Geçen yıl 19 Aralık’ta çaldığı bir TIR’la Berlin’deki Noel pazarına saldırarak 12 kişinin ölümüne, 49 kişinin yaralanmasına neden olan Tunuslu Anis Amri ile ilgili soruşturmalarda ortaya çıkan yeni bilgiler, konuya yönelik skandallara bir yenisinin eklenmesine neden oldu.
Anis Amri’nin saldırının çok öncesinde tutuklanabileceği, ancak bunun bilinçli olarak yapılmadığı ve Berlin’deki Eyalet Kriminal Dairesi’nden yetkililerin Amri ile ilgili dosyada bu ölümcül ihmali örtbas etmeye çalıştığı iddia ediliyor.
Daha önce, 2015’de İtalya üzerinden Almanya’ya sığınmacı olarak giriş yapan Amri‘nın, Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde Selefi gruplarla bağlantıya girdiği ve Fas istihbarat teşkilatının Amri’nin bir saldırı planladığına ilişkin bilgiyi Alman makamlarıyla paylaştığı haberleri çıkmıştı.
Yeni bulgulara göre, Amri 2016 sonbaharında Berlin’e geldikten sonra, uyuşturucu ticareti yapmaya başladı ve Berlin polisi tarafından yakın takibe alındı. Hakkında büyük miktarda uyuşturucu ticareti yaptığına ilişkin rapor tutulup, gözaltına alınması tavsiye edildi. Ancak Amri’nin serbest dolaşmaya devam ettiği, Noel pazarı saldırı sonrasında ise söz konusu belge üzerinde tahrifat yapıldığı ve Eyalet Kriminal Dairesi’nin bu konudaki bilgileri manipüle ettiği ortaya çıktı.
Terör saldırısında ölenlerin avukatları, Amri’nin tutuklanması durumunda yapılan saldırının engellenebileceğini belirtirken, Eyalet İçişleri Bakanı Andreas Geisel, iddiaların araştırılmasını isteyerek, kendine bağlı Berlin Kriminal Dairesi hakkında suç duyurusu yaptı.
2011 yılında İtalya’da adam yaralama suçundan dört yıl cezaevinde yatan Amri, serbest kaldıktan sonra 14 değişik kimlik kullanarak Almanya’ya sığınma başvurusunda bulunmuştu. 2016 Nisan ayında sığınmacı başvurusu reddedilen Amri’nin çıkan karara rağmen Almanya’dan sınırdışı edilmediği, tersine istihbarat yetkililerinin Amri’yi muhtemelen muhbir olarak kazanmaya çalıştığı ortaya çıkmış, Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti İstihbarat Dairesi tarafından “silahlı eylem yapabilecek tehlikeliler” listesine alınmasına rağmen, Berlin’deki Noel pazarı saldırısına kadar izini kaybettirdiği iddia edilmişti. Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, saldırının engellenememesinin güvenlik birimlerinin hatası olmadığını savunmuştu. Yeni bulgular, güvenlik ve istihbarat yetkililerinin Amri konusunda tüm bilgileri paylaşmadıklarını ve konunun daha uzun bir süre Almanya gündeminde kalacağını gösteriyor.
Anis Amri, İŞID örgütünün üstlendiği Berlin’deki saldırının ardından kaçmış ve 4 gün sonra İtalya’nın Milano kentinde polisle girdiği silahlı çatışmada ölü ele geçirilmişti. O dönemde yapılan yorumlarda, saldırganının vurularak öldürülmesi, konuşmasının engellenmesi için yapılan bir müdahale şeklinde yorumlanmıştı.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment