Ali Emir Pakkan
Eski Yazıları
- Bayram, yeni sayfa
- TSK’nın genleri
- Devlete etki eden ajanlar, PKK, IŞİD ve diğerleri
- Turgut Özal ve karartma
- O bürokrat hapiste
- 93 Sivas, Başbağlar projeleri!
- Etlik’te mezarın bile hazırlanmışlardır senin!
- 24 Haziran seçimi ve kamyonlar
- Demirel ve demokratik kazanımlar
- Atıf Hoca’dan Ahmet Tuan Hoca’ya: Türkiye’nin utanç günleri
- Daha eski yazılarını gör...
Büyük İslam İlmihali bugün yazılsa
Diyanet İşleri Başkanlığı 3 Mart 1924 tarihinde kuruldu. İbadetler ve dinin emirleri konusunda toplumu aydınlatma görevi var. Anayasa’nın 136. Maddesine göre bütün siyasi düşünce ve görüşlerin dışında kalması gerekiyor. Müftüler, vaizler ve imamların hepsi kurum tarafından atanıyor.
İlk başkan Mehmet Rıfat Börekçi’ydi (1924-1941). 17 başkan içinde dini konularda otorite alimler de vardı. Hiç biri bazı farzları ve haramları, iktidarın hoşuna gitmez diye örtmeye kalkmadı. Bir camiayı, yok etme cinayetine ortak olmadı! Yalan ve iftiraları yaymadı! Camiler, bir partinin propaganda merkezine dönüşmedi! İmam ve vaizler ayrımcı dil kullanmadı….
Ömer Nasuhi Bilmen, Diyanet İşleri Başkanlarındandı; aynı zamanda tefsir ve fıkıh âlimiydi. 1947’de yayımladığı Büyük İslam İlmihali, 3 milyonun üstünde baskı yaptı. Kitapta Dinin hükümleri, Haramlar ve yasaklar anlatılıyor. Hırsızlık ve yolsuzluk konuları ele alınıyor:
“Bir kimse bir eşya çalamaz, çalınmasına razı olamaz, ona yardım edemez bu haramdır, yasaktır.
Ferdlerin ve cemiyetlerin selametine, selamet ve mutluluğuna aykırı olan şeyler, İslam dininde yasaktır, haramdır. Bunların yapılması, hem dünyaca, hem de ahiretçe sorumluluğu gerektirir. Bunlara “Günah, masiyet, ism” denir.
Günah olan şeyleri bizzat yapmak caiz olmadığı gibi, o gibi şeylere razı olmak ve bir zorlama olmadıkça yardım etmek de caiz değildir.
Misal: Bir kimse, bir eşya çalamaz, bu haramdır, cezayı gerektirir. Bir kimse bir şeyin çalınmasına razı da olamaz, ona yardım da edemez. Bu da haramdır, yasaktır.
Günah olan şeylere razı olmak veya yardım etmek, yerine göre ya haram ya da mekruh olur. Bu, dinde bir esastır. Bunun üzerine çeşitli binlerce mesele bina edilebilir.
Misal: Bir kimse, herhangi bir haksızlığı geçerli kılmak için bir kimseden bir mal alamaz. Bu rüşvettir, haramdır. Onun için bir haksızlığı geçerli kılmak için bir insan bir mal veremez ve böyle bir malın verilmesine aracı da olamaz. Bunlar da haramdır, yasaktır. Çünkü böyle alınması yasak olan bir şeyin, verilmesi de, verilmesine aracı olunması da haramdır, yasaktır.
Bir hadis-i şerifte buyurulmuştur: “Yüce Allah rüşvet alana da, rüşvet verene de, bunların arasında rüşvete aracı olana da lânet etsin.”
Diyanet en son, “Haram parayla Hacca gidilir” fetvası ile gündeme geldi! Camilerde 3.5 yıldır, Rüşvet ve yolsuzluk konularında hutbe okutulmadığı haberleri çıktı. Acaba Büyük İslam İlmihali bugün yazılsa yayımlanabilir miydi?
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment