Abdullah Aymaz
Eski Yazıları
M. Ali Clay: Öyle bir korumam var ki…
Bir önceki yazımda Newark’taki Şefkat Yardım Derneği’nden Boksör M. Ali Clay’in koruması Murad Muhammed’den bahsetmiştim…
Muhammed Ali Clay’in bir televizyon kanalındaki 1977’de yapılan bir röportajını seyrettirdiler. Kendisine “Senin korumaların yok mu?” diye sorulunca, şöyle cevap veriyor: “Olmaz olur mu? Elbette var!.. Ama çok farklı. Gözleri yok herkesi, her şeyi görür… Kulakları yok ama her şeyi işitir… Kimse O’nu göremez ama her şeyden haberdardır. Gücü her şeye yeter… Her yerde hazır ve nazırdır!..” Soruyu soranın meraklı bakışlarına yönelerek “O işte, benim iman ettiğim Allah’tır.” diyerek aslında İslâmî inancını ortaya koyup anlatıyordu…
Sosyoloji üzerine çalışma yapmış olan Dr. Bilal Sert tercümanlık yapıyordu. Mesele Türkiye’deki Hizmet Hareketi’ne geldi. Murad Muhammed 1966’dan bu yana yapılan çalışmaların şu anda geldiği noktadan dolayı bir Müslüman olarak sevindiğini belirtti. Yanında bulunan 80 yaşında ki Resul Bey, dışarıdan yardım almadan kendi imkânları ile Hizmet’in ayakta duruşunu takdirle karşıladı. Sonra dedi ki: Bazı İslamî kuruluşlar var, Arap ülkelerinden destek alıyorlar. Destek kesilince de ortada kalıyorlar. O zamana kadar yaptıkları işler de boşa gitmiş oluyor.
O arada yanıma siyahi bir delikanlı geldi. Türkçe konuşuyordu. Kamerunlu Ahmed Tijanni imiş. Kamerun’dan İstanbul’a gelmiş, bir sene Türkçe kursuna gitmiş. Sonra ülkesine dönmüş. Sonra kendisine Amerika’dan green kart çıkmış. Şimdi Batı Afrika’dan Amerika’ya gelen göçmenlerin çocuklarına hafta sonlarında eğitim ve rehberlik koordinesi yapıyormuş…
Şefkat Yardım Derneği ayrıca siyahîler arasında “Herkes O’nu Okuyor” kampanyasına da destek veriyor. “Sonsuz Nur” kitabını okutarak Efendimiz’i (sas) tanıtmaya çalışıyorlar. Yarışmada birinci gelenlerden 33 kişiyi umreye götürecekler.
Gerçekten Newark’taki bu Şefkat Yardım Derneği’nin bu merkezi arı kovanı gibi hareketli ve çok güzel ve bereketli hizmetler sergiliyor. Mekke Caddesi’nde Medineleşme ve gerçek medenileşmenin gayretlerini mütevazı adımlarla temsil ediyorlar. Sevgi ve saygı içinde, sulh-u umumînin temsilcileri olarak, dünya barışına katkılar sağlamaya çalışıyorlar. Bazıları bu gönülden gayretlerini iğne ile kuyu kazmaya benzetebilir ama işte öyle binbir emek ve gayretle kazılan o kuyuların suları, kevser havuzları gibi serin, tatlı ve ihlaslıdır. Onlardan avuç avuç yudumlayanlar, bir daha hiç susuzluk hissetmeyeceklerdir…
Newark’taki Şefkat Yardım Derneği’nden sonra Müslümanların açmış oldukları Miftahul Ulum (İlimlerin Anahtarı) isimli bir özel okulu da ziyaret ettik. Cumartesi günü olduğu için sınıflarda öğrenciler yoktu. Sadece spor salonunda bazı öğrencilerle karşılaştık… İlkokul, ortaokul ve liseden meydana geliyor. Normal devlet okulu gibi bütün dersler var. Ama fazladan, Arapça, Kur’an ve İslamî dersler de var. Bizim imam-hatip okullarına benziyor. Ayrıca anaokulu bölümü de var. Çocuklara dokunarak öğrenme usulü uyguluyorlar. El becerileri yanında zeka geliştirici oyunlar da oynatıyorlar. Ders sonrası ortalığı toplama ve disiplin içinde hareket etme alışkanlığı da kazandırıyorlar…
Türk hocalar ve idarecilerin bulunduğu bu sıcak ve güzel müessesenin çok hoş bir mescidi de mevcut…
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment