Müslümanların “devrime değil evrime” ihtiyacı var

Müslümanların “devrime değil evrime” ihtiyacı var

İstanbul İlim ve Kültür Vakfı tarafından 10.su düzenlenen Uluslararası Bediüzzaman Sempozyumu için Türkiye’ye gelen ABD’li Tarih Profesörü Marianne Kupin, Müslümanların “devrime değil evrime” ihtiyacı olduğunu söyledi.

‘Nübüvvet, Hakikat Arayışında, Peygamber Işığı’ konulu sempozyumda bir bildiri sunan Kupin, Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) verdiği mülakatta Müslümanların çağımızda yaşadığı sorunlar ve çatışmalardan nasıl kurtulabileceği sorusuna, ‘Arap Baharı’ adıyla başlayan devrimlerin hatalı bir girişim olduğundan bahsederek, “Devrim yapamayız. Müslüman dünyanın aslında şu an evrime ihtiyacı varken devrim yapmaya çalışıyor. Yavaş bir şekilde değişmeye çalışmalılar ve değişim aşağıdan yukarı doğru olmalı. Birbirleriyle kavga etmek yerine evirilmeliler.” şeklinde cevap verdi.

İslam dünyasının yaşadığı zilletten kurtulmasının reçetesi olarak Ku’ran’ın ilk ayeti ‘Oku’ emrine işaret eden Marianne Kupin, “Kur’an’daki ilk kelime ‘oku’dur. Okuma sevgisi gençlikle başlamalı.” diye ekledi. Okumanın Amerika’da da problem olduğundan bahseden Marianne, gençlere okuma zevkinin erken yaşlardan itibaren aşılanması gerektiğini söyledi.

İslam adına gerçekleştirilen cinayetlere de değinen Kupin, “Kim Allah adına öldürdüğünü söylüyorsa Ku’ran’ı okumuyor ya da hadisi anlamıyor demektir. Kur’an’da ‘kesinlikle öldürmemelisin’ emredilmektedir.” şeklinde konuştu.

Müslümanların, batı dünyasında yayılmaya başlayan ‘İslamofobi’den kurtulması için ne yapabileceklerini sorduğumuz akademisyen, “Her bir Müslümanın yapabileceği en iyi şey batılılara karşı çok iyi bir elçi olmak. Kendilerini anlatmalılar. Utangaç bile olsalar gidip diğer insanlarla konuşmalılar.” şeklinde cevap verdi.

Sempozyumda bildiri sunmak için New York’tan gelen Trinity Wall Street Üniversitesi Direktörü Robert Owens Scott da inançlar arası diyaloğun önemine vurgu yaptı. Scott “İlişkiler çok önemli. Bu konferansın faydalarından birisi de ilişkiler kurabilmek. ABD’den çok güzel haberler var. Orada pek çok gayretli Müslüman var toplumda çok aktifler. Onların adına konuşmak istemem ama pek çoğu bunu bir sorumluluk olarak görüyor. İnsanlarla tanışıp onları tanıyorlar. Bu ilişkiler arttıkça İslamofobi azalacak.” şeklinde konuştu.

Bediüzzaman Said Nursi’nin fikirlerini İngiltere’de de paylaşabilmek için bir konferans düzenlemek amacıyla yetkililerle görüşmek üzere Türkiye’ye geldiğini söyleyen Aziz Meryem Katedral Kilisesi Rahibesi Dr. Shannon Ledbetter de fakirliğin çözümüne vurgu yaptığı konuşmasında, “Fakirlik sadece İslam dünyasının problemi değil. Dünya çapında bir işsizlik söz konusu. İnanıyorum ki birlikte çalışarak ve birbirimize karşı şefkatli davranarak problemleri çözmek için yol bulabiliriz. Sadece birbirimizle konuşma değil birlikte yaşayabilmek için yol bulabiliriz.” ifadelerini kullandı.

Bediüzzaman’ın diyalogdan çok daha fazlasını, işbirliğini savunduğunu belirten Shannon Ledbetter, “Böylece barış içinde ve mutlu yaşayabiliriz. Çünkü hepimiz hayatı mutlu olarak yaşamayı ve kendimiz ve çocuklarımız için en iyisini istiyoruz.” sözlerini sarf etti.

 

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.