New York Times: Balkon konuşması rahatsız edici ve demokrasi dışı

New York Times: Balkon konuşması rahatsız edici ve demokrasi dışı

Dünyanın en saygın gazetelerinden New York Times, Başbakan Erdoğan’ın seçim sonrası yaptığı konuşmayı ”ciddi rahatsız edici ve demokrasi dışı” buldu.

Gazetenin konuya ilişkin editoryal imzasıyla yayınlanan makalesinde, Başbakan Erdoğan’ın muhaliflerini ezmek ve onlardan intikam almak amacında gibi göründüğü vurgulandı. Seçim sonrasındaki konuşmasında muhaliflerine yönelik ‘hesabını verecekler’ ve ‘inlerine gireceğiz’ şeklindeki tehditlerin özellikle kaygı verici olduğunun belirtildiği haberde, Erdoğan’ın bu tutumunun Türkiye’yi daha tehlikeli siyasi ayrışma ve istikrarsızlığa götürebileceğine dikkat çekiliyor.

New York Times’da ‘Başbakan Erdoğan’ın intikamı’ başlığıyla yer alan editoryel yazı şöyle:

Başbakan Recep Tayyip Erdogan pazar günkü belediye başkanlığı ve diğer yerel yöneticiler seçimlerinden istediğini aldı. Bu İslamcı kökenli Adalet ve Kalkınma partisi ve 11 yıllık iktidarı için güçlü bir güven oyu oldu.

Başbakan Erdoğan’ın bu sonuçları kurallarını katılaştırmak ve eleştirileri sarsmak adına kullanacağı sürpriz olmamakla birlikte, siyasi rakiplerinin bunun bedelini ödeyeceğini söylemesi ciddi rahatsız edici ve demokrasi dışı bir tutum.

Başbakan Erdoğan uzun zaman önce reformlar yapmanın Türkiye’yi daha özgür yapacağına yönelik sözlerinden geri döndü. Geçtiğimiz yaz hükümet karşıtı protestoların üzerine insafsızca gitti. Son yıllarda ifade özgürlüğüne ve medyaya şiddetli baskı kurdu.

Erdoğan’ın seçim sonrasında, binlerce destekçisine muhaliflerini kastederek söylediği ‘hesabını verecekler’ ve ‘inlerine gireceğiz’ şeklindeki tehditleri özellikle kaygı verici. Kendi ismi seçim sandıklarında yoktu ama partisi ülke genelinde 45.6 oy aldı. Bu yüzde 39 olan 2009 seçimlerine göre büyük bir sıçrama.

Amansız bir kavganın yaşandığı (seçim) kampanyası Erdoğan ile bir zamanlar siyasi dostu olan ve Pensilvanya’da gönüllü sürgün hayatı yaşayan Müslüman Vaiz Fethullah Gülen arasında bir güç mücadelesi gibi geçti. Başbakan Erdoğan şu anda Sayın Gülen’i polis ve yargıdaki sevenlerini kendisine karşı yolsuzluk iddiaları uydurmak için kullanmakla suçluyor.

Erdoğan, siyasi rakiplerini hain, terörist ve şeytanın işbirlikçisi gibi ifadelerle kötülüyor. Seçim sonrası konuşmasında, tekrar tekrar Pensilvanya’dan bahsetti ve hükümetin Sayın Gülen’in destekçilerine yönelik çok sayıda muhtemel gözaltı amacında olabileceği imasında bulundu.

Özellikle seçimlerle ilgili konularda bu tür tepkilerin olması, Erdoğan’ın fikir ayrılıklarını hoş gören demokratik prensiplerden ne kadar uzak hareket ettiğini gösteriyor. Geniş kapsamlı yolsuzluk araştırması kendisi ve ailesini zor bir sürece soktu. Muhaliflerinden intikam alma çabasında görünüyor. Hatta soruşturmanın dış komplocuların işi olduğunu iddia ediyor. Şu zamana kadar Gülen Hareketi mensuplarına karşı saldırgan bir tutum izledi. Binlerce polisi ve yüzlerce savcıyı tasfiye etti.

Bu seçim şüphe yok ki Başbakan Erdoğan’ın bu yılın sonundaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olma yolunda elini güçlendirdi. Ne seküler Cumhuriyet Halk Partisi ne de diğer Türk muhalefet grupları, ciddi bir mücadeleye girebilecek bir aday çıkarma liyakatını ortaya koyamadılar.

Yolsuzluk suçlamaları karşısında kendisini yasal prosedüre uygun olarak savunmak yerine Erdoğan, karşısında duran herkesi veya herşeyi ezmek amacında görünüyor. Bu strateji Türkiye’de daha tehlikeli siyasi ayrışma ve istikrarsızlığı hemen hemen garanti ediyor.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.