Related Articles
‘New York’taki iftar çadırı şehrin ruhuna sahip’
Bu yıl on ikincisi düzenlenen New York iftar çadırına beklenenin üzerinde ilgi oldu.
İftar saati öncesinde insanların öncesinde yemek kuyruğu oluşturdu çadıra, onlarca farklı milletten ve inançtan kişi katıldı. Her yıl olduğu gibi bu sene de New York Queens Türk Kültür Merkezi (TCC) tarafından düzenlenen etkinliğe yerel seçilmişlerden ve halkın her kesiminden insanın iştirak ettiği görüldü.
Queens iftar çadırı artık bu ilçede yaşayanlar için gelenek haline dönüşmüş olacak ki ilgi yoğunluğu nedeni ile tüm yemeklerin yanı sıra çay, pamuk şekeri gibi ücret karşılığı satılan içecek ve şekerlemeler dahi tükendi. Yüzlerce insanın katıldığı iftar çadırında yer bulamayanların birçoğu çevrede bulunan kaldırım ile merdivenlerde yemeklerini yedi.
Queens ilçesinin en işlek caddelerinin başında gelen Queens Bulvarı’ndaki 7 numaralı metro treni köprüsü altında açılan çadır, toplumun her kesiminden insanı bir araya getirdi. Dün açılan iftar çadırı bugün ve yarın da açık olacak. İftar çadırı etkinliğini düzenlemesinden dolayı Queens TCC’ye teşekkür amacıyla New York Belediye Başkanı Bill de Blasio bugün özel temsilcisini gönderiyor.
”TRUMP GİBİLERİNİ DURDURABİLECEK ŞEYLER BUNLAR”
Akşam saatleri üzerinde onlarca Queens TCC gönüllüsünün yoğun çabaları ile kurulan iftar çadırı, bu senede görülmeye değerdi. Birçok insanın ailesi, arkadaş grubu ile katıldığı iftar çadırında çocukların da kalabalık sayıda olduğu dikkat çekti. Güneşin batması ve okunan canlı ezanla katılımcılar oruçlarını açtı. Oruç tutmayan kimseler ise oruç saatini Müslümanlarla birlikte bekledi.
Arkadaşları ile iftar çadırına gelen 67 yaşındaki Elizabeth Brown, geliş nedenini, ‘‘İnsan huzur arıyor ve ben burada bunu hissediyorum’’ diye açıkladı. İftar çadırının herkese açık olmasından dolay etkinliği düzenleyen TCC’ye övgüde bulunan Brown, ‘‘Bu etkinlik neden önemli biliyor musunuz? Bu gibi etkinlikler ırkçılığın, düşmanlığın panzehiri. Yani Donald Trump (Cumhuriyetçi Parti’nin muhtemel başkan adayı) gibileri durdurabilecek şeyler bunlar’’ dedi.
BANGLADEŞLİ MUHAMMED: BU ETKİNLİĞİ YAPANLARA DUACIYIM
Çadırda orucunu açan üç Bangladeşli de etkinliğin halka açık olmasının kendileri açısından çok anlamlı olduğunu söyledi. Bangladeşlilerden Muhammed İslam (32), iftar çadır programını Türk arkadaşından öğrenerek geldiğini söyledi. İslam, ‘‘Dinimizi, inançımız herkese açıktır malum. Bu etkinlikte herkese kucak açıyor. Türk Müslümanlar bu etkinlikle gurur duymalı ve ben de bir Müslüman olarak çok gurur duydum’’ dedi.
Bangladeşli üç arkadaştan bir diğeri olan Mamun Halam (35), Ramazan’ın insanlığa verdiği mesajı iftar çadırında bazı yönleri ile görmüş olmasından çok mutlu olduğunu söyledi. Halam, ‘‘Ramazan demek huzur demek, herkese kucak açıp açları doyurmak demek. Bugün burada Ramazan ayının yardımlaşma, kaynaşma, tanışma, barış ve sulh olduğunu iftar çadırı vasıtası ile herkese gösteriliyor. Çok harika bir etkinlik bu’’ diye duygularını dile getirdi.
Bir diğer Bangladeşli katılımcı Muhammed Shamsul (33), Batı toplumunda ve Amerika’da da halka Müslümanların barış istediğini göstermek adına etkinliğin çok faydalı olduğunu savundu. Shalem, ‘‘Bizim inancımız barışı emrediyor. Biz Müslümanlar olarak barışı yaymakla yükümlüyüz. Bu insanlar her yıl bu çadırı açıyor. Ben bu insanlara duacıyım’’ dedi.
Üniversiteden arkadaşları ile iftara gelen Peru kökenli Jose Garcia (21), ilk defa Müslümanların bir etkinliğine katıldığını söyledi. Ramazan hakkında hiçbir bilgisi olmadığını belirten Garcia, ‘‘Ancak gördüğüm manzara, uzun yemek kuyruğuna rağmen çok güzel. Her milletten insan burada’’ dedi.
”İFTAR ÇADIRI NEW YORK ŞEHRİNİN DOĞASINA ÇOK UYGUN”
Yemek sonrasında konuştuğumuz Andrew Harris (55), daha önceki yıllarda da Queens’ta açılan iftar çadırına katıldığını söyledi. Kendisinin Katolik mezhebinden olduğunu belirten Harris, ‘‘Bizde de buna benzer (oruç tutma) uygulamalar var. Ancak orucu herkes ile birlikte açma fikri takdir edilecek bir düşünce ve uygulama. Bende bundan duyduğum memnuniyeti ifade etmek için gelip katıldım etkinliğe’’ dedi.
New York şehrinin her kültür ve inançtan insanlara kucak açtığını belirten Harris, ‘‘Bu etkinlike tam bu şehrin doğasına uygun olmuş. Masada yemek yiyen her birimiz ayrı inanç ve kültürdendi. İnsan kendisini hiç yabancı hissetmiyor değil mi? O nedenle burası hepimizin evi’’ diye duygularını ifade etti.
Yenilen yemeğin ardından kanun eşliğinde canlı icra edilen kaside ve ilahiler dinlendi. Yaklaşık 45 dakika süren ilahi ve kaside resitalinden sonra dinleyicilerin sanatçı ve icra ettiği kanun hakkında bilgi edinmeye çalıştıkları görüldü.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment