BM’deki panelde: Her bir Hizmet okulu barış adası

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV), Birleşmiş Milletler’de (BM) 3 saat süren konferansta uluslararası camiadan birçok bilim ve din insanını buluşturdu.

Konferansın katılımcılarından Prof. Dr. Zeki Sarıtoprak, dünya genelindeki her bir Hizmet okulunun bir barış adası görevi üstlendiğini söyledi.

New York’taki BM Genel Merkezi için bulunan ECOSOC Genel Kurul Salonu’nda yapılan panel 3 saat sürdü. Panele birçok bilim ve din insanının yanı sıra BM’ye üye ülke temsilciliğinden diplomatlar ile sivil toplum kuruluşları katıldı.

‘‘Dinlerarası Eğitimin Çatışmaları Önleme ve Sürdürülebilir Barış’a Etkisi’’ başlığı altında yapılan konferansa özellikle Japonya’dan ciddi katılımın olduğu dikkat çekti.

Panele katılan diplomatlar, din ve bilim insanları, yeryüzünde çatışmaların, savaşların ancak diyalog ile sonlandırılacağını ve eğitim ile de barışın sürdürülebileceğini dile getirdi.

Konferansta, günümüzde bazı terör örgütlerinin din veya Allah adına insanları katlettiği, bunun ne dinde ne de insanlıkta yeri olmayan bir barbarlık olduğu ifade edildi. Katılımcılar, insanlara dinin eğitim yolu ile öğretilmediği, bunun diyalog ile zenginleştirilmediği takdirde barışın, huzurun yer yüzünde uzun soluklu olamayacağı dile getirildi.

‘‘HER BİR HİZMET OKULU, BİR BARIŞ ADASI’’

John Carroll Üniversitesi öğretim görevlisi Zeki Sarıtoprak, Kur’an-ı Kerim’in ilk emrinin ‘‘oku’’ olduğunu hatırlatarak, İslam’ın ilme verdiği önemi göstermesi açısında çok anlamlı olduğunu kaydetti.

Bugün Müslümanların Allah’ın ilk emri olan ‘‘okumayı’’ ihmal ettiğini belirten Sarıtoprak, ‘‘İlim öyle bir şey ki hem bu dünya da hem de ahirette karşılığı var. Bu dünyada birisine bir şey öğretirseniz bu nesilden nesile devam eder bu da sizin amel defterinizi kıyamete kadar açık olmasını sağlar. Birisine bir şey öğretmeye bugün biz eğitim diyoruz’’ dedi.

Eğitimin yanında dinin doğru ve kitlelere ulaştırılması açısından rol modellerinin çok önmeli olduğunu kaydeden Sarıtoprak şöyle devam etti; ‘‘Dünya genelinde başarılı bir şekilde eğitim veren Hizmet okulları var biliyorsunuz. Bu okullar yalnızca gençlere matematik, fizik, sosyoloji derslerini iyi öğretmekle kalmıyor aynı zamanda onları ahlaklı, iyi insanlar olarak yetiştiriyor. Benim için dünyada dinin, güzelliğin anlatılması adına Hizmet okulları çok önemli bir rol model. Bu nedenle ben her bir Hizmet okulunu bir barış adası olarak görüyorum. Ve ümit ederim ki bu tür barış adalarının sayısı çok artar yakında.’’

EMEKLİ BÜYÜKELÇİ: FARKLI OLMAMIZI ALLAH İSTİYOR

Konferansın konuşmasını BM bünyesinde birçok üst düzey görev almış emekli büyükelçi Avwarul Chowdhury yaptı. GYV ve Hizmet hareketine böylesine önemli bir konuyu uluslararası platforma taşımasından dolayı teşekkür eden Chowdhury, yeryüzünde insanların etkileşimin gelişen teknoloji ile daha da arttığını ifade etti. İnsanların sağlıklı bilgilere ulaşmasının en az bilgi edinme kadar önemli olduğunu belirten emekli büyükelçi, ‘‘Hiçbir din savaşı emretmez, aksine barışa çağırır insanları. Allah insanları dini, dili, rengi ile farklı yaratmış. Eğer farklılık insanlık için zenginlik olmayacak olsaydı Allah insanlığı bu şekilde yaratmazdı. Yani Allah farklı olmamızı istediği için bizleri farklı yarattı’’ dedi.

Programın ana konuşmacısı Papalık BM Gözlemci Misyonu Başkatibi ve din adamı Joseph Grech oldu. Grech, diyalogun barışa katkısının bugün daha iyi anlaşıldığını belirterek, bunun eğitim ile geliştirmenin insanlığın geleceği adına en büyük yatırımlardan birisi olduğunu ifade etti. Programın düzenlenmesinde büyük desteği bulunan Japonya’ya teşekkür eden Grech, semavi dinlerin hepsinde Allah’ın insanları bir araya gelmeye, fakirlik, açlık gibi sıkıntılarda dayanışmaya çağırdığını söyledi.

ŞEYH SAİD: IŞİD’İN GÜÇLÜ OLDUĞU ÜLKELERDE DİYALOG DESENİZ SİZİ SOKAKTA ÖLDÜRÜRLER

Üç oturumdan oluşan konferansın ilk panelinde konuşan ve programa İngiltere’den gelerek katılan Şeyh Faid Muhammed Said, diyaloga ancak bağnazların, din ve insanlık düşmanlarının karşı olabileceğini söyledi.

Said, İntikam, nefret gibi insanı insanlıktan çıkaran kötü duygu patlamalarına hem Kur’an-ı Kerim’de ayetlerle hem de Peygamber Efendimiz’in (sav) bizzat yaşantısı ile karşı olduğunu dile getirdi. Şeyh Said, ‘‘IŞİD’in güçlü olduğu ülkelerde diyalog, herkese karşı hoşgörü deseniz sizi sokakta infaz ederler. Oysa Kur’an bizlere birbirimizi tanımamız için emir veriyor. Tanışmak nasıl olur; işte ancak diyalogla’’ dedi.

İslam’ın hiçbir vakit insanları tek tip ve yaradılışındaki farklılığı yok sayarak hükümler vermediğini belirten Şeyh Said, ‘‘Dinimiz hiçbir vakit tek tip yol emretmiyor. Her insan fıtratına uygun bir yol bulmalı ve bu nedenle de İslam’da dört hak mezhebi onun altında da onlarca farklı cemaat, tarikat var’’ dedi.  

GYV, Barış Adaları Enstitüsü (PII), Buddhist Council of New York ve Nagasaki-Ken Shukyosha Konwa-Kai  derneklerinin ortaklaşa düzenlediği panelin bir diğer konuşmacısı da Japonya’nın Nagasaki şehrinden gelen Isao Hashimoto oldu. Papalık BM Daimi Gözlemci Misyonu’nun başkatiplerinden olan Hashimoto, doğduğu şehrin İkinci Dünya Savaşı’nda atom bombası ile yerle bir edildiğini hatırlattı. Hashimoto, ‘‘İnsan hayatından daha değerli bir şey yok. Bunu savaşta birçok yakınını kaybetmiş bir şehrin insanı olarak söylüyorum. İnsan hayatını korumaya yönelik diyalog, eğitim devletlerin ya da milletlerin yapacağı en büyük, en değerli yatırımdır’’ diye konuştu.

ISAAC: İNSANLARI DİNDEN SOĞUTAN SÖZDE ‘ALLAH ADINA’ İŞLENEN VAHŞET

Princeton Üniversitesi Sami Dinleri Enstitüsü Direktörü Ephraim Isaac, yeryüzünde insanların yüzde 90’ından fazlasını bir şekilde ya Allah’a ya da büyük bir gücün varlığına inandığını söyledi. Isaac, ‘‘İnsanlarda inanma arzusu bu kadar güçlü iken birileri kalkıp ‘Allah adına’ vahşet işliyor. Sözde Allah adına yapılan vahşetler insanları dinden soğutuyor’’ dedi.

Dinin doğru öğretilmesinin elzem olduğunu belirten Isaac şöyle devam etti, ‘‘Bu yalnızca kişinin dini doğru yaşaması değil aynı zamanda yeni nesillere de doğru aktarması, doğru temsil etmesi demektir. Din çok çabuk şekilde kötü amaçlı ve yanlış yönlendirmelere kullanılabilir. Tabii biz insanlara dini doğru öğretmezsek… Barışın tesisi ve sürdürülebilirliği yalnızca bugün değil gelecek kuşaklara da dinin doğru öğretilmesi ile çok yakından ilgilidir.’’

Panele New York’tan Budist rahip Dr. T. Kenjitsu Nakagaki, Japonya’dan Budist rahip Miyajı Ikeda, NYIT Üniversitesi’nden Prof. Carol Dahir, dinlerarası diyalog ve barış amaçlı kurulan Tanenbaum CEO’su Joyce Dubensky, New York Dinlerarası İttifak Genel Direktörü Rahip Chloe Breyer, Kuzey Amerika Hindu Tapınakları adlı kurumun Yönetim Kurulu üyesi Ramaswamy Mohan, Nagasaki Budist Tapınağı baş Rahibi Haruhiko Masaki ile New York’ta çeşitli camileri ile sivil toplum kuruluşların imamlığını ve yöneticiliğini yapan İmam Shamsi Ali katıldı.

İmam Shamsi Ali, tüm dinleri ve inanların aşırılığa, radikalliğe karşı dayanışmaya çağırdı. Radikalleşmenin ve aşırılığın ancak eğitim ile engellenebileceğini aktaran Ali, Batı dünyasında İslamofobia’nın nedeninin İslam hakkında bilgisizlikten kaynaklandığını dile getirdi.