ÇOCUK PSİKOLOJİSİ- Çocuklarımıza Allah’ı nasıl anlatabiliriz ?
İnanç görmeden bir şeye inanmaktır. Peki çocuklar ‘görmedikleri’ herhangi bir şeye nasıl inandırılabilir ?
Henüz soyut düşünce yeteneği kazanmamış çocuklara ALLAH’ı anlatmak elbette zor. Anne-babaların Allah’ı öğretmek konusunda kişisel uygulamaları vardır elbet, ama bunun nasıl yapılabileceği ile ilgili bilimsel ve geçerliliği kabul olmuş argüman ortaya konmamış henüz.
Salzman’ın çocukları dinden soğutma ve hissiz yapma konusunda yazmış olduğu “Çocuğunuzu yanlış eğitiyorsunuz” kitabını okuduğumda şu cümleden çok etkilenmiştim. ” Dinden nefret eden çocuklar” yetiştirmek istiyorsanız onları cehennemle korkutun. Sürekli yaramaz çocukları cehenneme atan bir Allah’ı anlatın.”
Çocuklarımızın doğuştan edindikleri “inanma yetenekleri ” ve masumiyetleri Allah’ı sevdirmek için çok değerli bir hazine bizler için. Çocuklarda dini uyanmanın ne zaman belirdiği konusunda değişik fikirler var . Belçikalı Din Psikoloğu Antonie Vertoga’ya göre, çocuklar dünyaya geldiklerinden itibaren dini uyanma içindeler.Yaradılışın doğal neticesi olarak çocuklar sevilmek için hazır durumda dünyaya geliyorlar İlk önce sevilmek istiyorlar , sonra da sevmeyi öğreniyorlar.
Çocukların dinle ilgili ilk merakı 3 yaşlarında başlar. 4 yaşına gelen bir çocuğun da Allah tasavvurunda her hangi bir güçlük yoktur.Zira bu yaş onun dini dünyaya ilgisinin altın yaşıdır ve çocukları en çok meşgul eden ve ilgilerini çeken dini konu şüphesiz Allah’tır.
Sevgi-Korku-Bağlanma-Kaygı ve Güven gibi ana duyguların temeli 4.yaşlarda şekillenmektedir. Yine bu dönemde (okul öncesi) çocukların fizikotesi ile meraklarının şekillendiği bir yaştır.Gözle görülebilen, elle dokunulabilen şeyler hakkında soru sormaya başlarlar. Aileden ve çevreden gözlemledikleriyle Allah’ı akıllarında yaratmaya çalışırlar . Kavrama kabiliyetleri ancak görünen şeylere yönelik olduğundan, zihinlerinde kişisel algılarıyla basitleştirip ve kendine özgü bir değişikliğe uğratarak “Allah”ı bulmaya çalışırlar. Allah bazen ” büyük bir insan” bazen “gökyüzünde evi olan bir dede ” bazen de “dağlardan daha büyük ” olarak tasarlanabilir. 9 yaşına gelen çocuklar da ise kendine göre “yukarıda, gökyüzünde, cennette ” gibi Allah’a en yüksek yeri verme, onu yüceltme eğilimi başlamıştır.
Çocuklar meraklarının yükseldiği dönemlerde sadece çekirdek aileden değil, yaşıtlarından, okuldan , komşulardan ve sosyal paylaşımda bulunduğu ortamlardan da Melek-Cin-Şeytan-Cehennem-Cennet hakkında bilgiler edinir. Korkar, sever, merak eder ve sonuç itibariyle soru sormaya başlar.
En çok sorulan soruları şöyle sıralayabiliriz:
1-Allah kimdir ?
2-Allah nedir ?
3-Allah nasıldır ?
4-Allah ne kadar büyüktür ?
Allah ve inanç konusu zaten karışık ve anlaşılması zordur. Bu gibi soruların cevapları çocuklara onların anlayabileceği basit bir şekilde aktarilabilirse eğer çocuk geliştikçe tabi olarak MADDİ’DEN MANEVİ’YE ve SOMUT’TAN SOYUT’A geçecektir. Allah’ı babasının kuvvetiyle ölçmeye çalışan çocuk,babasının aciz bir varlık olduğunu ve her şeye gücü yetmediğini yavaş yavaş idrak edecektir.Allah’ın insandan farklı ve üstün bir varlık olduğunu , kendilerini her türlü kötülüklerden koruyacak güce sahip olduğunu , O’nu görülmeyen, resmi çizilmeyen ve her zaman her yerde olan bir varlık olarak algılayıp O’na öyle inanacaklardır.
Peki biz neler yapabiliriz?
İlk önce elimizdeki her fırsatı değerlendirmemiz gerekiyor .
1- Çocuklara anne-baba olarak onları nasıl sevdiğinizi anlatın.Onların tüm ihtiyaçlarını nasıl karşıladığınızı,onlar için neler yaptığınızı ve de neler yapacağınızı anlatın.Sonra Allahın da , hepimizi çok sevdiğini, tüm ihtiyaçlarımızı onun karşıladığını ve bizim icin daha çok güzel seyler yapacağını örneklendirerek anlatabilirsiniz .
2-Allahın heryerde olduğunu anlatmak için rüzgar yararlı bir benzetme olabilir…Rüzgar da görülmüyor ancak varlığını hissedebiliyoruz. Allah’da varlığını bize hissettiriyor.
3-Çocuktan bir kağıt parçası üzerinde ailesinden (sizden ) ve Allah’dan istediklerini yazmasını isteyebilirsiniz .Çocuğun yaptığı liste çok önemli.Kimden ne isteneceğini nasıl tanımlıyor ?Bu size çocuğun ne bildiğini ve nereden yola çıkacağınızı gösterebilir…Kıyafet, oyuncak , oyu arkadaşı, sinemaya gitmek, para, yemek gibi maddi şeyleri kimden; annem-babam hastalanmasın -ölmesin, kardeşim olsun vs gibi manevi istekleri kimden istiyor? Somut talepleri sizin karşılayabileceğinizi diğer talepleri ise sedece Allah’tan istenebileceğini belirterek farklılığı fark ettirebilirsiniz.
4-Allah’ın günlük yaşamda nasıl var olduğunu anlatmamız gerekli. Çünkü çocuklar uzun vadeli vaatlerden çok hoşlanmazlar.Yaşadığımız iklim bize yardımcı olabilir.Yağmur yağıyorsa o an yağmurun nereden geldiğini düşünmesini isteyebiliriz.Geldiği yeri görmesi için gökyüzüne bakmasını isteyebiliriz.Yağmurun geldiği yeri göremediğinde Allah’ın da işte bu yüzden görünmediğini ama yağmur gibi gerçek olduğunu anlatabiliriz…(Bazı kimseler her coğrafîk olayı Allah’ın varlığı ile anlatmak istemiyebilir.Merak etmeyin, zaten çocuklarınız ileri de coğrafya öğrenecek, burada sadece yapılmak istenen, çocuğun soyut anlama kapasitesini geliştirmek.
5-Hastalık dönemi ,çocuklar için etkin kullanılabilir zamanlardır. Kendileri ya da sevdikleri hastalandığında, iyileşmenin doktor-ilaç-beslenme -dinlenme ve de Allah sayesinde olacağını belirtilebilir. Dua edersen her şey çok daha hızlı olacaktır denilebilir.Çocuk ALLAH’a yaklaşıp sığınmayı, güvenmeyi öğrenecektir.
6-Masal ve hikaye hayal gücünü geliştiren, çocuklarda vizyon açabilen en büyük kuvvet.Çünkü masallarla eşyanın içerisinde ve ötesinde gizli bir takım kuvvetlerin olduğu düşüncesi geliştirilmiş ve hızlandırılmış olur .
7-Çocukluk çağında çevresine olan merakı yıllar geçtikçe azalacak olan çocukların doyurucu tüm bilgilerini titizlikle seçmeli. Çiçeklerin, dağların, ağaçların, meyvelerin nasıl oluştuğunu karşılıklı tartışmalı ve sonucunda bu dünyanın sahibinin olduğu anlatılabilmeli.
8-Daha küçük çocuklara, TV’deki kişilerin bizi görmediği ama bizim onları gördüğümüz Allah’ın da bizi gördüğü ama bizim onu göremediğimiz şeklinde açıklanabilir.Burada çocuğun öğreneceği şey,bizim Allah tarafından görünürlülğümüzdür.
Ve son söz hepimiz için ;
Çocuklarına söz geçiremeyen annelerin acil durumlarda kullandığı 3 silah’dan bahsetmek istiyorum.Biliyorum hepimize çok tanıdık gelecek . Zamanında çok kullanılmıştır.
Öcü-baba ve Allah.
-Hemen uyumazsanız öcülar gelir sizi yer.
-Baban akşam gelsin her şeyi söyleyeceğim.
-Allah annesini üzen çocukları taş eder.
Çocuk eğitiminde davranışlar kadar sözlerde çok etkilidir. Bu cümleleri duyan çocuklar, Öcüden, Allah’tan ve babadan korkar. Geliştirdiğimiz en büyük şey korku olur.Her davranış korkudan değismiş olabilir. Anneler değisen davranışların mutluluğu ile kendini tebrik de edebilir. Sonuçta değişim gerçeklesmistir …Peki öğrenirken degisirken annesini mutlu ederken çocuk ne hissetmistir, bu hissedilen şey nedir ? Farkedilebilir mi ? Ölçülebilir mi ?
Evet, sonuçları ölçebiliriz ve farkedebiliriz. Günümüz bu 3 silahın kullanıldığı büyüklerle dolu. Arkadaşlarımız, eşimiz,akrabalarımız…. Malesef ki, korktukları şeyleri çok fazla sevemediler.
Korkmadan sevebilmek , belki bizlerin zorlanarak öğrendiği bir şey. Mutluyum çünkü bizler çocuklarımıza “korkmadan sevmeyi ” öğretebilecegiz..
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment