BBC – “Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Jeremy Bowen ile mülakatı”

AHMET DAVUTOĞLU: P5’in insani bir sorun olan mülteci sorununa bir çözüm getirmesi için yalvarıyoruz, yakarıyoruz. Ne var ki bu mülteciler bize bırakıldı. Krizin insani boyutunu görmediğimiz ve kimyasal saldırı sonrasında iki kızının cansız bedenlerini kucaklayan babayı görmezden geldiğimiz sürece New York’ta veya başka yerlerde girişilen diplomatik manevralar ve taktiklerin hiçbiri işe yaramayacaktır. Bu aşamada, BM Güvenlik Konseyinden, kimyasal silah sorununun yanı sıra krizin insani boyutunu da kapsayan güçlü bir karar çıkmasını bekliyoruz ve bu çerçevede bir Cenevre-2 düzenlenmesine de karşı değiliz. Ancak burada önemli olan Cenevre-2’nin amacının ne olacağı ve nasıl bir kazanım sağlayacağı hususudur. Diğer bir diplomatik deneme olarak mı kalacak yoksa krizin insani boyutuyla doğrudan bağlantılı sorunları ele alıp insanların acı çekmesini önleyecek miyiz?

JEREMY BOWEN: Yüz binden fazla insanın konvansiyonel silahlarla öldürüldüğü bir ortamda diplomatik enerjinin kimyasal silahlara yönlendirilmesinin yanlış olduğunu mu düşünüyorsunuz?

DAVUTOĞLU: Yakın zamanda diplomasi yoluyla elde edilen sonuçtan son derece memnunuz. Ancak kimyasal silah sorunu çözüldüğünde Suriye krizinin de çözülmüş olacağının iddia edilmesi ve Suriye sorununun kimyasal silah sorununa indirgenmesi yanıltıcı olacaktır. Kimyasal silahların ortadan kaldırılması için diplomatik çabalar yürütülürken hava bombardımanı ve kentlerin yok edilmesi gibi konvansiyonel silahların kullanıldığı olayların engellenmesi için bir girişimde bulunulmadığı sürece sarf edilen çabalar krizin çözümü için yeterli olmayacaktır.

BOWEN: Uluslararası toplumun Suriye konusundaki diplomatik başarısızlığının ne kadar ciddi olduğunu düşünüyorsunuz?

DAVUTOĞLU: Suriye krizinden büyük oranda etkilenmiş olan komşu bir ülkenin Dışişleri Bakanı olarak değil bir entelektüel ve bir insan olarak şu anda uluslararası düzenin geleceğinden daha da fazla endişe duyduğumu söylemek isterim. Uluslararası sistemin, iki buçuk yıldır zalim bir rejim tarafından işlenen bu katliamları durdurmak için gereken yanıtı vermemesi yalnızca gözlem yapması ve mültecilerin ülkelerinden kaçışını ve kentlerin yok edilişini izlemekle kalması nedeniyle bir bakan, bir diplomat ve sıradan bir insan olarak gelecek konusunda daha endişeliyim.