GYV, BM’de ‘insan kaçakçılığı’nı ele aldı, panele Hollywood yıldızı da katıldı

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın (GYV), Birleşmiş Milletler’de (BM) düzenlediği panele dünya genelinden onlarca sivil toplum kuruluşu temsilcisinin yanı sıra Hollywood yıldızı Ashley Judd da katıldı. BM Genel Kurul Salonu’nun bulunduğu binada gerçekleştirilen panele dinleyici olarak katılan ünlü yıldız, geçtiğimiz salı günü de BM Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından “Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi” seçilmişti.

GYV, New York’ta bulunan BM Genel Merkezi’nde “Kadınlara ve Kızlara Karşı Bir Şiddet Unsuru olarak İnsan Kaçakcılığı” başlıklı bir panel düzenledi. Panele konuşmacı olarak Filipinler Adalet Bakanı Emmanuel L.Caparas, Gine Sosyal Eylem ve Kadın ile Çocukları Koruma Bakanı Camara Sanaba-Kaba ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un yardımcısı Atefeh Riazi ile dünyanın farklı ülkelerinden gelen bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. 

GİNE’DEN KAÇIRILAN KIZLAR AVRUPA’DA FUHŞA İTİLİYOR

Gine  Sosyal Eylem ve Kadın ile Çocukları Koruma Bakanı Camara Sanaba-Kaba yaptığı konuşmada ülkesinde kadınların insan kaçakçıları tarafından ciddi şekilde istismar edildiğini söyledi. Gine’den kaçırılan genç kızların Batı Afrika ülkelerinin yanı sıra İtalya ve Fransa’ya götürüldüklerine dikkat çeken Sanaba-Kaba, kızların bu ülkelerde fuhuş batağına itildiğini anlattı. “İmkanlarımız bu suçla tek başına mücadele etmemiz için yeterli değil. Bu uluslararası bir sorun. Hükümetlerden, STK’lara kadar yerel ve uluslarası kurumların ortak mücadelesi şart” dedi.

Gine’den kaçırılan kızların tekrar topluma kazandırılabilmesi için hükümetlerinin sağladığı sosyal hizmetler hakkında kısaca bilgi veren Bakan Sanaba-Kaba, “İnsan kaçakçılarının mağduru olan kadınların topluma tekrar kazandırılmasında en büyük sorun maddi kaynak” diye konuştu.

GENÇ KIZLAR İNSAN KAÇAKÇILARI İÇİN İLK HEDEF

Panelisteler arasında yer alan Filipinliler Adalet Bakanı Emmanuel L.Caparas, kadın ve kızların insan kaçakçıları için ilk hedef olduğuna dikkat çekti. Ülkesinin BM başta olmak üzere bu konuda çalışan tüm uluslararası organizasyonlarla koordineli çalışmalar yürüttüğünü belirten Bakan Caparas, bu çerçevede ciddi yasal çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Ülkesinin bugüne kadar iki kadını başkan seçtiğine dikkat çeken bakan, yine birçok kadının da bakan olarak hizmet ettiğini kaydetti.

UYUŞTURUCUDAN SONRA EN BÜYÜK SEKTÖR İNSAN KAÇAKÇILIĞI

Panelistler arasında yer alan BM Genel Sekreteri’nin Bilgi ve Teknoloji İletişimden Sorumlu Yardımcısı Atefeh Riazi, uyuşturucudan sonra en büyük suç sektörünün insan kaçakçılığı olduğunu söyledi. Bu alanda kurbanların yüzde 80’inin kadınlar olduğuna dikkat çeken Riazi, GYV’ye bu konuyu gündeme taşıdığından dolayı teşekkür etti.

Genç kızların insan kaçakçılarının tuzağına düşmelerinde toplumlardaki çarpık kadın anlayışının çok önemli bir faktör olduğuna değinen Riazi, kadının bulunduğu toplum içinde statütüsünün güçlendirilmesi gerektiğini savundu.

KADININ TOPLUMDAKİ STATÜSÜ, EĞİTİMLE GÜÇLENDİRİLMELİ

Arigatou Ulsulararası Çocuklar için Eylem ve Dua Derneği Direktörü Rebeca Rios-Kohn ise insan kaçakçılarının özellikle eğitim imkanından yoksun kızları hedef aldığını söyledi. Kadınların eğitim alarak toplumdaki statülerinin güçlendirilmesi gerektiğini belirten Rios-Kohn, “Size New York’tan bir örnek vereyim. Gece kulüplerinde çalışan kadınlara, kızlara bakınız. Hemen hiçbirinin doğru düzgün eğitim almadığını görürsünüz. Bu kimselerle yaptığım görüşmelerde neden fuhuş sektöründe çalıştıklarını sordum. Bana verdikleri cevap, “Diploması olmayan bir kadına kim doğru düzgün iş verir ki?”oldu” dedi.

İNSAN KAÇAKÇILIĞI İLE MÜCADELE DE DİN ALİMLERİ KİLİT ÖNEME SAHİP

BM 60. Kadının Statüsünü Koruma (CSW 60) etkinlikleri çerçevesinden düzenlenen panelin moderatörlüğünü Doç. Dr. Semiha Topal yaptı. Panelde konuşmacılar arasında yer alan İnsan Kaçakçılığıyla Mücadele İnisiyatifi Genel Müdür Yardımcısı Jayne Bigelsen, konuşmasında insan kaçakçılığı ile mücadelede din önderlerine büyük görevler düştüğünü ifade etti. İnsan kaçakcılarının kurbanı olan kadınların büyük travmalar yaşadığını belirten Bigelsen, halkın bu konuda hem maddi hem de manevi olarak bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Bigelsen şöyle konuştu; “Suça karşı yalnızca kanunlarla savaşmazsınız. Toplumda suça karşı ortak bir bilinç olmazsa bu meselenin üstesinden gelmeniz mümkün değil. İnsan kaçakçılığında da durum aynı. Dünya ülkelerinin tamamı insan kaçakçılığına karşı gerekli kanuni önlemleri almış durumda ama bu sektörün hala ne kadar büyük olduğu da ortada.”

Ancak kadınların toplumdaki statüsünün güçlendirilmesiyle insan kaçakçılığına karşı başarılı bir mücadele verilebileceğini kaydeden Bigelsen, “Din önderleri kadınların sorunlarına karşı toplumların bilinçlenmesine rehberlik etmeli. Kadınlara, kızlara karşı şiddeti önleyebilmek ancak din önderlerinin öncülüğünde bir farklılık oluşturabilir” diye konuştu.

,