ABD Konut ve Kentsel Gelişim Departmanına göre, ülke çapında yaklaşık yarım milyon kişi şu anda evsiz yaşıyor. ABD’de üç şehir ise bu sorunun çözümünde önemli adımlar atarak iyi bir başarı sergiledi.
Mart 2020 itibariyle California’nın, Bakersfield şehri evsiz yaşayanların oranını sıfıra düşürdü. Texas’ın Houston şehrinde ise 25 binden fazla kişi konutlara yerleştirildi ve evsizlik oranı yüzde 64’e düşürüldü. 2018’de ise Ohio’nun Columbus şehrinde evsiz yaşayanların yüzde 70’i başarıyla konutlara yerleştirildi.
22 Temmuz’da bir Etnik Medya Hizmetleri (Ethnic Media Service) tarafından düzenlenen brifing sırasında, her üç şehirde ön sıralarda çalışanlar, başarılarını nasıl sağladıklarını paylaştı.
ZİHNİYETMİZİ DEĞİŞTİREREK BAŞARDIK
Bakersfield’daki Open Door Network müşteri hizmetleri direktörü Mary Scott, “Bunu başardık çünkü zihniyetimizi ve inançlarımızı değiştirdik” dedi. “Artık evsizliğin bireysel bir sorun olmadığına inanıyoruz. Evsizlik bir toplumsal sorundur.”
Scott, bu yeni zihniyetle kuruluşlar, devlet kurumları, ev sahipleri ve evsiz sakinler, topluluk için destek hizmetleri ve kalıcı konutlar oluşturmak için ortak olabildiklerini açıkladı.
Çalışmalar, ilçede evsizlik yaşayan her kişinin kapsamlı bir kaydıyla başladı ve isimleri şu kategoriler altında listelendi: kronik olarak evsizler, gaziler, gençler, yaşlılar ve aileler.
Scott, “Farklı kuruluşlarla birlikte hizmet sağlayıcının ne sağladığını, statülerinin ne olduğunu ve engellerin neler olduğunu öğrenmek için her bir kişiye tek tek gidiyoruz” dedi.
Konut kuponları, düşük gelirli birimler, konut bulucularla çalışan ev sahipleri ve motelleri yenileyen ve kalıcı konut birimlerine dönüştüren ‘Milestone projesi’ stratejinin bir parçası.
“Devam eden zorluklarımızdan bazıları uygun fiyatlı konut eksikliği: yüzde 2 boşluk oranına sahibiz ve 2022 çalışan sayımızda 1.603 mükerrer evsiz birey belirledik” diye devam etti. “Ayrıca, geliri çok az olan veya hiç olmayan müşterilerimize kiralamak isteyen ev sahipleri ve mülk sahipleri bulmak da zor.”
TAHLİYELER BAŞKA BİR ZORLUKTUR
Ohio’nın Columbus şehrinde ise evsizler krizini ele almak, tahliye başvurularının “öncesine geçmek” anlamına geliyordu.
Central Toplum Arabuluculuk Hizmetleri’nde konut istikrarı uzmanı Marcus J. Salter, “Kiracıların kendilerine değil, insanları barındırmak için sahip olduğumuz destek hizmetlerine satmak için daha fazla ev sahibi getiriyoruz” dedi.
Ajansı, evsiz sakinleri destek hizmetlerine bağlamak için pandemiden sonra oluşturulan konut sağlayıcıları ve akıl sağlığı kurumlarının bir işbirliği olan Evsizleri Önleme Ağı’nı oluşturan birkaç kişiden biridir.
Salter, “Ev sahiplerinin ‘Burada bir kiracımız vardı, bir durum oldu ve kiminle iletişime geçeceğimizi bilemedik’ dediğini duydum. Bu destek hizmetlerini daha erişilebilir hale getirebiliriz” dedi.
Şu anda, Evsizleri Önleme Ağı, insanları daha kalıcı konutlara taşıyarak, şehrin tamamı dolu olan beş bekar yetişkin merkezi ve iki aile sığınma evindeki talebi azaltmak için çalışıyor.
Scott’a göre, ağ, bu yılın Ocak ve Mart ayları arasında “311 kişiyi sığınma evlerine girmekten uzaklaştırdı” ve toplam “uzun süreli evsiz sakinleri kalıcı destekleyici konutlarla hizmet verdi”.
HOUSTON’DAN ÖNEMLİ BİR BAŞARI
Houston da benzer bir yaklaşım benimsedi ve son on yılda 25 bin kişiyi sokaklardan kalıcı konutlara taşıdı. 2012 yılında, ülkenin en kalabalık dördüncü şehri, hizmet sağlayıcıların silolarda faaliyet göstermesiyle ülkedeki en büyük altıncı evsiz nüfusa sahipti.
“Aldığımız kararların toplumun ihtiyaç duyduğu şeylerle uyumlu olduğundan emin olmak için verilerimize bakmıyorduk. 100’den fazla kar amacı gütmeyen kuruluşu ve yerel hükümet kurumunu bir araya getiren bir şemsiye kuruluş olan Houston Evsizler Koalisyonu’nun program operasyonlarından sorumlu başkan yardımcısı Ana Rausch, “Sürekli suç işleme oranımız çok yüksekti” dedi.
“Ortaklarımız ve fon sağlayıcılarımız, evsizlere müdahale sisteminin ortak hedeflerini belirlemek için bir araya geldi.”
Sonuçlar: 2011’den bu yana, şehir genel evsizlikte yüzde 63, kronik evsizlikte yüzde 69 ve aile evsizliğinde yüzde 82 düşüş gördü. Kıdemli evsizlik 2015’te sona erdi ve cari yılda evsiz kalan 3 bin 124 kişiden 1 bin 622’si şu anda bir sığınakta yaşıyor.
Ve Rausch’a göre, desteklenen bireylerin yüzde 95’i evde kalıyor.
“Önce Konut modelini kullanıyoruz: Sokaklardan birini alıp bir yere koyuyoruz ve sonra kendilerini güvende hissettiklerinde, başlarının üstünde bir çatı ve karınları tok olduğunda, o zaman şu konulara odaklanmaya başlayabilirler.” dedi.
Houston’ın bulunduğu Harris County de kısmen ek COVID kaynakları sayesinde 57 evsiz kampını hizmet dışı bırakmayı başardı.
Rausch, “Çok sayıda piyasa oranlı birimimiz vardı,” dedi, “ama gerçekten çok fazla boş kontenjanın kalmadığı bir noktaya geldi.”
YASAL DÜZENLEME ŞART
California şu anda, 60.000 kişinin göz kamaştıran nüfusuyla, ülkenin en yüksek evsiz nüfusuna sahip olma gibi şüpheli bir ayrıcalığa sahip.
Eyalet çapında bir konut politikası kuruluşu olan California Yimby’nin iletişim direktörü Matthew Lewis, evsizler için “Bunlar, akıl hastası oldukları, uyuşturucu kullandıkları veya suçlu oldukları için değil.” dedi. “Çünkü evlerini kaybettiler.”
YIMBY, ‘Yes In My Backyard’ın kısaltmasıdır ve kendi mahallelerinde daha büyük konut geliştirmelerini destekleyenlere atıfta bulunur.
California’nın devam eden ekonomik büyümesine rağmen – eğer bir ulus olsaydı, California dünyanın en büyük beşinci ekonomisi olurdu – imar kanunu kısıtlamaları ve Asyalılar, Latinler ve Afrikalı Amerikalılar da dahil olmak üzere azınlıkların belirli mahallelerde ev satın almasını yasaklayan bir kırmızı çizgi mirası, uygun fiyatlı ve çok aileli konut inşaatını engelliyor.
California Yimby, Lewis’e göre, evsizler sorununu çözmeye yönelik ciddi girişimlerin önünde duran konut çevresindeki yasal çerçeveyi reforme etmeye çalışmak için eyalet düzeyinde çalışıyor.
Ayrımcılığın mirası bu mahallelerde yaşamaya devam ediyor ve şehirlerimiz, gelir yelpazesinin her ucuna konut eklemeyi neredeyse imkansız hale getirdi” dedi. “Bu tarihi hataları tersine çevirmeye çalışıyoruz.”
