AP’den Türkiye raporuna önerge yağmuru

AP’den Türkiye raporuna önerge yağmuru

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) bu yılki Türkiye raporu taslağına 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası 300’ün üzerinde değişiklik önergesi geldi. Önergelerden birisinde Türkiye’de yaşananların “Devlet Krizi” olarak tanımlanması dikkat çekti.

AP’nin Türkiye raportörü Ria Oomen Ruijten’in kaleme aldığı taslak, önce 27 Ocak’ta AP Dış İlişkiler Komitesi’nde ele alınacak.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın salı günü Brüksel’e yapacağı ziyarette, AB Konseyi Başkanı Herman van Rompuy, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, AP Başkanı Martin Schulz ile görüşmesinden elde edinecek izlenim ve eklenecek önergeler sonrası son halini alacak olan taslağın şubatın ikinci yarısında AP’ye sunularak kabul edilmesi bekleniyor.

DEVLET KRİZİ

17 Aralık öncesi taslak metni hazırlayan raportör Ruijten de bizzat değişiklik önergesi verenler arasında yer aldı. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Üyesi İngiliz Liberal Andrew Duff ile diğer parlamenterler Marietje Schaake, Sarah Ludford ve Ivo Vajgl’ın Türkiye’de yaşanan gelişmeleri ve hükümetin Gülen Cemaati’ne yönelik suçlamalarını ayrıntılı şekilde dile getirdikleri ortak önergede, “Türkiye’deki son olaylar ‘Devlet Krizi’ne eş değer” ifadesinin yer alması dikkat çekti.

 

‘ENDİŞELİYİZ’

Önergelerde Türkiye’de yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığını ciddi şekilde zedeleyecek boyutta üst düzey müdahaleler yapılmasının derin kaygı ve endişeyle karşılandığı belirtilerek, HSYK’nın yeniden yapılanmasının Kopenhag siyasi kriterleri ile Venedik kriterlerine uygun olması gerektiği vurgulandı. Önergelerde Türk Hükmümeti’nin mahkemeler üstünde baskı kurmaması gerektiği de belirtildi.

 

“GRECO” KURALLARI

Kuvvetler ayrılığının önemine de dikkat çekilen önergelerde, Türk Hükümeti’ne 1 Ocak 2004 tarihinde üye olduğu “Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu” (GRECO) kuralları da hatırlatılarak, yolsuzluk ve rüşvet iddialarının siyasi baskıdan arınmış bir şekilde şeffaf ve tarafsız olarak soruşturulması gerektiğinin de altı çiziliyor.

Hükümetin, gazeteciler, akademisyenler, memurlar arasında dini, etnik ve siyasi görüşlerini öğrenmek amacıyla “fişleme” uygulamasına gözyummasından duyulan endişelerin de aktarıldığı önergelerde, Balyoz, Ergenekon ve KCK davalarıyla ilgili Türk toplumunun “geniş bir kesiminde” farklı görüş ve kaygıların olduğunun da not edilmesi isteniyor.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.