Abdullah Aymaz
Eski Yazıları
Sevdiğimiz hak’tır bizim
Türkiye’deki işadamlarımızın çatı kuruluşu TUSKON nasıl insanlarımıza ve bütün insanlığa hizmet veriyor; insanlar ve toplumlar arasında güzel köprüler kuruyorsa Avrupa’daki İş Dünyası Konfederasyonu (UNITEE) da hem insanlarımıza hem de insanlığa çok güzel ve değerli hizmetler veriyor. Zaman zaman toplantılarına da katılıyorum.
Basında son zamanlar Kıbrıs çözüm süreciyle alakalı haberler görünce sizlerle Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu (UNITEE) Başkanı Dr. Adem Kumcu’nun naklettiği bir hatırasını paylaşmak istiyorum:
“İki yıl evvel Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) yirmiye yakın işadamı ve iş kadını Brüksel’de UNITEE’yi ziyaret ettiler. Hepsi yeni kurulmuş çiçeği burnunda Kıbrıs Türk İşadamları Konseyi (Kıbrıs TİAK) isimli derneğin heyecanlı üyeleriydi. Heyecanlıydılar çünkü Türkiye haricinde dünyada hiçbir devletin tanımadığı vatanlarını ilk defaya mahsus Brüksel’de Avrupa Birliği’ne anlatmaya ve tanıtmaya gelmişlerdi. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi AB üyesi olduğu için, KKTC devlet olarak AB tarafından tanınmamasına rağmen, KKTC vatandaşları Kıbrıslı olarak ferden ferdâ AB vatandaşı kabul ediliyorlardı ve bu vatandaşlığın bütün haklarına sahiplerdi. Buna rağmen devletlerinin tanınmaması onları üzüyordu. Ziyaretlerinin diğer bir sebebi ise Türkçe “Hellim” Rumca “Halloumi” diye adlandırılan Kıbrıs’a özgü geleneksel peynirin Avrupa Birliği tarafından sadece Rum kesimine has “Halloumi” menşe adı altında korumaya alınmasıydı. Bu uygulamayı haksız bulan heyet bu durumun düzeltilip hem “Halloumi” hem de “Hellim” isminin AB tarafından kabul görmesi ve böylece Kuzey Kıbrıslı üreticilerin haklarının ihlal edilmemesi için lobi çalışması başlatmak istemişler ve bu konuda UNITEE’den destek almaya gelmişlerdi.
UNITEE, Kıbrıs TİAK ve Kıbrıs ticaret odası yetkililerinin Kıbrıslı işadamı ve siyasileriyle beraber yürüttükleri yoğun siyasi diyaloglar sayesinde Avrupa Birliği yetkilileri Hellim ve Halloumi tanımlamasını kabul etti ve böylece Kıbrıslıların hiçbiri kaybetmedi bizatihi kazandı, Türk de kazandı, Rum da kazandı aslında insanlık kazandı. Bu çalışmaların meyvelerini gören Kıbrıs TİAK Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu UNITEE’ye üye olmak istediğini açıkladı ve böylece UNITEE’nin gözlemci üyesi statüsüne sahip oldu.
Ancak UNITEE’nin Kıbrıs TİAK’tan bu üyelik karşılığında bir talebi vardı: Kıbrıs’ta gelecek nesillere barış armağan etmek için Kıbrıs’taki çözüm sürecine destek vermeleri. Önce bu isteğe şaşırdılar hatta alay tarzında “Sayın başkan peynirden barış mı çıkar, bizi bu kadar zorlamayın” dediler ama 1974’ten bu yana, tam 41 yıldır ikiye bölünmüş bir adada ne kadar çözüme ihtiyaç duyduklarını da ifade ettiler ve söz verdiler barış ve çözüme destek vereceklerine dair.
Sözlerinin eri olan Kıbrıs TİAK’ın değerli üyeleri, Brüksel ziyaretlerinden tam 2 yıl sonra, Perşembe 22 Ekim 2015 tarihinde merkezi Lefkoşe’de bulunan Kuzey Kıbrıs Ticaret Odası’nın nezih bir salonunda “Kıbrıs Müzakerelerinde Son Durum ve Olası Çözüm Sonrası Kıbrıs İş Dünyasının AB’ye Entegrasyonu” konulu bir konferans düzenlediler. Programın baş konuşmacısı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde koalisyonun büyük ortağı Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin başkanı, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat Bey çözüm sürecinin önünde büyük engeller olsa da bu dönemde her zamandan daha ümitvar olduklarını ve bu ümidin arkasındaki nedenleri teker teker anlattı. Lakin salondaki misafirlerin kafası hâlâ karışıktı, kafalarında soru işaretleri vardı: “Acaba ‘eski düşman dost’ olur muydu?”
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment