INDEPENDENT – ‘Putin Esad’ın başının büyük dertte olduğunu görmelidir’

INDEPENDENT – ‘Putin Esad’ın başının büyük dertte olduğunu görmelidir’

guardian“Yalnızca hayatları kurtarmaya çalışmıyoruz, bir kuşağı kurtarmaya çalışıyoruz.” Bana bu sözleri dün Ürdün-Suriye sınırındaki Zaatari göçmen kampından bir yardım çalışanı söyledi. Bu sözlerde bir abartı yoktu. Ziyaretimden önceki gece 400’den fazla kadın ve çocuk mermilere ve bombalara göğüs gerdiler veya sınıra ve kampın güvenliğine ulaşmak için saatlerce çölün karanlığında emeklediler. Zaatari şu anda 30 bin göçmene ev sahipliği yapıyor, buradakilerin yarısından fazlası çocuk. Bunlardan bir kısmı ebeveynsiz geliyor.


Diplomasinin başarısızlığa uğrattığı bu çocuklara “Unicef” ve “Save the Children” gibi yardım kuruluşları bakıyor. Bu kuruluşlar olağanüstü işlere imza atıyorlar ancak şartlar bundan yalnızca iki hafta sonra dondurucu çöl soğuğu başlayınca çarpıcı biçimde kötüleşecek.


Ürdün sınırını göçmenlere açık tuttuğu için her türlü övgüyü hak ediyor. Lübnan, Irak ve Türkiye ile birlikte Ürdün şu anda 350 binden fazla göçmene ev sahipliği yapıyor. Yıl sonu itibarıyla tahminlere göre Suriye’ye komşu ülkelerde 700 bin göçmen yaşıyor olabilir. Suriye’de mahsur kalmış 1,2 milyon insan da yerinden edilmiş durumda ve umutsuzca daha çok yardım ihtiyacı içinde. Izdırabın sınırların ötesine geçmesine rağmen şiddet yakın geçmişe kadar Suriye içinde kaldı.


Bu durum Suriye askerleri Türkiye’ye ateş açarak beş kadın sivili öldürdüğü zaman değişti. Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bana bu hafta İstanbul’da Türkiye’nin çatışmayı savaşa dönüştürmek istemediğini ancak hesap hatası riskinin her sınır ötesi olayla arttığını vurguladı. Bu artık yalnızca bir halk ayaklanmasının gaddar şekilde bastırılması değil, bir Suriye iç savaşı da değil, bölgesel bir çatışmanın özelliklerini taşıyan bir olay.


Geçen 18 ayın rezil başarısızlığına rağmen uluslararası toplum ızdırabı sonlandırmaya yönelik girişimlerine yeniden başlamalıdır. 500 milyon dolarlık bir BM yardım çağrısının yalnızca yüzde 30’u kabul görüp finanse ediliyor. Suudileri, İranlıları, Türkleri ve Mısırlıları içeren bölgesel diplomatik cevap, bir sonuç vermedi. Girişimlerin şimdi bölünmüş Suriye muhalefetini birleştirmeye odaklanması gerekiyor: Bu da Arap Alevileri dâhil olmak üzere Suriye toplumunun bütün bileşenlerini dâhil eden, güvenilir bir geçiş planı hazırlamanın tek temeli.


Böyle bir plan, Çinlilerle birlikte BM Güvenlik Konseyindeki diplomatik girişimleri engelleyen Ruslara yeni bir yaklaşımın da temelini oluşturmalıdır. Rusya Devlet Başkanı Putin dahi artık Esad iktidarının uzun süreli kalıcılığından şüphe duymalıdır. İngiltere, ABD ve Fransa, Moskova ile doğrudan diyaloglarını yeniden başlatmalıdırlar. Soğuk savaş hatlarına uygun olarak ikiye bölünmüş BM Güvenlik Konseyi, Zaatari Kampı’ndaki kadınlara ve çocuklara hiçbir şey sunmamaktadır. Bu hafta gördüğüm gibi onların Esad’ın elinden çektiği ızdırap yeni bir uluslararası girişimi gerektirmektedir.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.