SAĞLIK – Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması!
Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı, alkol kullanmayan veya çok az kullanan bireylerin karaciğerinde normalden fazla yağ birikmesidir. Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığinin klinik seyri basit veya tehlikesiz yağlanmadan steatohepatitis (Tıb dilinde NASH olarak bilinen) daha ciddi karaciğer hastalıklarına kadar değişmekte. Karaciger yalanmasi fibroz, siroz, karaciger kanseri ve karaciğer yetmezliği gibi ölümcül olabilecek hastalıklara yol açabilmekte. Ayrıca, yağlı karaciğer hastalığı olanlarda, olmayanlara göre, kalp kirizi ve beyin felci görülme riski daha yüksektir.
Non-alkolik yağlı karaciğer hastaliği olanlarda görülen en sık ölüm nedeni kalp kaynaklı hastalıklardır. İkinci en sık ölüm sebebi ise kanserdir. Örneğin yağlı karaciğeri olanlarin barsaklarinda polip ve kanser görülme ihtimali çok daha yüksektir. Yağlı karaciğer hastalığı olanlarda siroz ve karaciğer yetmezliğine bağlı ölüm üçüncü sıradadır. Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığınin yaklaşık %5’i NASH’e dönüşmekte ve NASH’in %15’i de siroza dönüşebilmekte.
Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı, dünyada en sık görülen kronik karaciğer hastalığıdır. Gelişmiş ülkelerde görülme sıklığı %25 civarındadır. Şişmanlığın artmasına parallel olarak bu yuzdenin artmasi beklenmekte. Şişmanların yaklaşık %80’in de karaciğer yağlanmasına rastlanmakta. Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı ve non-alkolik steatohepatit hem çocuklarda hem de büyüklerde görülebilmekte. Ortalama görülme yaşı 40 ile 49 olup her iki cinstede ortaya çikabilmekte.
Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığının kesin sebebi bilinmemektedir. Ancak bu hastalık fazla kilosu olanlarda, tip 2 diyabeti olan şeker hastalarında, kısa zamanda fazla kilo verenlerde, kolesterol yüksekliği, insülin direnci veya yüksek tansiyonu olanlarda çok daha sık görülmektedir. Bazı ilaçların, toksinler ve zirai ilaçlar gibi kimyasalların da karaciğer yağlanması hastalığına neden olduğu bilinmektedir.
Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı genellikle hiçbir klinik belirti göstermez. Hastalık genelde başka nedenlerle yapılan karaciğer testi ya da karın ultrasonuyla ortaya çıkmakta. Nadiren halsizlik, iyi hissetmeme, karnın sağ üst kısmında huzursuzluk, dolgunluk veya hafif bir ağrıya yol açabilmekte. Nadiren de olsa hastalığın daha ciddi formu siroz sarılık, iştahsızlık, kaşıntı ve karında asit birikmesi şeklinde olabilir.
Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığinin belirlenmiş kesin bir tedavisi yoktur. Tedavi için henüz bir ilaçta bulunamamıştır. Tedavi nedene yönelik yapılmaktadır. Mesela, kullanılan bir ilaca bağlı bir yağlanmalarda etken olan ilaç karaciğere zararı olmayan yeni bir ilaç ile değiştirebilir. Kiloya bağlı karaciğer yaglanmalarinda kilo kaybı ve fiziksel aktivite şu ana kadar etkisi kanıtlanmış en iyi tedavi yöntemleridir. Ancak kilo kaybı kademeli olmalıdır ve haftada en fazla 1,5 kg dan fazlasi tavsiye edilmemekte, çünkü hızlı kilo kaybı karaciger yağlanmasina yol açabilmekte. Yağlı karaciğer hastalığında en sık ölüm nedeninin kalp kökenli olduğu hatırlanacak olursa, kilo verme ve fiziksel aktivite ile sadece karaciğer yağlanmasının değil kalp damar hastalığı riski de azalacaktır.
Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığından korunmak için meyve, sebze, tam tahıl ve sağlıklı yağdan (zeytinyağı, balık, fındık gibi) zengin yemek alışkanlığı geliştirilmeli, düzenli ekzersizlerle sağlıklı kilo muhafaza edilmeli ve kimyasal maddeler konusunda daha bilinçli davranılmalıdır.
Dr. Münevver Çınar
Los Angeles
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment