Related Articles
ABD Kongresi: “Türkiye, El Nusra’ya eleman ve silah gönderdi”
ABD Kongresi’nde düzenlenen bir panelde Türkiye’deki son gelişmeler ve bölgeye etkileri ele alındı.
‘Türkiye’de Gerileyen Demokrasi’ başlıklı panelde cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP hükümeti bugüne kadar görülmemiş sertlikte eleştirildi. Erdoğan ve AKP, ABD milletvekilleri tarafından ilk kez direkt olarak hem ‘teröre destek’ hem de yolsuzlukla itham edildi.
“AKP HÜKÜMETİ EL NUSRA VE IŞİD’İ GÜÇLENDİRDİ”
Türkiye’nin El Nusra ve IŞİD gibi radikal terör örgütlerine silah ve eleman yardımı yaptığının kaydedildiği toplantıda Türkiye’nin son yıllarda hızla demokrasiden uzaklaştığı belirtildi.
ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’ne bağlı Avrupa, Avrasya ve Yükselen Tehditler Alt Komitesi’nde düzenlenen panele Cumhuriyetçi Parti Milletvekilli Dana Rohrabacher başkanlık yaptı.
Toplantıda, Türkiye’nin demokrasiye ters bir istikamette ilerlediği görüşü öne çıkarken Erdoğan ve AKP’nin Hizmet Hareketi’yle birlikte ülkedeki Kürtlere ve basın hürriyetine karşı hukuksuz uygulamaları tartışıldı.
“İNCİRLİK’E ALTERNATİF ÜSLER OLUŞTURULABİLİR”
Komite Başkanı California’nın Cumhuriyetçi Milletvekili Dana Rohrabacher, “Erdoğan’ın politikaları, Türkiye’yi bölgede yakın tarihte hiç görülmemiş şekilde izole hale getirdi” dedi. Oturumda dile getirilen, “Türk hükümetinin Gülen Hareketi’ni terörist ilan etmesi saçmalık” ifadesi dikkat çekti.
Rohrabacher, ayrıca ülkedeki basın ve ifade özgürlükleri başta olmak üzere genel olarak özgürlüklerin üzücü bir gerileme yaşadığını vurguladı. Rohrabacher, Erbil veya Kuveyt’teki hava üslerinin İncirlik’e alternatif olarak kullanabileceğini hatırlattı.
Rohrabacher ayrıca Gülen Hareketi’ne yakın bazı kimselerle görüştüğünü, grubun hoşgörülü bir İslam anlayışını desteklediğini gördüğünü dile getirdi.
“DELİLLER ERDOĞAN’IN YOLSUZLUĞA BULAŞTIĞINI GÖSTERİYOR”
17-25 Aralık Yolsuzluk operasyonuna da atıfta bulunan Rohrabacher, “Deliler, cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisi ve rejiminin yolsuzluğa bulaştığını gösteriyor. AKP elindeki gücü basını susturmak için kullandı ve binden fazla hakim ile savcının yerine kendisine yakın olanları atadı. Parlamenter sistemin işlevselliği kaldırılarak HDP gibi muhalif partilere karşı cezai işlemin önünü açtı” dedi.
Oturumda uzman olarak Woodrow Wilson Center’dan Henri Barkey, Center for American Progress’den Alan Makovsky ve Rethink Institute’den Fevzi Bilgin’in görüşlerine başvuruldu. Türkiye uzmanları oturumda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Komite üyelerinden Michigan Cumhuriyetçi Milletvekili David Trott, uzmanlardan ABD ile Türkiye’nin Suriye politikasına bakışlarındaki farkı değerlendirmesini istedi.
“ERDOĞAN SEÇİMLERİ MANİPLE ETTİ”
Oturumda konuşan Demokrat Partili Milletvekili Tulsi Gabbard, “Türk hükümeti doğrudan IŞİD, El Kaide ve El Nusra’yı güçlendirdi. Bizim bir numaralı önceliğimiz IŞİD, El-Kaide ve diğer radikal grupları mağlup etmek olmalı. Türkiye ise doğrudan ve dolaylı olarak bu terör örgütlerini yıllardır destekliyor. İfade özgürlüğü, yargı bağımsızlığı, basın özgürlüğü, demokratik eksiklikler, insan hakları ihlallerine bakıldığında demokrasi adına hep geri gittiğini göreceksiniz’’ dedi.
Erdoğan’ın geçen yıl yapılan genel seçimde sandık sonuçlarını maniple ettiğini belirten Gabbard, “Seçimlerin Erdoğan’ın avantajına ne şekilde maniple edildiğine şahit olduk. Suriye içinde de Esad’ı düşürmek isteyen Erdoğan’ın tam karşımızda olduğumuzu görüyoruz. Sahada şüphesiz IŞİD’e karşı en istikrarlı, sadık müttefikimiz olan Kürtleri bombaladığını görüyoruz. Türkiye’nin yaptıkları IŞİD, El Kaide ve El Nusra gibi grupları doğrudan güçlendirdi” diye konuştu.
Türkiye’nin demokratik değerlerden giderek uzaklaştığını aktaran Gabbard, AKP hükümetinin, ABD ile NATO’da birbirine bu kadar ters düşen politikalar izlerken nasıl müttefik kalabileceklerini sordu.
Bu soruya Henri Barkey, Amerika’nın Ankara üzerinde politikalarını değiştirmesine için yeterli oranda baskı yapmadığını savundu. Barkey, “Bu durum biraz da ABD’nin tuttuğu pozisyona göre değişiyor. Biz her zaman için Türkleri zorlamaktan çekindik. Günlük olarak Türk ve Amerikalı bürokratlar binlerce farklı konuyu yakın müttefikler olarak konuşurlar. Türkiye’de bu ittifakın hitap ettiği bir altyapı bulunuyor. ABD, pozisyonlarında ısrarcı olmaz. Putin bir örnek değil ama Putin pozisyonunda ısrar etti ve Erdoğan tamamen taviz verdi” dedi.
“ABD EL-NUSRA KONUSUNDA AKP’Yİ UYARDI”
Barkey de Türkiye’nin El Nusra’yı silahlandırdığını ileri sürdü. Washington’un 2013’de Ankara’dan El Nusra’ya silah sevkıyatını durdurmasını direkt olarak talep ettiğini kaydeden Barkey, AKP hükümetinin bu gruplara destek vermeyi sürdürdüğünü söyledi.
Türkiye uzmanı ve akademisyen Henri Barkey, Türkiye’de her kesime amansız bir baskının yapıldığını ifade etti. Barkey, “Gazeteciler işten atılıyor, gazetelere el konuyor, diğer tarafta ise hükümete ve cumhurbaşkanına hizmet eden bir propaganda medyası oluşturuluyor. Freedom House’ın Türkiye medyasını ‘özgür değil’ demesi önemli. Sivil toplumdaki her kurum baskı altında. İş dünyası, akademi ve üniversiteden atılan akademisyenler. Yargı. Hatta özel kişiler dahi büyük baskı altında. İki bine yakın kişi cumhurbaşkanına hakaretten mahkemeye verildi’’ şeklinde konuştu.
Türkiye’de terörün artması ve terör örgütleri ile kurulan kirli ilişkilerin basın hürriyetinin kısıtlanmasının etkili olduğu da oturumda dile getirildi.
‘‘HİZMET HAREKETİ’NİN TERÖRİST İLAN EDİLMESİ SAÇMALIK’’
Türk hükümetinin Hizmet Hareketi’ni ‘terörist’ ilan etmesini eleştiren Türkiye uzmanı Alan Makovsky, “Türk hükümetinin Gülen Hareketi’ni terörist ilan etmesi saçmalık. Onların barıştan başka hiçbir şey desteklediğini görmedim” dedi.
Makovsky, Washington’ın Ankara’yı fazla rahatsız edecek eleştirilerden uzak durma nedeninin ‘bazı avantajlarını kaybetme korkusu’ olduğunu savundu. Türkiye’nin jeo-stratejik öneminin büyük olduğuna işaret eden Makovsky, ABD’nin Ankara’yı eleştirdiği takdirde İncirlik gibi bazı önemli imkanlardan mahrum kalacağını söyledi. Makovsky, Beyaz Saray ile Dışişleri Bakanlığı’nın Ankara’yı ‘dostça eleştirmesi ve uyarması’ gerektiğinin altını çizdi.
Demokrat Milletvekili Gregory Meeks ise Kongre’nin Ankara’nın demokrasiden tavizler vermesini endişe ile karşıladığını ve üniversite ile basına karşı baskının özellikle ciddi kaygı verici olduğuna dikkat çekti.
“BROOKINGS’DE BÖYLE DAVRANAN TÜRKİYE’DE NELER YAPMAZ!”
Michigan eyalet Milletvekili David Trott, Erdoğan’ın son Washington ziyaretinde gazetecilere yaptıklarını hatırlatarak, “Brookings’de böyle davrananlar Türkiye’de neler yapmaz!” dedi.
Türkiye’nin NATO’da ABD’nin müttefiki olması nedeniyle Washington’un eleştirilerini yumuşatmaya çalışmasını eleştiren Trott, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) Türkiye’nin güneydoğusunda soruşturma talebinin reddedildiğinin hatırlattı. Troot, Brookings adlı düşünce kuruluşunun önünde, hatta içerisinde gazetecilere Erdoğan’ın korumalarının yaptıklarına dikkat çekerek, “Erdoğan’ın korumalarının Türkiye’de nasıl hareket edebileceklerini hayal edin” dedi.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment