Eroğlu: Müzakerelerde Şubat ayında yeni bir dönemin başlayacağına inanıyoruz

Kıbrıs sorununda çözüm umudu yine başka bahara kaldı. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’la görüşmesinin ardından açıklama yapan KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rum Kesimi’nde yapılacak başkanlık seçimlerinin ardından yeni bir dönem başlayacağına inandıklarını ifade etti.

Rum lider Dimitris Hristofyas’ın birkaç gün önce Ban’la bir araya geldiğini hatırlatan Eroğlu, “Görüşmeler, Hristofyas’ın zaman takvimini kabul etmemesi, çok taraflı toplantı önerimizi reddetmesi nedeniyle ve tabii kendisinin yeniden cumhurbaşkanı adayı olmayacağını açıklamasıyla tıkanıklık dönemine girdi.” dedi.

Tıkanıklığın nasıl aşılabileceği konusunu BM Genel Sekreteri Ban’la istişare ettiklerini belirten Eroğlu, müzakereler için takvim belirlenmesi ve al-ver sürecinin başlaması gerektiğini dile getirdi.

Rum Kesimi’nin AB dönem başkanı olmasıyla 1 Temmuz’dan itibaren müzakerelerin hiçbir anlam ifade etmeyeceği görüşünü Ban Ki-mun’un da paylaştığına dikkat çeken Derviş Eroğlu, “Rum tarafında seçim kampanyası başladı. Cumhurbaşkanı adaylarının söylemlerini izlemekteyiz. Seçilecek kişinin yaşayabilir, kalıcı bir analaşmanın gerçekleşmesi için adım atacak pozisyonda olmasını arzu ediyoruz.” diye konuştu.

“Yeni seçilecek başkanın yeni bir anlayışla ve bir anlaşma niyetini müzakere masasına taşıyarak anlaşmanın yolunu birlikte açacağımız umudunu hâlâ taşımaktayım.” diyen Eroğlu, müzakerelerin bir 48 yıl daha devam ettirilemeyeceğini vurguladı.

Eroğlu Ada’da Ban’dan öncelikle izalasyonlar için çaba istiyor

Kıbrıs’daki çözümsüzlüğün en kısa sürede aşılabilmesi için Birleşmiş Milletler’den (BM) daha aktif siyaset arzu eden Ada’nın Türk tarafı, BM Genel Sekreter Ban Ki-mun’dan devam eden izalasyonların kaldırılmasını için girişimde bulunmasını istiyor.

BM 67. Genel Kurul çalışmaları için geldiği New York’ta basın mensuplarının temasları hakkında sorularını yanıtlayan KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Ban’ın Kıbrıs’da çözüm için öncelikli olarak neler yapması gerektiği sorusuna, ‘‘İzalasyonların kaldırılması için girişimde bulunması’’ şeklinde cevap verdi. Eroğlu, Ban’ın bu yönde atacağı bir adımın Rum kesimini Ada’da çözüm arayışı için “motive” edeceğini de belirterek, ‘‘Bunun dışında tabi müzakereler bir takvime bağlanmalı’’ şeklinde ifade etti.

Müzakere masasında çözümsüzlüğe yönelik tavır ve davranış içinde olan tarafın Rum kesimi olduğuna dikkat çeken Eroğlu, “Dimitris Hristofyas kendisi bir çözüme inanmadı ki halkını bu konuda motive etsin. Bir daha seçimlerde aday olmayacağını açıkladığı gerekçesinde bunu ortaya koydu. Çözüm için insan önce kendi inanacak ki, bu yönde cidden çözüm yolları arayabilsin” şeklinde eleştirdi.

Ada’da iki tarafın kurmuş olduğu ‘Güven Arttırıcı Önlemler Komitesi’ çalışmalarında da Türkevi’nde yaptığı toplantıda değinen Eroğlu, “İki halk arasında yeniden güven tesisinin ettirilmesi için kurulan bu komitelerin çalışmaları başlamıştır. Komiteler Türk ve Rumlardan teşkil edilmiştir. Dolayısıyla güven arttırıcı sonuçlar alabileceğimize inanıyoruz” dedi.

BAN’A YENİ BİR ÖNERİ SUNDU

Geçen yılda Ada’daki doğal kaynakların kullanımı konusunda BM Genel Sekterei’ne bir öneri veren KKTC tarafı bu sene de aynı yönde bir çalışmayı Ban’a sundu. Bu sene hazırlanan KKTC önerisinde Ada’nın doğal kaynakların varılacak bir anlaşma şartı ile Türkiye üzerinde Avrupa’ya taşınabileceği vurgusu dikkat çekiyor. Ancak bunun hayata geçebilmesi için Rumların kendileri ile bir anlaşmaya varma ön koşulunu içeriyor.

Geçen yılki öneri teklifinde de yer alan diğer 3 maddeler ise özetle; BM tarafından Kıbrıs açıklarındaki hidrokarbon kaynaklarının kullanımına yönelik Rum ve Türk tarafların kuracağı ayrı iki teknik komiteye başkanlık etmesi salık veriliyor. Yine doğal kaynaklardan elde edilecek gelirin iki tarafa taksim oranının belirlenmesi ve bunun özel bir fonda tutulması tavsiye ediliyor. Öneri içinde iki tarafın tek taraflı olarak imzaladıkları uluslar arası antlaşmaları ve verdikleri ruhsatları konusunda iki tarafın karşılıklı rızasını almaları teklif ediliyor.