NYT- “Kuzey Kıbrıs, su boru hattında umut görüyor”

NYT- “Kuzey Kıbrıs, su boru hattında umut görüyor”

Kıbrıs hükûmeti, ekonomik bir felaketi önlemeye çalışırken ikiye ayrılmış Ada’nın kuzeyindeki yetkililer, bölgelerini güçlü komşuları ve hamileri Türkiye ile fiziksel ve ekonomik olarak daha da yakınlaştıracak bir proje üzerinde sessizce çalışıyorlar.

En az bir milyar Türk lirasına mal olacak iddialı proje kapsamında Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Akdeniz’den bir boru hattıyla deneysel bir teknolojiyi kullanarak su satacak.

Türkiye’nin güneyindeki Mersin şehrinde bulunan Anamur Nehri’ndeki suyun, önümüzdeki mart ayında, boru hattı üzerinden sevkiyatının yapılması planlanıyor. Ancak çevre uzmanları, suyun doğal havzasından nakledilmesinin sürdürülebilirliğini sorgularken mühendisler de hükûmet projesinin pratikte nasıl çalışacağını görmek için izlemedeler.

Projeyle Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’a yılda 75 milyon metreküp su nakletmesi öngörülüyor.

Türkiye Devlet Su İşleri (DSİ) İçmesuyu Daire Başkanı Ayhan Taşkın, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs arasındaki nakil anlaşmasının “30 yıl geçerli olacağını ve ilave beş yıl için de yenilenebileceğini” belirtti. Su, yeni yapılan Alaköprü Barajı’nda toplanacak, sonra da su altındaki botu hattı yoluyla nakledilerek kıyı kenti Girne yakınlarında yeni inşa edilen Geçitköy Barajı’nın arkasındaki bir rezervuarda depolanacak.

Bir havzadan başka birine su nakli ve diğer mühendislik projeleri bazı hükûmetler tarafından kurak alanlarda artan talebi karşılamak için kestirme çözüm olarak tercih ediliyor. Bu tip projeler için teklifler artışta ancak çevreciler, bu tip uzun mesafeli nakillere dönülmeden önce aralarında geri dönüşüm ve doğal kaynakları koruma yeteneklerinin artırılmasının da bulunduğunu ve alternatiflerin olduğunu belirtiyorlar.

İsviçre’nin Gland kentindeki Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Temiz Su Programı Müdürü Denis Landenberg, geçen ay telefonla verdiği mülakatta grubun “bu tip projelere ihtiyatlı yaklaştığını” söyledi. Bu tip projelerin suya olan talebi tatmin etmekten ziyade artırdığı belirtiliyor.

Kıbrıs’ın her iki tarafında iklim değişikliği ve artan nüfus, su talebini de artırıyor. Lefkoşa’nın Türk tarafında bulunan Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve KKTC Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Su Genel Koordinatörü Hüseyin Gökçekuş, geçtiğimiz 96 yıl içinde yağış miktarının yüzde 25’in üzerinde azaldığını söyledi. Gökçekuş, suyun kötü idaresinin sorunu daha da kötüleştirdiğini belirtti. Yıllarca yerleşimciler, doğanın yenileyebileceğinden daha fazla yer altı suyunu tüketti. Bu da tuzlu suyun Ada kıyılarındaki yer altı su tabakasına girmesine olanak sağladı.

Gökçekuş, “Ülke suyunun yüzde 92’lik kısmı yer altı suyundan temin ediliyor.” diyerek Kuzey Kıbrıs’ta doğal kaynakların korunması konusunda kamu eğitiminin ve suyun geri dönüşümü konusunda alt yapının yetersiz olduğunu da sözlerine ekledi.

Ada’nın güney kısmındaki Kıbrıs Cumhuriyeti, bu projeden su almayacak. Onlar da bunun yerine geri dönüşüme ve tuzlu suyun arındırılmasına dönüyorlar.

Tatlı su boru hattı piyangosu, Kuzey Kıbrıs’ta, İspanya’da olduğu gibi tarımı artıracak aksi yönde bir teşvik yaratabilir.

Türkiye’den nakil edilen suyun yarısının “tarımda kullanılacağını” belirten Gökçekuş, projenin ilk aşamasında tarım yapılabilecek arazinin genişletilmeyeceğini söyledi. Bunun yerine nakil edilen su, şu anda çiftçilerin sulama için kullandığı tuzlu yer altı suyunun yerini alacak.

Ancak Kuzey Kıbrıs, su transferi projelerinin geleneksel tuzaklarından kaçınabilse bile Türkiye’deki Mersin ili verici-havza problemlerinin kurbanı olabilir. WWF’ye göre su miktarı düşürülmüş akışların çevre, sosyal ve ekonomik etkileri bulunuyor. Doğal akış sisteminin değiştirilmesi, su tablolarının seviyesini düşürebilir, kıyı alanlarında tuzlu su işgalini arttırabilir; balık göçü ve yumurtlamalarına zarar verebilir. Fakat Taşkın, ülkesinin, nehrin yıllık kapasitesinin sadece onda birini transfer edeceğini belirtti ve “Bu proje nedeniyle Türkiye herhangi bir su sıkıntısıyla karşılaşmayacak.” dedi.

Yine de çevrecilerin endişeleri tartışılabilir. Dünyada türünün ilk örneği olarak tanıtılan bu boru hattı deneysel. Bazı gözlemciler, bunu inşa edenlerin ne tür problemlerle karşılaşacağı hatta inşa edilip edilmeyeceği konusunda merak içinde.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.