Anastasiyadis seçildi, Rumların önceliği ekonomik kriz

Anastasiyadis seçildi, Rumların önceliği ekonomik kriz

Güney Kıbrıs’ta dün yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri 2. turunu da muhafazakar lider Nikos Anastasiyadis kazanarak ülkenin yeni devlet başkanı oldu. 2004’te adanın tek bayrak altında birleşmesi için yapılan Annan Planı’na verdiği desteği Kıbrıslı Türklerin samimi bulmadığı Rum liderin önceliği ekonomik kriz olacak.

Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin yeni lideri Nikos Anastasiyadis oldu. Seçime açık favori olarak giren Demokratik Seferberlik Partisi (DİSİ) adayı Anastasiyadis yüzde 57,5 oy alırken rakibi Komünist AKEL’den Stavros Malas yüzde 42,5’te kaldı. Sandık çıkışında Zaman’a konuşan Anastasiyadis önceliğinin çözüm müzakereleri değil; ekonomik krizden çıkış olduğunu açıkladı. Rum lider Kıbrıs’ı cennete çevirebileceklerini söylerken Türkiye’nin bolca yardımı gerektiğini söyledi. Ancak bu yardımın “Türk askerlerinin adadan çekilmesi olduğunu” savundu. Anastasiyadis 2004’teki Annan Referandumu’na ‘evet’ oyu vermişti. KKTC ise Anastasiyadis’in “çözümden yana” şeklinde lanse edilmesine şiddetle karşı çıkıyor. Zaman’a konuşan KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün “İç politikaya yönelik bir ‘evet’ oyuydu. Kesinlikle aldatıcı. Anastasiyadis de oyalama ve zaman geçirme politikası güdecektir.” yorumunu yaptı.

Rum liderin Zaman’a yaptığı açıklamalar KKTC tarafını teyit ediyor. Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ndeki seçimlerde ilk defa Türkiye ile ilişkiler ve Kıbrıs sorunu ikinci plana düşerken kampanyalar ekonomik kriz gölgesinde geçti. Barış görüşmeleri seçmenin gündeminde değildi. Halk ekonomik çıkmazın nasıl aşılacağını tartışıyor. Dün oyunu Limasol’da kullanan Anastasiyadis, sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada “Kıbrıs’ta yeni dönem” mesajı verdi. Anastasiyadis, “Kıbrıs bir dönüm noktasında. Kıbrıs halkı ülkenin yönüne ve kendi geleceklerine karar veriyor. Şundan eminim ki gece yarısından itibaren Kıbrıs’ın yeni bir yönü var. Seçim Kıbrıs için yeni bir dönemi işaret ediyor.” diye konuştu. Anastasiyadis’in ana amacının güçleri birleştirerek memleketin daha önce hiç karşılaşmadığı bu ekonomik krizi göğüslemek olduğunu söyledi.

Anastasiyadis açıklamalarının ardından Zaman’ın birkaç sorusuna cevap verdi. Rum lider, Türk tarafına mesaj konusunda şöyle konuştu: “Kıbrıslı Türklere iletmek istediğim mesaj şu: Bu (çözüm süreci) cesaret gerektiriyor. Aynı zamanda Türkiye’nin fazlaca yardımını gerektiriyor. Geçtiğimiz pazar söylediğim gibi bu küçük adayı bir cennete çevirebiliriz. Bu bize bağlı. Özellikle de Türkiye’nin yeniden birleşme için Kıbrıslılara yardımına bağlı.” Bu siyasi mesajların ardından Türkiye’nin nasıl yardım edebileceği konusunda ise geleneksel Rum politikasına sarıldı: “Türkiye askerlerini çekerek ve insan haklarını telafi ederek bu yardımı yapabilir.” Doğrudan görüşmelerin başlangıcı ile ilgili sorumuza “Kendimizi hazırlamak için biraz zamana ihtiyacımız var. Ama her şeyden önce ekonomik krizi göğüslemek, bununla mücadele etmek zorundayız.” diyerek cevap veren Anastasiyadis, çözüm için umut konusunda ise “Hakikaten umutluyum. Ama insanlar karar verecek.” dedi.

LEFKOŞA: ÇÖZÜMCÜ DEĞİL, ‘EVET’ OYU İÇ POLİTİKAYDI

Rumların yeni liderinin “çözümcü” olarak gösterilmesine karşı çıkan Özgürgün, 2004’teki Annan Referandumu’nda Anastasiyadis’in iç politika sebebiyle ‘evet’ oyu verdiğini söyledi. Özgürgün “Önümüzdeki dönemde Güney’den öyle çok da kısa bir zamanda görüşmelerin doğrudan başlamasıyla ilgili bir hareketlenme ummuyorum.” dedi.

Özgürgün, KKTC’nin BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’a “doğrudan görüşmelerin başlamasına hazır olduklarına dair muhtelif çağrıları olduğunu” bildirdi. Görüşmelerin açık uçlu olmaması ve mutlaka mühlet belirlenmesi gerektiğine dikkat çeken KKTC’li bakan “Ucu açık ve yeniden başlayan nereye gittiği belli olmayan görüşmeler hep Rum tarafının istediği noktalar. Bunlar oyalama taktiğidir.” diye konuştu.  

Anastasiyadis’in de farklı davranmayacağını vurgulayan Türk bakan, “O da sonuçta oyalama ve zaman geçirme, hatta mümkün olduğu kadar doğrudan görüşmelere önce katılmamak; sonra çok zorda kalırsa işte iş olsun diye katılmak şeklinde davranacak.” dedi. Özgürgün, Anastasiyadis’in 2004’teki desteği için ise, “Zaten sonradan şunu söyledi: ‘Ben yüzde 76 ile hayır çıkan bir plan için konuşmam, o çöpe gitmiştir.’ Evet’in kesinlikle aldatıcı olduğunu düşünüyorum.” sözlerini kullandı.

Ankara da seçimi yakından izledi. Neticeyi Zaman’a değerlendiren diplomatik kaynaklar Rumların asıl muhatabının Kıbrıs Türkleri olduğunu söyledi. Kaynaklar, “Bu sorunun artık 50. yıldönümünde bir şekilde Kıbrıs Türklerinin çözüm iradesine karşılık verebilecek muhatap olabilecek bir yönetimin işbaşına gelmesini isteriz. Asıl muhatap KKTC’dir. Kıbrıs Türklerinin çözüm çabalarını takdir ediyoruz. Esas irade Kıbrıs Türkleridir.” görüşünü dile getirdi.

Nam-ı diğer Kurt, bazen ağzını bozuyor

1946’da Limasol’a bağlı Pera Pedi isimli dağ köyünde doğan Anastasiyadis, siyasete gençlik yıllarından beri hevesliydi ancak aktif politikaya 1980’de DİSİ’nin kurucuları arasında yer alarak girdi. Gençliğinde Atina’da solcu olan Anastasiyadis, Kıbrıs’ta artık bir sağcı oldu. 1981’den beri aralıksız olarak milletvekili seçildi. 1997’de DİSİ lideri oldu. 2012’de aynı göreve yine seçildi. Sağ’ın solla çarpıştığı dönemde sağın sözcüleri arasında yer aldı. 2004’te ise katı milliyetçi sloganları terk ederek merkez sağa kaydı ve daha ılımlı ve liberal görüşler dile getirmeye başladı. Annan Planı’na ‘hayır’ diyenleri “fistanlılar” şeklinde eleştirdi. Sert eleştirilere rağmen plana verdiği destek sebebiyle hiçbir zaman pişman olmadığını ifade etti. Anastasiyadis zaman zaman ağzını bozması ve patlamaya hazır agresif karakteri sebebiyle ‘kurt’ olarak tanımlanıyor.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.