Tatlı Rüyalar
Noel çılgınlığı, her yıl olduğu gibi yine tüm ihtişamı ile kendini gösteriyor.Tıklım tıklım dolu alışveriş merkezleri, hediye seçmek, almak, paketlemek; Noel kartı yapmak, göndermek; evleri , bahçeleri süslerle donatmak, partiler vermek ve finansal baskılar arasında birçoklarının stres seviyesi yükselişte.
ABD dünyanın en çok-dinli ülkesi olmasına rağmen, ABD’de bayram mevsimi denince genelde hep Noel mevsimi düşünülüyor.Zira, Noel’i sürekli hatırlatan gözalıcı dekorasyonlar, her yerde sürekli kulağımıza çarpan Noel şarkıları, TV’de ve radyoda art arda adeta yarışırcasına akan Noel temalı reklamlar, Noel koroları, Fındık kıran balesi, Noel’e has gösteriler, etkinlikler, Noel filmleri ile heran burun burunayız.
Öte yandan, bu mevsimde sağlıklı beslenmek de mümkün değil. Nereye gitsek çikolata, kurabiye, şekerleme, tatlılar ve bir dolu abur cubur ikram edilmek üzere bizleri bekliyor. İkisini reddetsen üçüncüsü güçlükle tuttabildiğin kalkanını düşürüyor. Gelin görün ki, bir kaç yıldır bu tatlı mevsime damaklarda kalan nefis lezzetiyle “aşure” de eklendi.
Aşure’nin kelime manası Arapça’da 10’uncu demek. Geleneksel olarak Muharrem ayının 10’uncu günü pişirildiği için bu ismi almış. İslami takvim aya hareketlerine göre düzenlendiğinden Aşure günü de seneden seneye değişiyor. Bu yıl, Muharrem 15 Kasım’da başladı ve aşure günü 24 Kasım’a denk geldi. Aşure pişirmek, Orta Doğu’daki Müslüman ve Hıristiyanlar arasında yaygın bir gelenek. Nuh peygamberin anısına dost, ahbap ve komşulara dağıtılması da onu paylaşımın, sevginin, barışın ve şefkatin sembolü haline getiriyor.Komşuluk ilskilerini güçlendirmek ve zenginleştirmek için nefis bir vesile. Din,dil, ırk, renk ayrımı gütmeksizin komşular arasındaki dostluğu, birlik ve bütünlüğü; kültürler arası dialoğu güçlendirmesi açısından önemi büyük.
ABD’de herkes Noel mevsimin tadını çıkartırken, komşulara, arkadaşlara farklı bir lezzet ikram edebilmek ve böylelikle toplum içindeki çok sesliliği de besleyebilmek önemli bir ayrıcalık. Peace Island Institute (Pİİ) Başkanı Ercan Tozan, tüm ABD’de, Türk Kültür Merkezleri’nin aşure programları organize ederek Müslüman-Türklerin kültürel ve dini değerlerinin doğru tanınmasını sağlamaya katkıda bulunmaya çalıştıklarını söylüyor. Tozan, “Sosyal hayatta çok daha aktif olmalıyız, sesimiz daha yüksek çıkmalı ki, değerlerimiz doğru olarak anlaşılabilsin.”diyor.
Aşure rituellerinin Noel mevsimine denk düşmesi çok güzel bir rastlantı çünkü bu mevsimde çeşitli dinlere ve kültürlere dair özel ve dini günleri kutlamak, çok dinli ve çok kültürlü bir ülkede, özellikle çocuklar için çok önemli. Bu durum, çocukların çeşitli dinler arasındaki farklılıklara saygı ile yaklaşmasına sebep olacağı kadar, barış, şükür, merhamet, affedecilik gibi tüm dinler içindeki evrensel değerlerin aynılığını da kavramalarına yardımcı olabilir.
Çocuklara farklı dinleri öğretmek onları çok dilli yetiştirmek gibi. Ne diyor eskiler: Bir lisan bir insan. Eğer çok dil biliyorsak daha çok insanla iletişim kurabiliriz. Eğer gözümüzü, kalbimizi ve aklımızı ön yargısız başka dinleri anlamaya açabilirsek de birbirimizi daha iyi anlayıp daha sağlıklı ilişkiler ve dolayısıyla daha güçlü toplumlar gelistirebiliriz.
Düşünün bir kez: Aşurede kuru bakliyat, kuru yemiş, kurutulmuş meyve ve şeker var. Hepsinin tadı, tek başına yiyebilecek kadar iyi. Ama hepsini birleştirip aşure yaptığımızda kendilerine has lezzetlerini korumakla birlikte çok daha nefis bir tatlının parçası oluveriyorlar. Tıpkı bizler gibi. Tek başımıza kimimiz muhteşemiz, kimimiz fana sayılmaz, kimimiz idare etmeye çalışıyoruz. Yalnız başımıza da yaşayıp gidebiliriz ancak birbirimizi anlamak maksadıyla samimiyetle ve hoşgörüyle biraraya geldiğimizde dünya çok daha yaşanası bir yer olabilir. Sizce de öyle değil mi? Yoksa bu sadece tatlı bir rüya mı?
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment