Eğer Amerika’daki bir çocuğun ebeveynleri aynı anda vefat ederse, çocuğun velayetinin kime kalacağını hiç düşündünüz mü? Veya taksitleri devam eden evinizin, arabanızın akıbetini? Borcunuz varsa size bir şey olduğunda bu borçları kim üstlenecek? Peki alacaklarınızı kim takip edecek?
Yukarıdaki tüm soruları Allah korusun parantezinde soruyoruz ama şu da bir gerçek ki Amerika’da çocuklarımıza iyi bir gelecek sağlamak için yaşadığımız yoğun hayat bize gelecekle ilgili asıl düşünmemiz gereken meseleleri unutturabiliyor. Genellikle kötü olayların kendi başımıza gelebileceği ihtimalini değerlendirmeden ve gerekli hazırlıkları yapmadan yaşıyoruz. Mal varlığı olsun olmasın, her çocuk sahibi kişinin en azından ailesini düşünerek yapması gereken bu planlamaların önemi bazen gözardı edilebiliyor.
Her eyaletin vasiyet konusunda farklı hükümleri olsa da, kanunların temel yapısı ve ruhu aşağı yukarı aynıdır. Mahkemeler çocuğun velayetine karar verirken genel kural olarak çocuğun en iyi menfaatini (“best interest of child”) gözetir. Bu husus çocuğun velayetinin kime verileceği konusunda hakimin en çok önem verdiği mesele olacaktır. Eğer ebeveynler aynı anda vefat ettiyse ve geride bir vasiyet bıraktılarsa hakim vasiyette bu konuda bir düzenleme olup olmadığına bakacaktır. Hakim yetim kalan çocuğun velayetinin kimin olacağına karar verirken vasiyeti büyük oranda göz önünde bulundurur ve çoğu zaman anne-babanın çocuğun en iyi menfaatini (“best interest of child”) düşündüklerine ve bunu vasiyetle düzenlediklerine hükmederek ebeveynlerin vasiyetlerine göre hareket eder. Eğer ebeveynler vasiyetlerinde çocuğun Türkiye’deki bir akraba (mesela teyze, büyükanne ve büyükbaba) yanında kalması yönünde vasiyet bırakırlarsa, hakim kararını verirken ailenin arzularını göz önünde bulundurur.
Fakat, bazı istisnalı durumlarda, mesela vasiyette belirtilen velinin görevlerini yerine getirebileceği hakkında büyük bir endişe varsa, hakimin vasiyettekinden farklı bir karar alma yetkisi mevcuttur. Bunun nedeni, hakimin yetim kalmış çocuğun durumunu, çocuğun en iyi şekilde yetişebileceği ve geleceğini nerede hazırlayabileceğini göz önünde bulundurarak hareket etmek durumunda olmasıdır.Bazı durumlarda, eğer çocuk yeterli kapasite ve yaştaysa hakim çocuğa nerede ve kimin yanında kalmak istediğini bile sorabilir.
Ortada vasiyet olmadığı durumlarda iş hakimin takdir hakkına kalıyor. Mahkemenin vasiyet olmadığı durumlarda otomatik olarak çocuğa el koyması ve yetiştirme yurduna göndermesi meselesi bugünlerde soru olarak çok geliyor. Böylesine otomatik bir uygulamanın uygulandığı bir eyalet bilmemekle beraber göz önünde bulundurulacak hususun çocuğun en iyi menfaati olduğunu ve bunun hakimin takdirinde olduğunu bir kez daha hatırlatalım.
Amerika’da vasiyet hazırlamanın çok yaygın olmasının nedeni kişilere vefatlarından sonra aile ve mal varlığının asıl yönetileceği konusunda geniş yetkiler vermesidir. Özellikle ebeveynlerin birlikte vefatı durumunda çocuğun velayeti konusunu mahkeme hakiminin takdirine bırakmaktansa kendinizin sağlığınızda düzenlemeniz çok daha uygun olacaktır. Mülk ve çocuklarınızın velayeti için vasiyetname hazırlamak her birey için önemle gözönünde bulundurulması gereken bir konudur. İyi hazırlanmış bir vasiyetin vefat edenin arkasında bırakacağı evlatlarını ve mallarını büyük oranda etkileyebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Vasiyetname hazırlamak sıkı sekil şartlarına tabidir ve usulüne uygun hazırlanmayan vasiyetname geçersiz sayılabilir. Bu nedenle vasiyetnamenin profesyonel olarak hazırlanması gerekir. Konu ile ilgili sorularınızı ofisimize yönlendirebilirsiniz.
Av. Remzi Güvenç Kulen / kulen@kulenlaw.com
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment