Related Articles
‘Avrupa’nın en yalnız politikacısı’
Almanya’nın önde gelen gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung, birkaç gün önce ülkenin başbakanı Angela Merkel’i “Avrupa’nın en yalnız politikacısı” olarak tanımladı.
Mülteciler ve Türkiye politikaları nedeniyle Merkel’in diğer AB liderleri ile arasının giderek açıldığını savunan gazetedeki konuyla ilgili yorumda, daha geçen yıla kadar AB’nin gizli lideri konumundaki Alman başbakana olan güvenin büyük ölçüde sarsıldığı öne sürüldü.
Angela Merkel’in yaz tatilinden döner dönmez bir haftalık Avrupa Birliği turuna çıkması ve altı gün içinde toplam 15 AB devlet ve hükümet lideri ile buluşması, “Merkel Avrupa’daki lider konumunu tekrardan elde etmek istiyor” şeklinde yorumlandı.
Merkel 16 Eylül tarihinde yapılacak AB liderler zirvesi öncesindeki diplomatik atağında hafta başında İtalya Başbakanı Matteo Renzi ve Fransa Devlet Başkanı Francois Hollande ile İtalya’da bir araya geldi.
Çarşamba günü Estonya’ya giderek Başbakan Taavi Roivas ile görüşen Merkel, Cuma günü Prag’daki temaslarının ardından Varşova’ya geçti. Merkel, Polonya Başbakanı Beata Szydlo ile ikili görüşmesinin ardından Visegrad ülkeleri olarak tanımlanan Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Slovakya) liderleriyle temaslarda bulundu. Bugün ise Hollanda, Finlandiya, İsveç, Danimarka, Slovenya, Bulgaristan ve Avusturya liderlerini Berlin yakınlarındaki Meseberg Sarayı’ndaki mini zirve kapsamında bir araya getirdi.
Amerika’nın Sesi’nin haberine göre, Merkel’in temaslarında, geçen yıl Ağustos ayının son günlerinde, Almanya’nın sınırlarını sığınmacılara açma politikası sonrası, birlik içinde yaşanan gerilimi yumuşatmayı hedeflediği dikkat çekerken, diğer gündeme gelen konular Brexit sonrasında AB’nin geleceği, radikal İslamcı terör, Ukrayna, Suriye savaşı ve 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye ile ilişkiler oldu.
İngilteresiz AB konusunda güvence
Berlin’deki siyasi gözlemcilere göre Merkel’in görüşmelerinde başarılı olduğu tek konu, İngiltere’nin Brexit ile AB’den ayrılma kararı sonrasında yaşanan krizin, diğer liderlere verdiği olumlu mesajlarla şimdilik aşılması oldu. Merkel görüşmelerinde, AB’nin İngiltere’siz de ekonomik ve politik açıdan güçlü kalacağı yönünde iyimser mesajlar verdi. Alman başbakanın, İngiltere‘ye AB ile gelecekteki ilişkisini nasıl şekillendireceğini netleştirmesi için zaman baskısı yapmayacağı mesajı diğer liderlerden olumlu yankı aldı.
Visegard ülkeleri, Merkel’in sığınmacı politikalarına tepkilerini sürdürüyor
Uzmanlar, Merkel’in, sığınmacı krizi konusunda ise özellikle Visegrad ülkelerinin liderleriyle yaptığı zirveden eli boş döndüğü konusunda birleşiyorlar.
Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Slovakyalı politikacıların, Merkel’in mülteci politikalarına yönelik eleştirilerini artırarak sürdürmeleri ve Avrupa’da son bir yıl içinde yaşanan terör saldırılarını mültecilerle ilişkilendirerek, Alman başbakanını dolaylı olarak sorumlu tutmaları, konuyla ilgili krizi Merkel’in, ‘kulağa hoş gelen beyanatlarıyla atlatmasının zor olduğunu gösterdi.
Kern: “Türkiye’nin AB üyeliği sadece diplomatik bir hayal”
Merkel’in Avrupa’da yalnız kaldığı bir diğer konu da Türkiye ile ilişkiler. Bu hafta içinde yaptığı görüşmelerde 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye’ye yönelik politikalarını haklı çıkarma çabası içine giren Merkel’i en çok eleştirenlerin başında Avusturya geliyor.
Meseberg Sarayı’ndaki görüşme öncesi bir açıklama yapan Avusturya Başbakanı Christian Kern, Merkel’in Türkiye ile AB müzakerelerinin sürdürülmesinden yana olmasını eleştirerek, “Türkiye’nin AB üyeliği sadece diplomatik bir hayal. O yüzden müzakerelerin sonlandırılmasını ciddi bir şekilde tartışmalıyız” dedi. Kern Merkel’in girişimi ile imzalanan mülteci anlaşmasını da eleştirerek, “AB’nin Türkiye’nin önünde diz çökmeye ihtiyacı yok. Mülteciler sorununu kendimiz de çözebiliriz” şeklinde bir açıklama yaptı.
Merkel’i iç siyaset de zorluyor
Angela Merkel’i, dış siyasetteki sorunlarına paralel iç politikada da huzursuz günler bekliyor. Hristiyan Demokrat CDU’nun ortağı Hristiyan Sosyal Birlik Partisi CSU’nun, Merkel’in 2017’deki genel seçimler için adaylığını bu yıl açıklamasına karşı olduğu basına yansıdı.
Konuyla ilgili haberlere göre CSU lideri Seehofer gelecek aylarda yapılacak eyalet seçimlerinin sonuçlarını ve özellikle İslam karşıtı AfD’nin alacağı oy oranlarını beklemekten yana. AfD’nin yükselmesine paralel Merkel’in partisi CDU’nun oy oranının hissedilir oranda düşmesi durumunda CSU’nun kendi adayı ile seçimlere girebileceği tahmin ediliyor.
Eyalet seçimlerinin ilki 4 Eylül’de Mecklenburg Vorpommern’de yapılacak seçimle başlayacak. Son kamuoyu araştırmalarına göre yüzde 22 oy ile ikinci sırada yer alan CDU’nun, yüzde 21 ile hemen arkasında yer alan ve seçimlere ilk kez katılan AfD’nin bu farkı kapatabileceği tahmin ediliyor.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment