Çikolatalı krep ve demleme çay Fransız öpücüğü ile dünyaya açılıyor

Çikolatalı krep ve demleme çay Fransız öpücüğü ile dünyaya açılıyor

Emi Varon Eskinazi’nin 2012 yılında yayınlanan ilk romanı “Çikolatalı Krep ve Demleme Çay”, 29 Eylül 2013’ten bu yana Amazon Kindle’da İngilizce versiyonu ile dünya edebiyat severlerle buluşuyor. “My French Kiss” adıyla yayınlanan kitap, Dilek Uygül ve Daniel Anthony Barry tarafından tercüme edildi. Editor ise Leslie Esbrook.

Kitabın tanıtımı için çok vakit ayıramadığı halde gördüğü ilgiden memnun olduğunu belirten Eskinazi, romanını daha çok kişiye ulaştırabilmek için İngilizce basılmasını arzu ettiğini ve ileride teklif gelirse diğer dillerde de basılmasını arzu ettiğini belirtiyor.

“Çikolatalı Krep ve Demleme Çay,” geçen Şubat ayında GOA yayıncılık tarafından yayınlanmasının ardından, kısa süre içinde en çok satan kitaplar listesinde en üst sıralarda dikkat çekmeye başlamış; Haziran ayında TC Kültür Bakanlığı tarafından da devlet kütüphanelerine de dağıtılmak üzere satın alınmış ve tavsiye edilen kitaplar arasına girmişti. Emi Varon Eskinazi aynı başarıyı kitabının İngilizce versiyonu ile de yakalamayı hedefliyor.

Kitap hakkında kısa bilgi

2006 da yüreğinin peşine takılıp New York’a gelin gelen Emi Varon Eskinazi, kısa bir sürede şehre tutkuyla bağlanıyor. Ancak bu tutku Istanbul’a olan özlemini azaltmıyor ve iki büyülü şehrin yansımaları arasında 2009’da kendini ilk romanını “Çikolatalı Krep ve Demleme Çay” ı yazarken buluyor.

Kıpır kıpır, capcanlı, içten ve sımsıcak anlatımını, roman boyunca  muhafaza eden kitap, daha ilk sayfada sizi içine çekmeyi başarıyor: 24 saat uyumayan şehirde, masalar arasında adeta atlet çevikliğiyle  koşuşturan garsonlar, çoktan zıvanadan çıkmış bir şef ve akıl almaz istekleriyle dopdolu bardağa son damla müşterileriyle, bir restorantta, kendinizi iliklerinize kadar New York’ta hissediyorsunuz. Kitabın başkahramanı önce  Jennifer olarak karşımıza çıkıyor derken ilerleyen sayfalarda “meğer Ceylanmış!” diyorsunuz. Bir de Damla var!..

Kitap boyu, New York’tan Istanbul’a yıllar öncesine gidip geliyorsunuz. Sayfalar ilerlerken kah bir Fransız lisesinin koridorlarinda, kah İstanbul sokaklarında, kah New York’ta dolanıyorsunuz. Süprizlerle dolu üç öykücük, uyumla akıp gidiyor. Yalnız, Emi her ne kadar öyküler arası ustaca geçislerini farklı yazı karakterleriyle ayırmış da olsa, okurun her bölümde farkını hissettiren anlatımın büyüsüne kapılıp dikkati elden bırakmaması lazım! Zira, iyi bir beyin cimnastiği olan bu geçişler, Emi Varon Eskinazi’nin usta yazarlara taş çıkaran kurgu yeteneğini fevkalade bir şekilde gözler önüne seriyor.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.