Bana arkadaşını söyle sana alışkanlıklarını anlatayım!
Bana arkadaşını söyle sana alışkanlıklarını anlatayım!
Ebeveynler büyük şehirlerde çocuklarının arkadaşlarıyla ilgili birçok endişe taşıyor. Çocuklarının yanlış davranışlarda bulunması ve özellikle bağımlılık yapan maddelerle tanışma olasılığı aileyi tedirgin ediyor. Hızla değişen çevreye ayak uydurmaya çalışan aileler, bunu gencin yetişkinliğe geçişte ihtiyacı olan güven duygusunu zedelemeyecek şekilde sağlamalı.
Arkadaşın, kişinin karakteri ve davranışları üzerindeki etkisi inkâr edilemez. Okul sadece eğitim değil, bireylere sosyalleşme fırsatı da sağlıyor. Doğru arkadaşlıklar kurmak, kişiye sağlanan sağlıklı çevre ve çocukluktan başlayan sağlıklı arkadaşlık gelişimiyle mümkün. Güzel alışkanlıkların kazanılması için güzel model olacak arkadaş grupları ile tanışma fırsatları sağlanmalı. Ergenlik döneminde anne-baba ne kadar aktif, canlı, anlayışlı ve sosyal olursa ergen de anne-babasıyla o kadar paylaşımcı olur ve iyi arkadaş ilişkileri içinde bulunur.
Ergenlik, yetişkinliğe geçiş dönemi olduğu için ebeveynlerin göz önüne alması gereken hususlardan biri de çocuklarının ne kadar özdenetim sahibi olduklarıdır. Özdenetim, kişinin çevresindeki yanlış davranışlarda bulunanların etkisinde daha az kalarak doğru davranışlarda bulunması ve doğru davranışları olan kişilerle arkadaşlığı tercih etmesinde önemli bir etken. Kişi inanç ve değerler sistemi, doğru kazanılmış alışkanlıklar ve güzel davranışları sayesinde hem kendi dürtülerinin hem de yanlış davranışları olan kişilerin etkisinde daha az kalır.
Huzurlu bir aile ortamında büyüyen, çocuklukta manevi değerleri ve güzel davranışları yerleşmiş, okumaktan ve dinlemekten hoşlanan ergen, sosyal ve ahlaki kuralları benimsemiş, nedenlerini kavramış ve özdenetim duygusu gelişmiştir. Hayatta bir amacı vardır ve bu amaç doğrultusunda çalışır. Dünyada olup bitenleri, yanlışları görüp fark eder ve bunları değiştirmek için idealler geliştirir. Gelişen kişiliğiyle ve buna bağlı davranışlarıyla aile ortamında anne-babası ve okulda öğretmenleriyle sağlıklı ilişkiler içinde olan ve onlardan davranışları için onay alan çocuk, ergenlikle beraber arkadaşlara daha çok önem verir. Bu dönemde arkadaş çevresinden de onay alan gencin kendisine güveni artar.
BASKI VE SINIRLAMA, SORUNU ÇÖZMÜYOR
Hiçbir anne-baba kusursuz değildir. Çocuğunu yetiştirirken bazı hatalar yaptığını bilen anne-babalar aşırı endişeli davranarak çocuklarıyla iletişimlerini bozmak yerine, ergenlikte bunları telafi edebileceklerini de bilmeli. Ergenlik, kişilikte yeniden yapılanma dönemidir.
Çocukların kuvvetli ve zayıf yönlerinde baskıcı, aşırı koruyucu sınır koyamama gibi anne-babalık tutumlarının etkisi çoktur. Anne-baba bu hatalarının farkında olduğunda ergene karşı daha anlayışlı olmakla beraber onun kendi hatalarının farkında olmasını sağlamalı. Özdenetim duygusunun daha çok geliştirilmesi için ergene sorumluluklarını yerine getirdikçe haklar verileceği iyi ifade edilmeli. Yanlış alışkanlıklarından kurtulup güzel alışkanlıklar kazanması için fırsatlar verilmeli. Yanlış davranışı olan arkadaşları varsa bunu kendisinin fark etmesi için uygun sohbet ortamları sağlanmalı.
Ergenlik döneminde arkadaşlıklar, gencin kişilik oluşumu açısından son derecede önemli. Böylece çocukluktan çıkarken anne-babasıyla sağlıklı iletişimini devam ettirmekle beraber kendisiyle eşit ilişki içinde olduğu arkadaşlarıyla daha çok beraber olmalı.
Yetişkinlerin onayı kadar yaşıtlarının onayı da onun için geliştirici olur. Kendi potansiyelinin farkında olan ergen, spor ve sanattaki performansı ve zekâsıyla kendisini kanıtlamak ister. Yakın arkadaşları ergenin kendi kişiliğini yansıtan aynası gibidir. Ergenlerin kendi aralarında kurdukları gruplar, acılarını sıkıntılarını birbirleriyle paylaşmaları, stresle başa çıkmalarını da kolaylaştırır.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment