HUKUK- ABD’ye yatırım çekmek için yeni strateji: SelectUSA

HUKUK- ABD’ye yatırım çekmek için yeni strateji: SelectUSA

Amerika Birleşik Devletleri’nin yabancı yatırımı artırmak için federal düzeyde ilk koordine stratejisi olarak tanımlanabilecek SelectUSA yatırım zirvesi Washington DC’de gerçekleştirildi. Zirveye 58 ülkeden yaklasık 600 şirket temsilcisi katıldı.

 

Amerika devletinin zirveye verdiği önem katılımcıların seviyesinden belliydi. Çalışma, Ticaret, Tarım Bakanları ile Dışişleri Bakanı Kerry’nin katılımı önceden açıklanmıştı. Son dakika sürprizi başkan Obama’nın zirveye bizzat katılması oldu. Obama 15 dakikalık konuşmasında dünyada en büyük yabancı yatırımı hala Amerika’nın çektiğini, bunun devam etmesi ve daha üst seviyeye çıkartılması için devlet olarak daha aktif görev alacaklarını belirtti. Obama’nın açıkladığı önemli bir değişiklik bundan sonra ABD konsoloslarının görev tanımına ABD’ye yatırım çekmek için yapılacak çalışmalar maddesinin girecek olması. Artık konsoloslar atandıkları ülkede Amerika’ya yatırımı artırmak için de çalışacaklar. Bir diğer önemli değişiklik ise Ticaret Bakanlığı’na bağlı SelectUSA kurumunun yabancı yatırımcıyı yatırım fırsatları ve kaynakları konusunda yönlendirecek olması. Obama ayrıca bundan böyle yatırım ile ilgili çıkabilecek bürokratik ve lojistik problemlerin çabuk ve etkili çözümü adına devletin en üst seviyede müdahil olacağını belirtti. Walmart CEO’su, BMW North America CEO’su gibi önemli işadamlarının ve yöneticilerin de konuşmacı olduğu zirve 2 gün sürdü.

ABD’nin yabancı yatırımı çekmek için yaptığı bu hamlenin altında süphesiz kaybolmaya başlayan üretim sektörünün tekrar canlandırılması var. ABD’nin dünyanın hala en cazip yatırım merkezi olmasını sağlayan faktörleri kısaca özetlemek gerekirse; kanunun herkese eşit ve aynı şekilde uygulanması, ekonomik istikrar, enerji ve lojistik masraflarının diğer ülkelere göre hala çok düşük olması ve dünyanın en büyük yabancı yatırımının hala Amerika’ya yapılması sayılabilir. Bugün BMW, Caterpillar gibi devler ve birçok enerji firmasının üretim tesisleri ABD’de bulunuyor. ABD’nin başka bir özelliği ise dünyanın en çok yabancı öğrenci okutan ülkesi olması nedeniyle istihdam için gereken kabiliyetli insan grubunu bünyesinde bulunduruyor olması. Devletin üst düzeyinden yapılan iki açıklama ise ekonominin iyi yolda olacağını belirtmesi açısından çok dikkat çekici; Bu sene ABD’de 800 bin yeni ev yapılacak ve ABD 2030 senesinde enerjisini tamamen kendisi üreten ve dışa bağımsız bir ülke haline gelecek.

Zirve büyük yatırımcıları hedeflese de küçük yatırımların da Amerika’nın yatırım merkezi olarak sunduğu avantajları değerlendireceği muhakkak. Göçmenlerin ABD ekonomisine yaptığı katkıyı göstermesi adına küçük işletmelerin (small business) yarısından fazlasının göçmenler tarafından kurulduğunun belirtilmesi önemliydi. Bütün konuşmacılar göçmenlik reformunun bir an önce geçirilerek hem vasıflı hem de vasıfsız işçilere ihtiyaçları olduğunu belirttiler.

Toplantı esnasında cevap aradığım bir soru da Türkiye ile ABD arasında bir serbest ticaret anlaşmasının ne kadar mümkün göründüğü idi. Konuştuğum yetkililer Amerika’nın Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan entegrasyon çalışmasını izlediğini ve önce bu sürecin neticeye bağlanması gerektiğini belirttiler. Dolayısı ile kısa vadede bir sebest ticaret anlaşması mümkün görünmüyor.

Zirvede Turkiye’den gelen 12 şirket, Türk devlet temsilcileri, ve ABD’den katılan bir kaç Türk sahipli sirket vardı. Umarız bu sene ilki yapılan bu toplantıda önümüzdeki senelerde çok daha yüksek bir katılım ile temsil edilebiliriz.

Avukat Remzi Güvenç Kulen

kulen@kulenlaw.com

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.