Her hayat arınmak ister

Her hayat arınmak ister

Oscarlı yönetmen Robert Zemeckis’in son filmi ‘Uçuş’, yalanlar üzerine kurulu hayatını toparlamaya çalışan deneyimli bir pilotun öyküsünü anlatıyor. Hayli etkileyici kaza sahnesiyle akıllarda kalan film, Denzel Washington’un ustalıkla derinleştirdiği ana karakter haricinde, senaryonun diğer  karakterler üzerine yeterince eğilmemesi ile ‘not ortalaması’nı düşürüyor.

Hayatın özgül ağırlığı yeterince fazlayken, bir de insanın kendi ağırlıklarını yüklenmesi hayret edilesi bir durum. Fakat insan, biraz da böyle insan oluyor. Fazlalıkları, eksiklikleri ve kusurlarıyla… ‘İmtihan dünyası’ diyerek özetlediğimiz konu da hep buralardan soru çıkarıyor karşımıza. Hayatın ‘not ortalaması’ bu imtihanların sonuçlarına göre belirleniyor. Ancak hayat, determinist bir çizgide ilerlemediğinden, bazen bir sözlü ya da kanaat notu, bir bütünleme veya beklenmedik bir bonus, bütün akışı değiştirip ortalamayı yükseltebiliyor. Bu tür sürprizlerin yanında kesin olan şu ki, hayatta hiçbir şey bedelsiz olmuyor. Misal; 15 yıllık usta pilot Whip Whitaker’ın hayatı…
   
Özel bir Amerikan havayolu şirketinde pilot olarak çalışan Whip Whitaker, her zamanki gibi dağınık başladığı bir günün hayatını değiştireceğini nereden bilebilirdi ki? Onun için sıradan, alkollü bir sabah, normal bir uçuş… Havada her şey yolundayken uçak bir anda arızalanıp pike yapmaya başlayınca Whip pilotluktaki maharetini sergiler. Bu sıra dışı kazada 102 yolcudan altısı ölse de, medyada 96 kişinin hayatını kurtaran bir kahraman olarak yazılır Whip Whitaker’ın adı. Kazanın üzerindeki sis perdesi aralandıkça pilotaj hatası gündeme gelir. Kazanın hemen ardından yapılan kan tahlilleri neticesinde ortaya çıkan toksikoloji raporuna göre Whip alkollüdür. Whip, yol ayrımındadır: Yalanlar üzerine yükselen bir kahraman olmak mı yoksa gerçeklerle yüzleşip yaptığı hatanın bedelini ödemek mi?
   
‘Uçuş’ (Flight) filmi, klişe bir ‘karakter açılışı’ ile başlıyor. Öyle ki, Denzel Washington’un oynadığı ana karakteri gözümüz bir yerlerden ısırıyor. Akşamdan kalma bir sabah; yıllar önce boşanmış, hayatında bir amacı olmayan dağınık bir adam… Siz onu alın, bir polisiye filmin içine yerleştirin, değişen bir şey yok. Bu kez pilot olarak karşımıza çıkıyor bu hayli tanıdık karakter. Hollywood’un, tüm dağınık karakterleri gibi onun da finalde toparlanacağını biliyoruz aslında. Bizi meraklandıran, bu değişimin hangi saiklerle ve ‘nasıl’ olacağı.

YALAN, YALANA MUKADDEMEDİR
Robert Zemeckis’in yönetmenlik kumaşı bu noktada devreye giriyor. Senaryonun etkisini yabana atmasak da Oscarlı yönetmenin dokunuşları klişeyi değiştiriyor. Alkole ve yalana bağlı hayatında olaylar nereye götürürse Whip Whitaker da oraya yol alır. Selde sürüklenen bir kütükten farkı yoktur âdeta. Alkole karşı mücadelede Hollywood usulü bir başarı öyküsü anlatmıyor Zemeckis. Bu yolda Whip, hiçbir bedel ödememiş, her seferinde bir şekilde işin içinden sıyrılmıştır. Ta ki, işin ucu gelip vicdana dayanıncaya kadar. Hayatını kurtaracak son yalan, ruhundaki son kale olan vicdandan geçiş vizesi alamaz.
   
‘Geleceğe Dönüş’ serisinden bu yana, kaderci bir anlayışı sinemasında hissettiren Zemeckis, burada da ‘Tanrı’nın işi’ni devreye sokuyor. Oscar aldığı ‘Forrest Gump’ın da pekâlâ bu açıdan okunabileceği filmografisinde ‘Yeni Hayat’ (Cast Away), yönetmenin bu anlayışına en uygun film. Zemeckis’in, ‘Yeni Hayat’ta kalın çizgilerle resmettiği arınma, Uçuş’ta da karşımıza çıkıyor. ‘Hayatı (gerçeği) olduğu gibi kabul edip, ona teslim olup öyle yaşamak.’ Aslında şöyle de çoğaltılabilir bu fikir: Her hayat bir arınmaya ihtiyaç duyar.
   
‘Yeni Hayat’ta mahrumiyet sonucu gelen arınma ile ‘Uçuş’un yüzleşme ile gelen arınmasının çıkış noktasında uçak kazası var. Zemeckis’in, uçak kazası konusunda 12 yılda kendini geliştirdiği söylenebilir. Uçuş’un uçak kazası, ‘Yeni Hayat’ın hayli etkili kaza sahnesini bile geride bırakıyor. Öte yandan, Denzel Washington’un ustalıkla derinleştirdiği ana karakter haricinde, senaryonun diğer karakterler üzerine yeterince eğilmemesi filmin en büyük handikapı. Washington’un yükselttiği filmin ‘not ortalması’nı da senaryodaki bu eksiklik düşürüyor.

HAFTANIN FİLMİ
UÇUŞ
FLIGHT
YÖNETMEN
ROBERT ZEMECKIS
OYUNCULAR
DENZEL WASHINGTON JOHN GOODMAN
DON CHEADLE
KELLY REILLY

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.