Kongre’de Türkiye oturumu: Endişeliyiz

Kongre’de Türkiye oturumu: Endişeliyiz

ABD  Temsilciler Meclisi’nde Türkiye’de demokrasinin geleceğiyle ilgili oturum düzenleyen Kongre üyeleri, AKP’nin yakın dönem tutumuna ilişkin endişelerini ortaya koydu.

Söz alan milletvekillerinin çoğu Türkiye’de demokrasinin gerileme eğilimine girdiğinde birleşirken, Başbakan Tayyip Erdoğan’a yoğun eleştiriler dikkat çekti. Gezi olayları, yolsuzluk soruşturmaları, basın özgürlüğü, hukukun üstünlüğü ve gayrimüslim azınlıkların hakları sıkça gündeme getirildi.

Dışişleri Komitesi’ne bağlı Avrupa, Avrasya ve Yükselen Tehditler Alt Komitesi’ndeki salı günkü oturumda beş uzman sunum yaptı. Yaklaşık 10 Kongre üyesi de sorularıyla ve yorumlarıyla tartışmaya katkıda bulundu. Alt komitenin başkanı Cumhuriyetçi California milletvekili Dana Rohrabacher, “ABD, Türkiye’nin istikrarlı bir müttefik olmasını istiyor. Ancak demokrasi pahasına istikrar istemiyoruz.” dedi. Sıra dışı şekilde oturuma gelerek bir konuşma yapan Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Ed Royce da, “Başbakan Erdoğan’ın demokratik ideallerinde kayma olduğunu gösteren yakın zamandaki olaylardan kaygılıyım.” şeklinde konuştu.

‘TEK PARTİ SİSTEMİNE DÖNÜLDÜ’

Alt Komite’nin kıdemli muhalefet üyesi Demokrat Bill Keating, Türkiye’nin AKP yönetiminde ‘tek parti sistemi’ne dönüştüğü yolundaki endişelere işaret etti. “Başbakan, partisi, parti yetkilileri ve İranlı işadamları arasındaki büyük çaplı rüşvetleri gösterdiği iddia edilen kayıtların İran ve yaptırımlarla ilgili politikamıza daha geniş anlamda yansımaları olabilir.” diyen Keating, ABD’nin Türk demokrasisi ve ekonomisinin daha güçlenmesinde çıkarı olduğunu kaydetti.

Oturumun konuşmacılarından Freedom House uzmanı Nate Schenkkan, hükümetin Gezi olaylarından bu yana giderek daha ‘toleranssız’ hale gelmesini ve ‘çoğunlukçu’ bir ‘fiili başkanlık’ sistemine yönelmesini eleştirdi. Erdoğan’ın ‘ya bizimlesiniz ya da bize karşı’ anlayışıyla kendisini bir devrim lideri gibi gördüğünü, bu nedenle sürekli düşmana ihtiyacı olduğunu kaydetti. MİT’e ‘hukukun üstünde’ bir statü verilmesini ise ‘Türkiye demokrasisine büyük tehdit’ olarak değerlendirdi.

‘ÖZGÜRLÜKLERDE DİK İNİŞ’

TUSKON ABD Temsilcisi Hakan Taşçı, sunumunda iş dünyası ve yatırımcıların hukukun üstünlüğüne ilişkin kaygılarına, yaşadıkları ayrımcılık ve haksızlıklara dikkat çekti. Hükümetin yandaş olmayan işadamlarına ‘ya boyun eğersin ya da sonuçlarına katlanırsın’ muamelesi yaptığına işaret eden Taşçı, Erdoğan’ın Hizmet Hareketi’ne yönelik ‘cadı avı’nı ve nefret söylemini de detaylı şekilde anlattı. “Aşırılık ve şiddete karşı panzehir olan barışçı ve yapıcı sivil inisiyatiflere zarar vermek, sadece Türkiye değil, tüm dünyaya yapılan bir haksızlıktır.” dedi.

Washington Enstitüsü’nden Dr. Soner Çağaptay, “Türkiye AKP yönetiminde zenginleşirken eşzamanlı olarak daha az özgür hale geldi.” tezini savundu. Özgürlüklerin son yıllarda ‘dik’ bir iniş yaşadığını, ancak Türkiye’nin demokrasi istikametinde ilerlediğini kaydetti.

Tufts Üniversitesi’nden Dr. Elizabeth H.Prodromou, AKP’nin ‘agresif bir İslamlaştırma’ siyaseti güttüğünü,  ‘kozmetik’ adımlara rağmen gayrimüslimlerin din özgürlüğünde büyük ilerleme sağlanamadığını savundu. SETA uzmanı Dr. Kılıç Kanat ise Erdoğan’ın otoriterleştiği tezlerine katılmayarak, Türkiye’de liberal olmayan demokrasiye geri dönüş yaşanmayacağını savundu.

 

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.