NSU davasının baş sanığı: Ahlaken sorumluyum

NSU davasının baş sanığı: Ahlaken sorumluyum

Almanya’da sekizi Türkiye kökenli 10 kişiyi katleden NSU terör örgütüne yönelik davanın baş sanığı Beate Zschae-pe’nin dili 249’uncu oturumda çözüldü.

Cinayetlere bizzat katılmadığını iddia eden Zschaepe, engel olamadığı için ise kendisini ‘ahlaken sorumlu’ gördüğünü söyleyerek özür diledi. Kurban yakınları ise kendisine tepkiliydi.

Almanya Federal Savcılığı’nın 2000 ile 2007 yılları arasında 10 kişiyi öldürmekle suçladığı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütüne yönelik yargılamada dün bir ilk yaşandı. Önceki 248 oturumda konuşmayan baş sanık Beate Zschaepe avukatı aracılığıyla sessizliğini bozdu. Sekizinde kurbanların Türkiye kökenli olduğu cinayetlerin yanı sıra iddianamede yer alan diğer suçlar banka soygunu ve bombalı saldırılarda hiçbir rolü olmadığını öne sürdü. Tüm suçların ölü olarak ele geçirilen Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt tarafından işlendiğini savundu.

Zschaepe’nin 53 sayfalık ifadesini avukatı Mathias Grasel okudu. Cinayetlerden sonradan haberi olduğunu iddia eden baş sanık, “Cinayetleri ve banka soygunlarını engelleyemediğim için kendimi suçlu hissediyorum.” dedi ve kurbanların yakınlarından özür diledi. Neden cinayetleri kimseye anlatmadığını ise ailesi olarak gördüğü Mundlos ve Böhnhardt’ın kendisini bunu yaparsa intihar etmekle korkutmaları ile izah etti.

Diğer iki sanığın cesetleri 4 Kasım 2011’de yanmış bir evde bulunmuş, bu kişilerin intihar ettiklerinin anlaşıldığı açıklanmıştı. Zschaepe, evi yakanın kendisi olduğunu kabul etti. Bunu da arkadaşlarının son isteği olduğu için yaptığını öne sürdü. Delilleri yok etmek gibi bir amacının olmadığını savundu. Soygunlardan elde edilen paralarla yaşadığını da kabul eden Zschaepe, çalınan paraların büyük kısmının kaldıkları evin odalarında saklandığını anlattı.

Annesinin alkol sorunu ve işsiz kalmasının ardından yaşadığı bunalım esnasında Mundlos ve Böhnhardt ile tanıştığını ve aşırı sağcı çevre edindiğini kaydeden Zschaepe, Uwe Böhnhardt’ın ‘Kamaradschaft Jena’ adlı aşırı sağcı grupta aktif olduğunu ve bu grubun eski muhbir Tino Brandt tarafından organize ve finanse edildiğini anlattı. Brandt’ın iç istihbarat teşkilatından muhbirlik için yüz binlerce Mark para aldığı ortaya çıkmıştı.

“Edepsizlik, saçmalık!”

NSU kurbanlarından Mehmet Kubaşık’ın kızı Gamze Kubaşık ise Zschaepe’nin sözlerini, şahsın sorumluluktan kaçtığı ve hiçbir şey ifade etmediği şeklinde yorumladı. Babasının öldürülmesi hakkında doğru bilgi alamamanın hayal kırıklığını yaşadığını bildirdi. Kubaşık, “Zschaepe, daha birçok şeye cevap verebilirdi. Uzun süren davadan sonra sadece (işlenen suçlardaki) rolünü küçültüyor. Bu planlanmış bir taktikten başka bir şey değil. Dilediği özrü de kabul etmiyorum ve sorularımıza cevap vermediği için bu özrü edepsizlik olarak değerlendiriyorum” dedi.

Müdahil avukatlardan Seda Başay da duruşma sonrası yaptığı açıklamada Zschape’nin cinayetlerden haberi olmadığını ancak kendisini “ahlaki olarak sorumlu” gördüğü şeklindeki açıklamalarını “saçmalık” olarak nitelendirdi.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.