Türkiye’nin petrol üretimi azalacak, enerji maliyeti katlanacak

Türkiye’nin petrol üretimi azalacak, enerji maliyeti katlanacak

Türkiye ekonomisinin en büyük çıkmazlarından biri enerji alanında büyük ölçüde dışa bağımlı olmak.

Akdeniz Enerji Gözlemevi (OME) tarafından hazırlanan 4’üncü Akdeniz Enerji Perspektifleri Türkiye’nin raporuna göre, petrol üretimi 2012 yılındaki 45 bin varil/gün değerinden 2030 yılı itibarıyla 32 bin varil/gün değerine ineceğini öngörüyor. Bu durumda, Türkiye’de daha uzun bir süre petrol ve doğalgazda dışa bağımlılık devam edecek. Raporda, geçtiğimiz yıllar içerisinde Türkiye’nin net petrol ithalatı arttığı ve yabancı kaynaklara daha bağımlı hale geldiğine yer veriliyor. Türkiye’nin petrol talebinin yüzde 90’dan fazlası ithalatla karşılanıyor. Doğalgazda da benzer bir görüntünün ortaya konulduğu raporda, yerli üretim artan doğalgaz talebini karşılamaktan uzak. Bu yüzden Türkiye büyük oranda uzun vadeli al ya da öde sözleşmelerine dayalı ithalata bağımlı. Rapor ayrıca, fosil yakıt ithalatına bağımlılığın enerji ithalat faturasını yükselteceğine işaret ediyor.

Türkiye Enerji Vakfı (TENVA)’nın desteğiyle açıklanan “Akdeniz Enerji Perspektifleri 4. OME Raporu’nda önemli bilgilere yer veriliyor. Akdeniz bölgesindeki ülkelerin, kömür, petrol, doğalgaz ve elektrik piyasaları hakkında geleceğe dair analiz ve tahminleri de yapan OME, Türkiye hakkındaki 4’üncü raporunu da yayınladı. Türkiye’nin ham petrol üretimindeki azalma eğiliminin gelecekte de devam edeceğini açıklayan OME, azalmanın yavaşlayarak üretimin 2012 yılındaki 45 bin varil/gün değerinden 2030 yılı itibarıyla 32 bin varil/gün değerine ineceğini öngörüyor. Rapora göre bu seviyeler ülkenin petrol talebini karşılamaktan çok uzak. Petrol, şu anda, ulaşım sektöründeki toplam enerji tüketiminin yüzde 98’ini oluşturuyor. Karayolları ve otoyollar, Türkiye’deki hem yolcu hem de yük taşımacılığında en başta gelen unsurlar. Bunun nedeni ise son birkaç yıl haricinde geçtiğimiz elli yılda demiryollarının ihmal edilmesi ve deniz taşımacılığının önemini yitirmesinden kaynaklanıyor. Bunun sonucu olarak, karayolu taşımacılığı ulaşım sektöründe tüketilen toplam enerjinin neredeyse yüzde 93’ünü oluşturur hale geldi. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye, net petrol ithalatını artırmaya devam etti ve yabancı kaynaklara gittikçe daha bağımlı hale geldi. Rapora göre, Türkiye’nin petrol talebinin şu anda yüzde 90’dan fazlası ithalatla karşılanıyor.

DOĞALGAZ YOK

Türkiye’nin ham petrol faturası uzun zamandan beri ekonomi üzerindeki en büyük yüklerden biri oldu. Yalnızca artan ithalat hacimleri değil, aynı zamanda yüksek uluslararası fiyatlar da bu yükün artışına yol açtı. OME raporunda, Türkiye’nin 2030 yılındaki petrol ithalat faturasının 2012 yılındakinden en az iki kat fazla olmasını beklediğini açıkladı. Benzer senaryolar doğalgazda da Türkiye’yi zor durumda bırakıyor. Ne yazık ki Türkiye zengin konvansiyonel doğalgaz yataklarına sahip bir ülke değil. Yerli üretim, artan doğalgaz talebini karşılamaktan uzak olduğundan, Türkiye büyük oranda vadeli al ya da öde sözleşmelerine dayalı ithalata bağımlı. OME’nin raporuna göre, Türkiye’nin ithalat hacimleri geçen yıllar içerisinde hızlı bir şekilde artarak 2012 yılında 45 milyar metreküpü aştı ve sonuçta Türkiye, Avrupa’daki en büyük gaz pazarlarından biri haline geldi.

EMO raporunda ayrıca, enerji kaynaklı karbondioksit emisyonlarının 1990’dan bu yana iki katına çıktığı bilgisine yer verdi. Bu emisyonların büyük bölümü fosil yakıtlardan kaynaklanıyor. Fosil yakıt bazlı karbondioksit emisyon miktarında kömür her zaman başı çekse de, son birkaç yıldır gaz kaynaklı karbondioksit emisyonları petrol kaynaklı karbondioksit emisyonlarını aştı.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.