İncirlik’teki nükleer füzeler Romanya’ya taşınıyor iddiası

Türkiye ve ABD arasındaki ilişkilerin gerilmesi nedeniyle İncirlik’teki ABD’ye ait nükleer silahların Romanya’ya taşınmaya başladığı iddia edildi.

EurActiv.com’a konuşan iki bağımsız kaynak nakli doğrularken, nükleer silahların taşınmasında siyasi ve teknik zorluklar olduğunu, buna rağmen taşıma sürecinin başladığını belirtti.

İsmi verilmeyen kaynaklardan biri, “20’nin üzerinde nükleer silahı taşımak kolay değil” derken, silahların yeni taşındığı üssün ise Romanya’daki Deveselu Hava Üssü olduğu iddia edildi. ABD Hava Kuvvetleri’nin yıllık bütçesinde özel ekipmanlar olarak adlandırılan bölüm üzerinden yapılan incelemede, düşünce kuruluşları İncirlik’te 50 ila 90 arasında nükleer silah bulunduğunu belirtiyor.

Rusya’nın Deveselu üssüne Mayıs ayında kurulan 800 milyon dolarlık füze kalkanından rahatsız olduğu da daha önce dile getirilmişti.

Darbe girişiminin ardından, ABD’nin üssün ve nükleer silahların kontrolünü kaybetme endişesi taşıdığı için bu işlemin başlatıldığı öne sürülürken Romanya yetkilileriyse nükleer silahların ülkeye taşındığı iddialarını kabul etmiyor.

Romanya Dışişleri Bakanlığı’ndan EurActiv’e gönderilen yanıtta, ‘Romanya’nın ABD’nin yeni nükleer üssü olduğu iddiası kesin bir dille reddedilmektedir’ denildi.

Konuyla ilgilenen NATO’nun bir sözcüsü de EurActiv’e bilgi notu göndererek Varşova’da 9 Temmuz’daki yapılan NATO zirvesinde yayınlanan bir yorumu paylaştı. Yorumda ‘NATO Varşova Zirvesi 53 No’lu bildirimine göre NATO’nun caydırıcı nükleer gücünün varlığı ABD’nin Avrupa’da konuşlandırılan silahlarına ve müttefiklerin potansiyel yeteneklerine dayanmaktadır. Bu müttefiklerin NATO’nun bu caydırıcı gücünü güvende ve etkin tutmakla yükümlüdürler’ ifadeleri yer alıyor.

ABD’li düşünce kuruluşu Stimson Center, Soğuk Savaş’tan beri Suriye’ye 100 kilometre mesafedeki İncirlik üssünde 50 kadar taktik nükleer silah bulundurulduğunu ifade etmişti. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye, İncirlik Üssü’nün geçici olarak elektriğini kesmiş, ABD uçaklarının üsten havalanmasını yasaklamış ve üssün komutanını darbecilikten tutuklamıştı. Bu gelişmelerin ardından ABD’nin üsteki hakimiyeti de sorgulanmaya başladı.