Related Articles
Washington’da Türkiye tartışılıyor
Washington merkezli Ortadoğu Enstitüsü’nün (Middle East Institute) düzenlediği 6. Türkiye Konferansı başladı.
Üç panelden oluşan ve tüm gün sürecek konferansa aralarında gazeteci, akademisyen ve siyasetçilerin olduğu çok sayıda saygın isim konuşmacı olarak yer alıyor.
Konferansın, “Erdoğan’ın zaferinin ülke içindeki sonuçları” adını taşıyan ilk panelin Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdülhamit Bilici, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Emekli Öğretim üyesi Prof. Dr. Baskın Oran ve Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. Koray Çalışkan konuşmacı olarak katıldı.
İlk sözü alan Abdulhamit Bilici, Türkiye’nin 2005 yılında Avrupa ile müzakerelere başlamasıyla Ortadoğu’nun parlayan yıldızı haline geldiğini, ilerleyen demokrasisiyle Müslüman ülkeler ve Batılı ülkeler ile çok iyi ilişkilere sahip olduğunu hatırlattı. Ancak sonraları ülkenin tüm bu kazanımları yitirdiğini kaydeden Bilici, “Bir Türk vatandaşı ve gazeteci olarak ben dahi aynı iktidar partisiyle bu noktaya geldiğimize inanmakta güçlük çekiyorum” dedi.
“ERDOĞAN TARAFINDAN SUÇLANMAYAN DEMOKRAT DEĞİLDİR”
Yeşiller Partisi lideri Daniel Cohn-Bendit’in geçmişte Erdoğan’ın en büyük destekçilerinden biri olduğunu ve Türkiye’nin AB’ye girmesinin harika olacağına inandığını hatırlatan Bilici, “Daniel Cohn-Bendit, 2014 yılında ‘Erdoğan tarafından hain olarak suçlanmayan ve hedef alınmayan herhangi biri real demokrat olamaz’ şeklinde bir ifade kullandı” dedi.
Bilici, Türkiye’de demokratların terörist, hain ajan gibi suçlamalara maruz kaldığını dile getirdi. İktidarla aynı fikri paylaşmayanların bunun sonucuna katlanmak durumunda kaldığını vurguladı.
Türkiye’den 10 yıl önce Ortadoğu’daki otokratik yönetimleri adalet ve özgürlük gibi ilkelerde olumlu yönde etkilemesinin beklendiğini kaydeden Bilici, ancak bunun aksine Türkiye’nin Ortadoğu’dan olumsuz yönde etkilendiğini belirtti. Abdülfettah El Sisi yönetiminde Mısır’da yapılanların benzerinin Türkiye’de de görülmesi, Türkiye’nin Ortadoğululaşmasının açık bir örneği olduğunu vurguladı.
“ERDOĞAN’DAN ÖZGÜRLÜKLERİ GENİŞLETMESİ BEKLENİRDİ”
Geçmişte baskılarda maruz kalmış bir lider olan Erdoğan’ın şiir okuduğu için hapse girdiğini hatırlatan Bilici, “Kendisinden özgürlüğün iyi bir şey olduğunu anlaması beklenirdi. Kendisinden özgürlükleri ve basın özgürlüğünü genişletmesi beklenirdi. İdeolojik bir parti devleti kurmanın kimsenin yararına olmayacağını bilmesi beklenirdi” dedi.
2011 yılından sonra AK Parti’nin hem iktidara hem güce sahip olduğunu belirten Bilici, AK Parti’nin bu tarihten otoriter ve vesayetçi bir iktidarı benimsediğini kaydetti.
Yaşananlardan Türk toplumunun da memnun olmadığını ve toplumda birbirinden nefret eden kesimlerin oluştuğunu kaydeden Bilici, “AK Parti’ye oy verenlerin dahi mutlu olduğunu düşünmüyorum. Bu kutuplaşma ile ayakta kalamazsınız.”
Türkiye’nin en çok satan gazetesinin yeni Genel Yayın Yönetmeni olduğunu söyleyen Bilici, “Benim hayatım Türkiye’de ne olduğunun bir kanıtı. Vazifedeki ilk günümü sadece bir twit yüzünden 10 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya olan bir çalışma arkadaşıma destek için mahkemede geçirdim” dedi.
Türkiye’de çok sayıda bağımsız medya kuruluşunun basıldığını, kayyım atandığını ve binden fazla gazetecinin yasal haklarını alamadan kovulduğunu belirten Bilici, kendi gazetesinde çalışan 2 binden fazla gazetecinin yarın başlarına ne geleceğini bilemediklerini söyledi.
OBAMA SESSİZ KALDI
Bilici, “İki kanal ve İki gazete kapandı. Antalya’daki G20 Zirvesi’nden sadece birkaç gün önce 16 kanal karanlığa büründü. Başkan Obama Antalya’daydı ve hiçbir şey demedi. Türkiye’nin demokratik bir müttefiki olarak bu çok üzücü bir durum” dedi.
Türkiye’de yaşananları AK Parti – Hizmet Hareketi kavgası olarak görülemeyeceğini dile getiren Bilici, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın tutuklandığını ve Hizmet Hareketi ile ilgisi olmayan çok sayıda köşe yazarının işinden olduğunu hatırlattı.
TÜRKİYE DEMOKRATİK BİR ÜLKE OLACAK
Doç. Dr. Koray Çalışkan Türkiye’nin demokratik bir ülke olacağını inadığını dile getirdi. Siyasal İslam kavramının yok olduğunu savunan Çalışkan, “Siyasi İslam öldü. ideolojik olarak öldü. AK Parti’nin Ortadoğu insanına ve Türkiye insanına sunabileceği herhangi bir ideoloji veya görüş yok. Tam otoriteryanizm dışında hiçbir ideolojileri yok. Kaybedecekler göreceksiniz. Gelecek 10 yılda göreceksiniz. Bunun bedelini biz ödeyeceğiz ama bu tam olarak demokrasiyi kazanmanın yoludur. Demokrasiyi çekilişle elde edemezsiniz. ABD’den de alamazsınız. Eğer öyle olsaydı Suudi Arabistan’da demokrasi olurdu” dedi.
AK Parti’nin eleştirileri dinlemediğini ve susturmaya çalıştığını belirten Çalışkan, “Çok fazla hata yapacaklar. Geçen hafta olduğu gibi. İki hafta öncesinde olduğu gibi. Son 5 yılda yaptıkları gibi. Bu siyasi güçlerinin sonu olacak. Kendi sonlarını hazırlıyorlar. Açık topluma inanmıyorlar” dedi.
AK Partili siyasetçiler, teorisyenler, stratejistler veya kendilerini destekleyen gazetecilere, parti yönetimi tarafından siyasi, akademik ya da basın üzerine olsun hiçbir zaman AK Partili olmayan bir kesim ile açık bir tartışmaya girmemeleri söylendiğini iddia eden Çalışkan, panelde AK Parti çevresinden olmayan hiçbir konuşmacının olmamasını da bu sebebe bağladı.
ERDOĞAN TEK ADAM REJİMİ İSTİYOR
Prof. Dr. Baskın Oran, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tek adam rejim kurmaya çalıştığını ve hesap vermeyen bir başkan olmayı istediğini söyledi. Erdoğan’ın kuvvetler ayrılığı ilkesini de yok etmeyi amaçladığını vurgulayan Oran, “Erdoğan bu amacı için seküler kurumları İslamileştirerek toplum hayatını ve özellikle toplumsal eğitimi domine etmeye çalışıyor” dedi.
Türkiye’nin Esed’i devirmeleri için IŞİD’e silah gönderdiğini ve IŞİD’in petrolünü aldığını iddia eden Oran, “Bunu haberleştirdiği için Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar şuanda hapiste” dedi. Oran, Erdoğan’ın Arap Baharı’nı Tunus’tan Suriye’ye uzanan Müslüman Kardeşler’in lideri olmak için bir fırsat olarak kabul ettiğini söyledi.
Türkiye’nin geçmişte dış politikada komşularla sıfır sorun ve yumuşak güç politikasını başarılı bir şekilde uygulayamadığını ancak günümüzde bundan söz edilemeyeceğini söyledi.
Baskın Oran konuşması sırasında, Ankara’da HDP Genel Merkezi’ne yanması, Türkiye’nin doğu illerinde sokağa çıkma yasağı sırasında oluşan hasarlar ve özel harekat polislerinin yazdığı iddia edilen duvar yazılarına ait fotoğraflar paylaştı.
Oran ayrıca, PKK bir terörist olduğu iddia edilen bir kişinin sürüklenmesi ve özel harekat polislerinin tekbirler eşliğinde zafer kutlaması yaptığı birer videoyu izletti.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment