışma ile ne kastettiğini Zaman’a anlattı. Ahmet Davutoğlu şöyle konuştu: “İttihat ve Terakki’nin imparatorluğu bölen tekilci ulusçuluğuna; buna tepki gözükmekle birlikte aslında Lawrence’in planlarının bir parçası olan Arap ulusçuluğuna; Dersim’de suçlu masum ayrımı yapmadan kendi halkına zulmeden CHP ulusçuluğuna; 12 Eylül’de hapishanelerdeki işkencelerle devletin bekasını garanti altına aldığını zanneden ama PKK’yı hortlatan 12 Eylül ulusçuluğuna; haklarını savunduklarını iddia ettikleri Kürt kardeşlerimizin yaşama hakkını yok sayan otoriter PKK ulusçuluğuna karşı çıkıyoruz.” Ulusçuluk-ulusalcılık farkını ise Davutoğlu şöyle izah ett: “O günkü İttihat ve Terakki ve sonrasında yaşananların bugünkü karşılığı ulusalcılıktır.”

REÇETE MEHMET AKİF’TE

Davutoğlu, ulusçuluğa karşı kadîm milleti savunuyor. Bakan, tekilci ulus oluşturma anlayışıyla kadîm millet beraberliği arasındaki farkı şöyle anlattı: “Ulusçuluk başka kültürlerle başka medeniyetlerle o zamana kadar bir arada yaşama birikimi olmayan Batı Avrupa’da şekillenmiştir. Millet ise geçmişi asırlara dayanan ve ortak bir hayat alanında birçok mezhebin, dinin, etnisitenin bir arada yaşaya geldiği büyük bir kadîm beraberliği anlatır.” Kadim millet anlayışını savunan Mehmet Akif kendi kavminden gelen ve o zaman ulusçuluk yapan Arnavutları eleştirdiği şiiri hatırlatıyor. Davutoğlu konuyu önce zihninde hazırlamış. Çıkardığı notlardan şiiri okuyor: “Üç beyinsiz kafanın derdine, üç milyon halk. Bak nasıl doğranıyor? Kalk, baba kabrinden halk. Arnavutluk yanıyor… Hem bu sefer pek müthiş!” Akif’in Araplar ile İttihat ve Terakki’ye seslendiğini belirten Bakan, “Biz bugün kendi halkını felakete sürükleyen bu nevzuhur ulusçuluğa karşı kadim milleti savunmaya çalışıyoruz.” şeklinde konuştu. Davutoğlu, Akif’in “üç beyinsiz” diye hitap ettiği zihniyet bugünkü karşılığını “12 Eylül yöntemlerini savunan 3-5 ulusalcı ve ona karşı direndiğini söyleyerek bir halkı ateşe atan PKK’lılar” olarak gösterdi.

Türk Bakan iç politikada demokrasi ve dış politikadaki uygulamalarıyla bu yanlış ulusçuluk anlayışının 100 yıl içinde oluşturmuş olduğu travmaları tedavi etmeye çalıştıklarını bildirdi. “Koro şefi” tabirini tekrarlayan Bakan bunu şöyle açıkladı: “Koro şefi Türkiye’nin artan gücünden ve etkinliğinden rahatsız olan dış ve iç çevreler için kullandığım anonim bir şahsiyet. Onun için mesele dış politika analizi yapmak değil. Bizi bir tünele mahkûm etmektir. Sonunda mutlaka AK Parti’nin ve Türkiye’nin kaybetmesini isteyen çevrelerdir bunlar.”

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.