Southern California Üniversitesi’nde selfie dersleri

Southern California Üniversitesi’nde selfie dersleri

Selfie (Özçekim). Biraz tartışmalı fakat yaygın bir görüşe göre, akıllı telefonu olan hemen herkes, en az bir kere kendi resmini çekip online olarak yayınlamıştır.

Peki selfie aslında nedir? Çoğu kişinin bir çeşit narsizm alâmeti olarak gördüğü bu şeyin acaba daha büyük, kozmik bir anlamı filan olabilir mi?

Los Angeles Times’de yayınlanan bir habere göre Southern California Üniversitesi (USC)’nde görevli bir doçent, bu sosyal medya fenomenine biraz Carl Sagan tarzı yaklaşıyor.

USC’de dilbilgisi ve kompozisyon alanı birinci sınıf öğrencilerine verdiği “#SelfieClass: Dilbilgisi ve Kompozisyon 150: Yazma ve Kritik Düşünme: Kimlik ve Çeşitlilik” isimli dersinde Doç. Dr. Mark Marino, öğrencilerini, hem kendileri hem de etrafındakiler hakkında yoğun olarak düşünmeye teşvik ediyor. Marino’ya göre, “selfie’ler, kendimizi nasıl temsil ettiğimiz, nasıl okunduğumuz, ve online gruplar arasında resimlerimizin ne kadar yayıldığını görme adına bize aldatıcı ve önemsiz bir imkân sunuyorlar.”

“Selfie’ler öz kimlik duygunuzu nasıl gösterir veya nasıl gizler?” sorusu, aslında öğrencilerin ilk yazma ödevlerinden biri. Marino bu ödev için ayrıca, öğrencilerden kendilerine ait beş farklı selfie seçmelerini ve bu resimleri ırk-etnisite, sosyo-ekonomik durum, cinsellik, ve cinsiyet açısından incelemelerini istiyor.

“Los Angeles’ta neresine gitseniz, bir sürü insanın kafalarını eğerek telefonlarına gülümsediklerini görürsünüz” diyen Marino, selfie denen hadisenin bundan ibaret olmadığını, selfie çekenlerin aslında ırk, etnisite, ve sair konularda kendi kimlik imajlarını oluşturduklarını ifade ediyor; “tabi bu olayın sadece yarısı. Çünkü daha o fotoğraflar başkaları tarafından okunacak, beğenilecek, favorilere eklenecek.. bu bir bakıma, bir kimliğin, sosyal medya üzerinden soyut bir şekilde elbirliğiyle inşasıdır.”

Marino’nun öğrencileri, bu dersi aldıkları sürece, diğer ödevlerine ek olarak selfie günlükleri tutmak ve blog yazıları yazmak zorundalar. Bu sınıf, aynı zamanda University of California Los Angeles (UCLA)’deki “Selfie’ler, Snapchat, ve Siber Zorbalar” dersinin hocası Miriam Posner’la da birlikte çalışıyorlar.

Sözkonusu öğrenciler ayrıca, gönüllü olarak, aile fertleri içinde bir üniversiteye başvuran ilk kişi olan gençlere, burs başvuruları konusunda yardımcı oluyorlar. Kendilerinden çok farklı kişilerle etkileşime geçmelerini sağlayan böyle bir projenin parçası olmakla öğrencilerinin, üniversite yurdu dışında da çevre edinmelerinin, ‘takipçilerinin’ dışındaki kişilerle de etkileşime geçmelerinin ne kadar önemli olduğunu anladıklarını belirten Marino, “siz buna ‘özçekim farkındalığı’ da diyebilirsiniz” diyor.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.