Yurttan sesler
Uçakta:
– Cam kenarı benim!
– Tüh yaa, film seçenekleri içinde Harry Potter yok!
– Menüde Türk yemekleri olması ne güzel eskiden ıvır zıvır olurdu hep…
(Hostes gazete dağıtırken)
– Ben Today’s Zaman alabilir miyim?
– Today’s Zaman yok efendim ama Daily Sabah vereyim o da aynısı.
– Aynısı mı?
(Zaten nedense gazeteler bitmiş geriye sadece Yeni Şafak, Sabah, Star ve Hürriyet kalmış!)
Sinirli bir yolcunun arkalardan gelen sesi:
– Okunabilecek gazete vermeyeceksiniz hiç vermeyin kaldırın bu servisi gitsin!
– Kim karşılayacak Istanbul’da sizi?
– Ay, nasıl trafik vardır şimdi 10 saatlik yolculuktan sonra da hiç çekilmez!
– Başka zaman çekiliyor mu ki?
– Üf yaaa! Artık Türkçe konuştuğumuzda herkes ne dediğimizi anlayacak.
– Hadi uçak selfiesi çekelim!
Evde… Sokakta…Sağda solda…
– Kilo almışsın.
– Anne aklım karışıyor. Niçin hiç kimse kurallara uymuyor?
– Bindin mi Marmaray’a? Bak, böylesi Avrupa’da, Amerika’da bile yok adamlar gerçekten çalışıyor!
– Dönün artık be güzelim. Artık Amerika eski Amerika değil. Değer mi vatan hasretine?
– Hukuku ve ahlakı, kestiği delikanlılık raconu ile ayaklar altına alan bir iktidar ve bu iktidara alternatif üretemeyen becereriksiz bir muhalefet… Son bir yılda ne mi değişti? Olumlu yönde hiç bir şey… Millet olarak tefekküre ihtiyaç arttı hepsi bu!
– Maaşallah hiç değişmemişsin!
– Nasıl bir şey bu İŞİD? Davutoğlu “Bir kaç öfkeli genç.” diyor. Türkmenler bile İŞİD’e karşı PKK saflarına katılıyor. Demirtaş açık açık “Türkiye PKK’ya silah versin.” diyebiliyor. Kimsenin gıkı çıkmıyor… Gitgide PKK meşrulaştırılıyor!
– ‘Kızımız bizim gittiğimiz ilkokula gitsin’ diye beş senedir taşınmıyoruz! Gel gör ki, bu sene sessiz sedasız ilkokulumuzu Ticaret Lisesi yapmışlar!
– Hayret niye İmam Hatip Lisesi yapmamışlar ki?
– Liselerde emzirme odası mı olacakmış?
– Lütfen biraz daha al kendi ellerimle yaptım. Üstelik domatesler yazlığın bahçesinden…
– Bugünün katlanarak süren yanlışının bedeli hemen çıkmayacak tabi! Ama ödemeye başladığımızda fatura çok yüklü olacak çok!…
– Sakın döneyim falan demeyin kendinizi düşünmüyorsanız çocuklarınızı düşünün!
– Kilo vermişsin.
– Biri bana şu yeni Türkiye’yi anlatsın: Tüm oyuncular aynıyken nasıl bir Yeni Türkiye bu!
Uçakta:
– Cam kenarı benim!
– Tüh yaa, film seçenekleri içinde yine Harry Potter yok!
– Uçakta uyumamız lazım yoksa yarın çok zor geçer.
– Eğer Istanbul New York arası gidip geldiysen jetleg bir haftada atlatılıyor Her saat için bir gün.
– Üf yaaa! Artık İngilizce konuştuğumuzda herkes ne dediğimizi anlayacak.
– Ve nihayet döndük kürkçü dükkanına…. Nerede kalmıştık?
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment